Mastitis süt sığırcılığı ile uğraşanların, ne yazık ki, sıklıkla karşılaştıkları bir problemdir.  Bilindiği gibi memenin görünen veya gizli iltihaplarına “Mastitis” adını veriyoruz.

D vitamini ise vücutta Kalsiyum-Fosfor dengesini kuran vitamin olup, memelilerde D3 vitamini olarak bilinir.

İneklerde memenin kendine özgü savunma sistemleri vardır.  Bunlar fiziksel ve fizyolojik savunma sistemleridir.  Meme başında büzücü kaslardan oluşan, meme başını büzerek fiziksel bir engel oluşturan sistem ile birlikte, keratin tıkacı vardır.  Keratin tıkacı sağım esnasında açılır.  Sağım sonrası vücut tarafından tekrar imal edilir.  Meme başından meme içerisine girmeye çalışan mikroorganizmalar bu tıkaç sayesinde tutulurlar.  Meme başındaki keratin tıkaç bakterilerin üremesini engelleyen yağ asitlerini bulundurur.  Eğer tıkaç oluşumunda bir problem yoksa bu fiziksel engel sayesinde meme deliğinden mikroorganizmalar içeriye giremezler.

Memenin ikinci koruyucu sistemi doğmasal olarak var olan sistemdir.  Mikroorganizmalara hücum eden akyuvarlar ve mikrop yiyen hücreler memeye zarar verebilecek olan hastalık yapıcılara derhal karşı koyarlar.  Her şey yolundaysa meme kendini korur.  Ancak; vücudun koruyucu mekanizmaları çeşitli sebeplerden bozulursa, o zaman fiziksel ve fizyolojik koruma sekteye uğrar.  Mastitis dediğimiz “meme yangısı” ortaya çıkar.

Savunma mekanizmasını sekteye uğratan en büyük problem stres’tir. Sütçü sığırlarda strese sebep olabilecek birçok etmen söz konusu olsa da, bunların başında doğum öncesi ve doğum sonrası stres gelir.  Vücudun dengesinin bozulduğu, kortizol hormonunun salgılandığı, keton cisimciklerinin kanda çoğaldığı, enerjinin vücuda az geldiği günler olan “doğumu takip eden günler” ineğin en hassas günleridir.  Normal fonksiyonların bozulduğu bu günlerde memenin koruyucu sistemi de aksar.

Memenin gerek fiziksel engel sağlayan keratin tıkacının oluşması, gerekse doğuştan var olan fizyolojik koruma sisteminin hazır tutulması için yıllardan beri yapılan birçok araştırma sonucu A vitamini, çinko, selenyum, E vitamini, bakır, betakaroten gibi mineral ve vitaminlerin yemlere katılmasının mastitisi azalttığı saptanmıştır.  Son yıllarda ise bu listeye D3 vitamini de eklenmiştir.

Özellikle doğum öncesi D3 vitamini takviyelerinin doğmasal savunma mekanizmasını tetikleyerek mastitise sebep olan mikroorganizmalara saldırma emri verilmesinde aktif rol oynadığı araştırmalarla ortaya konulmuştur.

D3 vitamininin öteden beri vücudun bağışıklık ve direnç fonksiyonlarındaki olumlu etkisi bilinmektedir. Mastitis ile ilgili olarak da mevcut koruyucu sistemin harekete geçirilmesinde D3 vitaminin etkisinin birkaç önemli enzimin aktivitesinin arttırılmasıyla söz konusu olduğu bilim adamları tarafından saptanmıştır.

D3 vitamini vücuttaki kalsiyum metabolizmasını düzenler.  Doğum sonrası kalsiyumun aniden, yoğun olarak, süte geçmesi gizli hipokalsemiye veya klinik olarak süt hummasına sebep olabilir.

D3 vitaminin kalsiyum/fosfor dengesindeki rolü, gizli hipokalsemiyi veya klinik süt hummasını önleme yönündeki olumlu etkisi mastitise karşı da koruyucu bir etki sağlayabilir.  Etki mekanizması derinlemesine araştırılmaya devam ediliyor.  Ancak; bulgular bazı enzim aktivitelerinin arttırıldığını ve mastitisle mücadelede D3 vitamininin etkin olduğunu ortaya koyuyor.  Bu durumda doğum öncesi D3 vitamini takviyelerinin veya yeme D3 vitamini katılmasının hipokalsemiyi önleyici etkisinin yanı sıra mastitisi önleyici etkisinden de yararlanılabileceğini ortaya koyuyor.

Kalsiyumun meme başındaki büzücü kasların kasılmasında, vücudun temel bağışıklık ve direnç fonksiyonlarının düzenlenmesindeki etkileri de göz önüne alındığında, D3 vitamininin birkaç etki mekanizmasıyla, mastitisi engelleme yönünde yararlı olabileceği kanaati giderek yaygınlaşıyor.