Bakır vücut için çok gerekli bir İzmineral’dir. Eksikliğinde kuzularda ‘’enzootik ataksi’’ adı verilen, felçlerle ve topallıkla belirgin bir hastalık ortaya çıkar. Ancak; her şeyin fazlası zarardır. Burada tıbbın ünlü sözü aklımıza geliyor.

‘’İlaçla zehir arasındaki fark dozdur’’.

Bakırın fazlalığı koyunlarda zehir etkisi yapar. Bakır zehirlenmesi iki şekilde görülür. Akut (ani) ve kronik (süregen). Bakır zehirlenmesi ülkemizde çoğunlukla bakır sülfat (göztaşı, göktaş) kullanılan bağlarda koyun otlatıldığı zaman ortaya çıkıyor. Başka sebepleri de olabilir. Örneğin; sığırlar için ayak banyosu olarak konulan bakır sülfatlı suların koyunlar tarafından kaza ile içilmesi, sümüklüböcek mücadelesi için bakır sülfat kullanılan yerlerde koyunların otlaması bakır zehirlenmesine yol açabilir.

İzmineral desteklerinin yanlışlıkla fazla verilmesi de sorun oluşturabilir.

Bakır ile Molibden ve Sülfür ters çalışırlar. Molibden ve Sülfür fazlalığı bakır eksikliğine, bunların eksikliği ise bakır zehirlenmesine, özellikle kronik bakır zehirlenmesine yol açabilir.

Tavuk altlığı (gübresi) yiyen koyunlarda bakır zehirlenmesi görülebilir. Bakır zehirlenmesi aniden bakır sülfat alımından olabileceği gibi, zamanla karaciğerde bakır birikmesi ile de ortaya çıkar.

Bakır zehirlenmesi her koyun ırkı için sorundur. Fakat bilim insanları Texel ırkının bakır zehirlenmesine diğer ırklara göre daha duyarlı olduğunu belirtiyorlar.

Bakır zehirlenmesinde koyunlar çoğunlukla ölü bulunur.

Ölmemiş olan koyunlarda başı bir yere dayama, amaçsızca sersem yürüyüş, sarılık, kan işeme (kanlı idrar), halsizlik, iştahsızlık, kansızlık, karın ağrısı, ishal, hızlı soluma, gebelerde yavru atma, diş gıcırdatma, dehidrasyon (susuzluk) ve aşırı su içme isteği gibi belirtiler görülür.

Otopside karaciğer soluk, böbrek ise koyu gri-mavimsi bir renk almış olarak göze çarpar. İdrar kesesi şarap renginde bir idrar ile doludur. Gözler, diş etleri, genital organlar ve tüm mukoza sarıdır.

Sarılık ve kan işeme (hemoglobinüri) leptospiroz, basiller ikterohemoglobinüri, babesiosis ve bitkisel zehirlenmeler ile karışabilir. Şüpheli durumlarda diğer belirtilerle ayırıcı tanıya gitmek ve laboratuvar tetkikleri yapmak gerekir.

Koyunlar ölü bulunacağı veya ani ölümler görüleceği için tedavi şansı yoktur. Ancak; bazı vakalarda D-penicillamine (Cuprimine), amonyum tetratiyomolibdat (ATTM), vitamin C, sodyum tiyosülfat tedavileri denenebilir. Yemlere katılan Çinko’nun bakır zehirlenmesini, özellikle kronik bakır birikimini önlediği bilinmektedir.

Koruyucu hekimlik olarak bakır sülfat kullanılmış bağlarda, asmalar arasında koyun otlatmamak yerinde olur.