İneklerin meme yangıları, yani mastitis bir üçgenin içinde yer alır.  Üçgenin köşelerinden birinde inek ve çevresi, diğerlerinde ise sağımcı ile sağım makinesi vardır.

Mastitis süt sığırcılığı işletmelerinin en büyük dertlerinden biridir.  Gizli ve görünen (klinik) mastitis yukarıda adı geçen üçgenin içerisindedir.  Mastitisler, süt kaybına ve hatta  ineğin kaybına kadar varan büyük zararlara sebep olabilir.

İnek ve çevresi üçgenin bir köşesinde yer alır ki; kuru ve temiz kuralının en çok bozulduğu alandır.  İneklerin ortamını kuru, temiz ve konforlu tutmazsak mastitise yatkın hale gelirler.  İnekleri dinler ve gözlersek, inekler birçok konuyu ifade ederler.

Şişmiş eklemler, diz ve dirseklerdeki yaralar, memesine dokunulmasından hiç hoşlanmayan, insan görünce kaçan, ürken inekler bize konfordan yoksun olduklarını anlatırlar.

İneklerin ayakları, kuyrukları kirli ise “Kuru ve Temiz”  sistemi bozulmuş demektir.  Ayakların, özellikle arka ayakların ve kuyruğun kirli olması mastitise zemin hazırlar.  Zaten bu durum ineklerin ortamının kuru ve temiz olmadığını gösterir.  Özellikle gezinti alanı olan işletmelerde, barınak içinde yeterince konfor sağlayamamış olan işletmelerde bu durum çoğunlukla ortaya çıkacaktır.  Arka ayakların ve tırnakların gübre ya da çamurla bulaşık olması meme başının kirlenmesine, dolayısıyla mastitisin görülme sıklığının artmasına sebep olacaktır.   Arka ayaklarına iyice dikkat edilirse, inek yatarken biri mutlaka memeye değmektedir.  Henüz düve olanlarda meme daha küçük olduğundan, kirlilikten nasibini alan kısım daha geniş bir bölüm olacaktır.

İneklerin yatak yerlerinin gübre ile kirli olması da toplamın yüzde 5 inden az görülmelidir.

Altlıklar ile yapılan çalışmalarda en iyisinin kum olduğu ortaya konulmuştur.  Kurutulmuş gübre, talaş ve kum altlıklar karşılaştırıldığı zaman, mastitis görülme oranının kum altlık kullananlarda daha düşük olduğu izlenmiştir.

Barınak içi havalandırmanın iyi olması, özellikle barınakta saatte 10-11 km hızında bir hava dolaşımının olması mastitis oranını azaltır.  Bunu gözden geçirirken, ahır içerisinde “kör nokta” ların olduğunu da unutmamamız gerekir.

Üçgenin ikinci köşesi sağımcı ile ilgilidir.  Kuru ve temiz ilkesi bu köşede de geçerlidir. Meme sağımcının önüne geldiğinde aşırı kirli ise önce kuru bez  veya kağıt havluyla kaba pisliğinin alınması gerekir.  İşin doğrusu;  gezinti alanlarından veya yatak yerlerinden sağıma gelen ineklerin temiz memelerle sağımcının önüne gelmesidir.

Sağımcı “kilit” personeldir.   Memeyi sağıma hazırlarken temiz, kuru ilkesine uygun ve sakin davranmalıdır.  Sağıma inekleri sevk eden bir eleman varsa, yine ineklere nazik davranmalı, ineklerin canını yakacak, inekleri korkutacak, ürkütecek her türlü hareketten kaçınmalıdır.  Bu esnada eğer kortizol ve adrenalin gibi, stres ve korku hormonları salgılanırsa sağımın daha en baştan başarısız olacağı kesindir.

Sağımın başarısı memenin kısa sürede, tamamen boşaltılmasıdır.  Bu iş sağımcıyı ilgilendirir.  Eskiden memenin sağıma hazırlanması için öngörülen ve altın kural olarak bilinen 60 saniye, şimdi 90 ve 120 saniye olarak belirlenmiştir.

Memenin hazırlanması sakin ve yavaş bir şekilde olursa, yeterli oksitosin hormonu salgılanacak ve sütün inmesi temin edilmiş olacaktır.  Yeterli oksitosin salgılanmadan önce aceleyle, telaşla takılan sağım başlıkları gereksiz vakum yapmakta ve meme başını zorlamaktadır.

Sağımın başında, sağımcı ilk süt damlacığını siyah bir yere (strip-cup) sağmalı, ön daldırma yapmalı, sonra ön daldırma köpüğünü bez, havlu veya kağıt havlu ile temizlemeli, sonra da sağım başlıklarını takmalıdır.

Bunları yaparken sakin ve acelesiz davranırsa hızlı, sağlıklı bir sağım gerçekleşmiş olur.  Sağım süresi 5 dakikadır.  Bunun ilk 2 dakikası memenin hazırlanması için geçse bile, kalan 3 dakikada sütün hızla alınması sağlanabilir.  Eğer memenin hazırlanması telaşla, aceleyle yapılırsa, henüz yeterli oksitosin salgısı olmayacak, dolayısıyla, sütün  memeden alınma hızı yavaşlayacak, meme vakum yüzünden hırpalanacaktır.

Memeden  sütün alınmasında %75 oranında, sağımın ilk başında  zorlanma söz konusu olmaktadır.

Üçgenin diğer köşesinde sağım makinesi vardır.  Meme başlıklarının temiz olması, içinde yırtık, delik, çatlak olmaması çok önemlidir.  Bunlarda sorun yoksa geriye birinci ve ikinci (A ve B) fazın, yani sıkma ve gevşetme fazlarının kilopaskal ve milisaniye olarak doğru ayarlanması kalır.  Yine vakumun memenin sütle dolması ile ilgili olduğunu unutmayalım.

Memeye, sağımın ardından son daldırma uygulanır ve inek sağım bölümünden çıkarılır.  Son olarak yapılması gereken filtrelerin kontrolüdür.  Her sağım sonunda filtrelerin temizliği kontrol edilirse, sağım öncesi memenin ne kadar iyi hazırlandığı veya hazırlanmadığı, temizliğe uyulup uyulmadığı ortaya çıkar.  Böylece sağımcının çalışma disiplini, temizliğe verdiği önem de ortaya çıkmış  olur.  ABD?de her vardiya sonunda filtreler mandal ile asılmakta, vardiya numaraları yazılmakta, bu sayede vardiyalar arasında tatlı bir rekabet oluşturulmaktadır.  Bunu prim olarak değerlendiren işletme sahipleri de vardır.  Kirli bir süt filtresinin ise hiçbir mazereti yoktur.  Süt filtresi sağımcının aynasıdır.

Yukarıda anlatılanlar tam olarak yapılırsa, hem klinik (görünen) hem de gizli mastitis olayları kontrol altına alınmış olur.  Klinik mastitisten ve özellikle de gizli mastitisten dolayı oluşan süt kayıpları önlenir.  Sürünün tank sütündeki somatik hücre sayısı düşer.  Bol ve kaliteli süt elde edilmiş, parasal kayıplar önlemiş olur.

Özet olarak; mastitiste üçgenin her köşesine dikkat etmek başlıca koşuldur.  Problemli, işletmelerde üç köşeye birden bakmak gerekir. Hiçbiri daha önemli veya daha önemsiz değildir.  Eğer problem varsa her zaman üç köşeye de bakılarak çözüm aranmalıdır.