İneklerle ilgili olanlar bilirler. İnekler sosyal hayvanlardır.  Sosyal ortamları ve statüleri değiştiğinde hemen strese girerler.  Stres bir hormonal mekanizmadır.  Stres sonucunda bağışıklık sisteminde aksaklıklar, direncin düşmesi ve hastalıklara yatkınlık söz konusu olur.

Demek ki; ineklerin sosyal stresini bilmek ve göz önüne almak gerekir.

İnekler kalabalık barınaklarda hoşlanmazlar.  Özellikle yemlik önündeki mesafe çok önemlidir.  Küçük cüsseli inekler ve düveler iri cüsseliler tarafından itilirlerse yeterince yem tüketemezler.  Bu itiş kakış bir süre daha devam ederse küçük cüsselilerde ve düvelerde “pasif kalma” ya sebep olur. Pasif kalanlar ise daha az kuru madde tüketimine, dirençlerinin azalmasına giderek hastalıklara mahkum hale gelirler.

İlk doğumunu yapmış olan düvelerde metritis (rahim yangısı) görülmesi çoğunlukla buna bağlanmaktadır. Doğum bölümünün temizliğine dikkat edilmemesi veya hayvanların doğum bölümü olmaksızın diğerlerinin olduğu yerde doğurması yine rahim yangısının sıkça görülmesine sebep olur.

Sosyal stresin önlenmesi için küçük cüsseli ineklerin ve düvelerin iri cüsseliler ile rekabet etmek zorunda bırakılmamaları başlıca koşuldur.

Sıklıkla padok değiştirilmesi, padokların birbirine karıştırılması, sık sık gruplama yapılması, gruplama adı altında ineklerin birçok bölüme ayrılması sosyal stres sebebidir.

İnekler arkadaş seçerler.  Arkadaşlarıyla yatmaktan, birlikte sağıma gitmekten, yan yana yem yemekten hoşlanırlar.  Gereksiz olarak, sadece verimlerinde “5 kg süt farkı” var diye inekleri ayırmak, yeni gruplar oluşturmak, düşünüldüğü gibi, yarar sağlamaz.  Aksine zararlı olur.  Strese giren, o günlerde yem tüketimi azalan inekler önemli sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirler.

Sosyal değişiklikler çoğunlukla bakıcı değişikliği ve yem değişikliği ile kombine haldedir.  Dolayısıyla stresin şiddeti daha da artar.  Bu yüzden ABD de gereksiz gruplamalardan, özellikle de verime göre gruplamalardan kaçınılmaktadır.  Hatta bu yüzden kurudaki hayvanların kuruda ve geçiş dönemi beslenmesinde olmak üzere iki bölümde, iki ayrı besleme rejiminde olmaları uygulamasına son verilmiş, tek bir kuru dönem beslemesi, tek bir kuru grubu ile doğuma kadar gidilmesi benimsenmiştir.  Tamamen yeni bir uygulama olan bu durumdan sonra çok iyi sonuçlar alınmıştır.

Başka bir konu; gereksiz sıklıkta rektal muayenenin yarattığı stresdir. Gerçekten şart değilse, sık sık rektal muayeneden kaçınılması önerilmektedir.  Arkadan kol sokulması, ineklerin bu iş için ayrılarak makasa alınması, günlük rutin yaşamlarının dışına çıkılan bir uygulamadır.  İnek böyle uygulamalardan hoşlanmaz ve strese girer.

“Kaş yapayım” derken göz çıkarılmamalıdır. İneklerin bağışıklık sistemini baskı altına almamak için rektal muayeneden mümkün olduğunca kaçınmak şarttır.

Özet olarak; ineklerin sosyal hayvanlar olduğuna, strese girebileceklerine, kalabalıktan, günlük rutin yaşamlarını bozan her şeyden kesinlikle hoşlanmadıklarına inanmamız, ona göre davranmamız gerekmektedir.