İnekler bazen ne yazık ki düşük yaparlar.  Gebeliğin ilk 42 günü içindeki atıklara “erken embriyonik ölüm” adını veriyoruz.  Daha sonraki aylarda fetusun prematüre olarak atılmasına “abortus” diyoruz.  Eskiler sıkt kelimesinden kaynaklanan deyişle  “sıkıt” derlerdi.  Çiftçiler “yavru atma” olarak adlandırıyorlar.

Yavru atmaya sebep olan bir çok etken ve etmen vardır.  Bunların bir kısmı enfeksiyöz sebeplerdir.  Bazıları ineğin yediği otlara bağlı olabilir.  Bazıları da stres sebebiyle ortaya çıkar.  Bir kısmı da kimyasal maddeler ile ilgilidir.

Fetüs 2 aylıkken fare, 3 aylıkken sıçan, 4 aylıkken küçük bir kedi büyüklüğündedir.  5 aylık olunca büyük bir kedi, 6 aylıkken küçük bir köpek büyüklüğüne ulaşır.   Fetüs gebeliğin 6. ayında hafifçe tüylenmeye başlar.  Yedinci ayda tüylenme artar.  Sekizinci ayda ise vücut tamamen tüyle kaplanmış olur ve kesici dişler hafifçe patlar.  Dokuzuncu ayda ise kesici dişler çıkmıştır.

Yavru atma sebepleri arasında ilaçlar özellikle prostaglandin içeren ilaçlar sayılabilir.  Gebeliğin son üç ayında ise kortizon içeren ilaçlar yavru atmaya yol açar.  Şiddetli travma, gebe hayvana suni tohumlama yapılmaya çalışılması, gebeliği bilmeden rahim içi müdahaleye girişilmesi,  vitamin, mineral eksiklikleri, tiroid bozuklukları ve genetik bozukluklar yavru atmaya sebep olur.

Travma çoğunlukla hayvanların birbirine vurması, düşmesi gibi sorunlardan kaynaklanır.  Ancak; sebebi bilinmeyen birçok “düşük” vakası travmaya bağlanır.  Genellikle doğru değildir.  Çünkü fetus kalın yavru zarları ve içerisindeki yavru sularıyla çok iyi korunmaktadır.

Bazen ikiz veya çoklu gebelik de düşük sebebi olabilir.  Kimyasallardan özellikle nitrit ve nitratlar düşüğe sebep olabilmektedir.

Stres en önemli düşük sebebidir.  Stres iki önemli sebeple söz konusu olur.  İlki ısı stresidir.  İkincisi ise yol stresidir.  Özellikle uzun ve kalabalık nakliyeler yavru atma ile sonuçlanır.

Mikotoksinlerden Aspergillus toksini ile zeranolone yavru atmaya yol açar.  Küflü silaj her zaman en büyük tehlikedir.

Enfeksiyöz yavru atma sebeplerini sayacak olursak en başta Brusellosis akla gelir.  Leptospirosis, Trichomoniasis, Camphylobacteriosis (vibriosis), Listeriosis, Chlamydiosis, Mycoplasma, Ureaplasma, Arcanobacterium ( Trueperella) enfeksiyonları, Neospora caninum enfeksiyonu bakteriyel yavru atma sebepleridir.

Viral problemler arasında BVD, IBR, Mavi Dil, Akabane hastalıklarını sayabiliriz.

Ayrıca; her türlü ateşli hastalığın yavru atma ile sonlanabileceğini söyleyebiliriz.  Sistemik enfeksiyonlar, örneğin ; Salmonellosis, Histophilus somni enfeksiyonları, şiddetli koliform mastitisi yavru atma sebebidir.

Genellikle vitamin mineral eksikliklerinde;  A vitamini, E vitamini, selenyum, iyot, manganez akla gelir.

Görüldüğü gibi yavru atma çok karmaşık bir problemdir.  Özellikle kötü kaliteli, küflenmiş silaj mikotoksinler yüzünden, ya da listeriosis yüzünden büyük kayıplara sebep olmaktadır.  Yavru atma durumlarını ciddiye almak, çok yönlü incelemek ve laboratuvar incelemelerinden yararlanmak şarttır.  Özellikle enfeksiyöz yavru atma sebepleri ihmal edildiğinde kayıplar büyük boyutlara ulaşabilir.