Sütçü sığır işletmelerinin en büyük dertleri arasında sayılan döl tutmama ile ilgili olarak yumurtalıklardan kaynaklanan sorunları ele alalım.

İneklerin ve düvelerin kızgınlık göstermemesine, döl tutmamasına ve sürüden çıkarılmasına yol açan en önemli sorunlar; yumurtalıkların çalışmaması (İnaktif Yumurtalık) ve yumurtalık kistleridir.

İnaktif yumurtalık durumunda düvelerde ilk akla gelen ikiz eşliliğidir. Eğer ‘’Freemartinizm’’ adı verilen bu bozukluk yoksa, diğer sebeplere göz atılır.

İnaktif yumurtalığa sebep olan önemli konuları; sıcaklık stresi, enerji yetersizliği (NEB) ve diğer eksiklikler olarak sıralayabiliriz. Diğer eksiklikler deyince akla gelenler; protein, vitamin ve mineral eksiklikleridir.

Düvelerde ayrıca kuru madde eksikliği de bazen söz konusu olur. Barınak düzeni içerisinde büyük ineklerle düveler aynı yerde tutuluyorsa ve inekler yüzünden düveler yeterince yem tüketemiyorlarsa, yukarıda sayılan tüm eksiklikler söz konusu olur. Bu durum ise inaktif yumurtalık olgusu olarak karşımıza çıkar.

Yumurtalıkta folliküllerden birinin olgunlaşması ve yumurta üretmesi, ardından bu büyümüş follikülün patlayarak döl yoluna, döl tutmaya elverişli bir yumurta bırakması döl tutmanın birinci adımıdır.

Enerji eksikliğinde yumurtalık bu işlevini yerine getiremez. Sorunun arkasında ise, çoğunlukla doğum öncesi şişmanlamış ve doğumdan sonra hızla zayıflamış bir inek vardır. Yani ucu kuru döneme kadar giden birtakım yanlışlıklar söz konusudur. Doğumu takip eden günlerde zayıflayan, belki de ‘’ketosis’’ hastalığı geçiren bir inek, yumurtalık faaliyetlerini düzenleyemez (NEB, IGF1).

Doğum yapan ineğin ilk kızgınlığını takip etmemiz şarttır. İlk kızgınlık doğumu takiben 21. günde görülmelidir. Tohumlamayacağız, ama bileceğiz ve not alacağız.

Bu önemli bir göstergedir. Eğer bunu görmüyorsak yumurtalığın çalışmaması ya da yumurtalık üzerinde Kalıcı Korpus Luteum (Kalıcı Sarı Cisim Kisti) olduğunu düşünür, ona göre muayene ederiz. Yumurtalık üzerindeki kistler 2 çeşittir. Biri budur, diğeri ise ‘’kistik yumurtalık’’ dediğimiz durumdur. Sebepleri ve tedavi yöntemleri farklıdır. Belirtileri de farklıdır. Bu yüzden iyi bir kızgınlık takibi yapılması ve kaydedilmesi şarttır.

Kalıcı sarı cisim kisti (Kalıcı C. L.) varsa rahim içinde irin birikmesi de (pyometra) söz konusu olur. Böylece kızgınlık görülmemesi ve rahmin kendini toplayıp yeni bir gebeliğe hazırlanamaması sorunları üst üste gelecektir.

Koruyucu Hekimlik:

Sıcaklık stresine yönelik her türlü önlem alınmalıdır (Fan, duş, stres önleyici katkılar). Doğru besleme, uygun rasyon, yemlik kontrolü, sürü yönetimi uygulamalarının eksiksiz yapılması şarttır. Kuru dönemde ineklerin şişmanlatılmaması, iyi gözlem, iyi bir vücut skoru takibi, doğum sonrası ise zayıflamanın durdurulması çok önemli konulardır. Hızla zayıflayan inek yeni bir yavru vermeye hazırlanamayacaktır. O yüzden ineğin doğumdan sonra iştahsızlık çekmesi döl tutmama sorununun başlangıcı olarak görülebilir.

Doğumdan sonra inek enerji yönünde desteklenmeli, ek olarak Karoten, Bakır, Kobalt, Manganez ve Fosfor destekleri de verilmelidir. Doğum öncesi günlerde Selenyum ve E vitamininin enjeksiyon veya yem katkısı olarak verilmesi bir ‘’koruyucu hekimlik’’ uygulamasıdır.

Kuru dönem gebeliğin son 60 veya 45 günü içerisinde olmalıdır. Uzun süreli kuru dönem de ‘’inaktif yumurtalık’’ sebebidir.

Tedavi:

Kistlerin elle patlatılması kesinlikle doğru değildir. Kanama ve yapışmalara yol açar. Zaten tedavi hormonlarla uygun şekilde yapılabilmektedir. Yumurtalık kistlerinin doğru teşhis edilmesiyle hormon tedavisi yapılır ve sonuç alınır.

Hayvancılığın temel kuralları vardır. Kurallara uyulursa doğumu takip eden günlerde hayal kırıklığı yaşanmaz. Aksi hallerde hayal kırıklığı ve ekonomik kayıplar birbirini takip eder.