1. Kaba Yem Kalitesi
Bir ineğin tüketebileceği yem miktarını doğrudan kaba yemin kalitesi belirler. Tıkayıcı selüloz yemden artarsa yem alımı azalır. Yem alımının azalması, önce metabolik, sonra da döl verimi ile ilgili problemleri ortaya çıkarır. Kaba yemin kalitesine en çok etki eden ” biçim zamanıdır”. Biçme işleminde gecikme yemin değerini düşürür. Erken biçim ise değeri düşürdüğü gibi, elde edilecek miktarı da azaltır. Örneğin, yonca biçiminde çiçekten önce, tomurcuklar varken biçmek uygundur. Kaba yemlik tohumları satan şirketlerden boy olarak tahmini cm cinsinden kesim zamanını öğrenmek ve ona göre hasad yapmak yararlı olur. Bu uygulama her türlü kaba yem materyalinde yapılmalıdır. Saman tıkayıcı selülozun en yüksek olduğu maddedir. Sindirilebilen selüloz içeren kaba yemler tercih edilmelidir.

Uygun Nem ve Uygun Kesim Ölçüsü Kaba yemde en çok üzerinde durulması gereken husustur. Uzun lifleri inek yemez. Kısa olanları ise yeterli rumen stimulasyonu yaratmaz. Silaj yaparken iyi sıkıştırmaya, oksijenin dışarıya atılmasına özen göstermek gerekir. Silajı verirken yemlikte veya dış ortamda 12 saatten daha fazla kalmamasına dikkat edilmelidir. Oniki saat etrafta kalan silaj değerini kaybeder. Yem karıştırıp dağıtan römorklar işletmelerin en büyük yardımcılarıdır. Ancak; kaba yemi aşırı kıyarak çok küçük parçalar haline getiren ve yemi çamur halinde ineklerin önüne taşıyan mikser vagonlar tehlikelidir. Bıçakların karıştırma yaparken veya dağıtım yaparken fazladan çalışmaları toplam yemin çok incelmesine, selülozun değer kaybına sebep olabilir. Mikser vagonun tüm hammaddeler konulduktan sonra 8 dakika çalışması yeterlidir. Daha sonra kapatılmalı ve yemlik önünde açılmalıdır. Bu işlem için karıştırıcının ” Kullanıcı El Kitabı” dikkatle okunmalı ve kesinlikle uyulmalıdır.

2. Yemleme Programında İstikrar 
Yemliğe konulan toplam yem % 45-55 oranında nemli olmalıdır. Daha fazla nem kuru madde alımını azaltacaktır. Yemler hergün aynı saatte dağıtılmalı ve mutlaka yetkili bir kişi tarafından yemlikler kontrol edilmelidir. Bu işleme ” yemlik okuma” adı verilir. Bir önceki dağıtılan yemden kalan partiküller, miktar olarak ve büyüklük olarak incelenmelidir. İnekler yemin hangi kısımlarını bırakmıştır ? Hangi bölümleri yememiştir ? Kalan partiküllerin gıda değeri var mıdır? Bu gibi soruların yanıtları aranmalıdır. Tamamen boş yemlik, ya da sadece uzun, sindirilemeyecek sapların kaldığı bir yemlik ineklerin aç olduğunu gösterir. Yemlik; bir önceki bitmeden tekrar doldurulmalı, ineklerin önünde daima yem olmalıdır. Yemlik boşalırsa inekler yeni dağıtılan yemden, açlık sebebiyle, önce kesif yemin bulunduğu kısımları seçip yemek isterler. Bu durum asidoza, abomasum deplasmanına ve giderek ayak problemlerine sebep olabilir. Bir kontrol mekanizması da ineklerin dışkılarına bakmaktadır. Dışkı mutlaka şekilli olmalıdır. Dışkı içerisindeki partiküller yemin hazırlanması, dağıtılması gibi konularda bize bilgi verir. Dışkı aşırı kuru ya da çamur gibi olursa mutlaka problemin ne olduğu araştırılmalıdır.

3. İnek Konforu 
İneklerin konforlu bir ortamda olduğundan emin olmalıyız. Konforlu ortam; rahat, temiz ve iyi havalandırmalı ortamdır. İyi havalandırma yaz ve kış önemlidir. İneğin yattığı yer kuru ve yeterince geniş olmalıdır. İnek mutlaka soğuk tutulmalıdır. Sıcak ineğe en çok zarar veren stres faktörlerinin başında gelir. Yemlik hizasına ve eğer ihtiyaç duyulursa yatak yeri hizasına fanlar konulmalıdır. Fanlar yerden 3 metre yüksekte olmalı, her fanın arası çapının on katı olarak hesap edilmelidir. Yemlik önünde 15 dakikada bir 3 dakika su püskürten spreyler olmalı ve sprey doğrudan ineğin sırtına yönlendirilmelidir. Spreyler bu yüzden % 10-20 eğimle ineğin sırtına gelecek hizada ayarlanmalıdır.

4. İnekler suya ve yeme istedikleri anda kolayca erişebilmelidir.
İnekler sıksık yerler ve su içerler. İnek bunu arzu ettiğinde yapabilmelidir. İnekler makaslarda ya da sağım yolunda çok bekletilmemeli, yem ve su isteklerinin önüne geçilmemelidir.

5. Sık sık değişimden sakınılmalıdır.
Gruplar ineklerin sosyal ortamlarıdır. Uzun süre aynı grupta kalmaları gerekir. İşletmede üç ana grup oluşturulmalı ve mümkün olduğu kadar bu gruplar muhafaza edilmelidir.
a- Laktasyon grubu
b- Erken kuru dönem grubu
c- Lohusa grubu (doğumdan sonraki ilk 21 gün)

6. Doğum öncesi ve sonrası gruplar aşırı kalabalık olmamalı.
Grup besleme kuru madde alımına dayalı bir sistemdir. Kalabalık gruplar kuru madde alımının düşmesine sebep olabilirler. İneklerin verimini besin maddelerinin yoğunluğu etkiler. Yemin içeriği ideal kompozisyonda olmalıdır. Daha çok süt veren inek daha çok yem yer.

7. Kronik hastalık taşıyıcıları derhal sürüden çıkartılmalıdır.
Sık sık hasta olanlar, hastalığı tedavi edilip tekrar tekrar nüksedenler tespit edilerek sürüden çıkarılmalıdır. Bu konuda özellikle duygusal bağ kurmak yanlıştır.

8. Yeni doğurmuş ve hasta hayvanları bir arada tutmayın.
Yeni doğum yapmış olanların bağışıklık sistemi hassastır. Bu gibi inekler özenli bakım isterler.

9. Döl verimi için kızgınlık kontrolü ve doğru tohumlama zamanı anahtardır.
İneklerde en iyi döl verimi zamanı ” durma”dan sonraki 8-12 saattir. Ancak; günde otuzbeş litreden daha çok süt veren ineklerin sadece dört saat kızgınlık gösterdiği saptanmıştır. Bu durum sık sık ve sıkı kontrol gerektirir. İneklerin genetik olarak verimi yükseldikçe ve inek sayısı çoğaldıkça kızgınlık kontrolünde aksama olacağı düşüncesiyle östrus senkronizasyonu tercih edilir. İşletmelerde en gerçekçi şekilde döl verimi ya da döl tutma oranını hesap edebilmek için yapılan tohumlama ile 40-45 gün sonra yapılan gebelik muayenesi sonuçları birbirine oranlanır. Örneğin; 10 tohumlama yapılmışsa, 40-45 gün sonra gebelik muayenesinde 4 gebe tespit edilmişse gebelik oranı %40’dır. Aylık olarak bunun takibi ve gözden geçirilmesi işletme için çok önemlidir.

10. İneklerde topallık kontrolü 
Topallık aktiviteleri azaltır. Ağrı çeken inek yemliğe gitmekten ve kızgınlık belirtilerinin başlıcası olan atlamaktan sakınır. Yemliğe az giden, iyi doymayan inek başka bir takım problemlerle karşımıza çıkar. Kızgınlık tespitine yarayan aletler olmakla birlikte esas olan insanların gözlemleri ve değerlendirmeleridir.