Bazı kimselere buğday, çilek, fıstık, ceviz gibi yiyecekler dokunur.  Bunun gibi çok miktarda örnek vardır.  Bazılarına da süt, özellikle inek sütü dokunur.  İnek sütünün kendisine dokunduğunu bilenler olduğu gibi, bilmeyenler de vardır. Bilenler genellikle süt içince karın ağrısı, şişkinlik, ishal gibi şikayetlerinin olacağını, bu yüzden süt içmediklerini söylerler.

Süt genellikle üç ayrı şekilde insanlara dokunabilir.  Birincisi “Laktoz intolerans”  denilen süt şekerinin sindirilememesi olayıdır. Buna süt şekerini bağırsakta parçalayan laktoz enziminin yokluğu veya azlığı sebep olur.  Laktoz enzimi süt içen bebeklerde ilk 2 yıl normal düzeydedir.  Ancak; 2 yıl sonra düzenli süt içemeyen çocuklarda vücut  “artık ihtiyaç yok” gibi bir algılamayla bu enzimi üretmez.  Bu durumda bağırsaklarda süt şekeri yani laktoz parçalanamaz.

Laktoz enziminin eksikliği,  bazı bağırsak enfeksiyonu geçirenlerde de kısa süreli olarak ortaya çıkabilir.  Bağırsaklardaki problem geçince durum  düzelir.  Diğer bir süt şekeri sindirememe olayı da kalıtsal olarak ortaya çıkar.  Yani anne veya babadan kalıtımla çocuğa laktoz enzimi noksanlığı geçebilir.  Bütün bunlar süt şekerinin bağırsakta parçalanıp, basit şekerlere dönüşmesi ve bağırsakta emilebilmesi yönünde engeller olup, sonuç olarak bu bünyelere “süt dokunur”.

Sütün şekeri dışında proteini de bazı bünyelerde problem yaratabilir.  Özellikle inek sütünde sindirimi zorlaştırıcı betalaktoglobulin isimli bir protein vardır ki;  birtakım insanlara sindirimi zorlaştıran bu protein yüzünden “süt ağır gelir”.  Sütün asıl proteini bilindiği gibi kazeindir, yani peyniri oluşturan proteindir.  Süt proteinine karşı alerjisi olan kimseler kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtiler yanında, baş dönmesi, sık soluma, vücutta kızarıklıklar gibi belirtiler de gösterebilirler.

İnek sütü alerjisi adı verilen bu durum daha şiddetli belirtilerle de ortaya çıkabilir.  Bu alerjik bir bünyenin süt proteinine karşı gösterdiği reaksiyondur.

Avrupa ülkelerinde kişi başına düşen süt tüketimi bize göre gayet yüksektir.  İskandinav ülkelerinde bizden 5 kat, diğer Avrupa ülkelerinde bizden 4 kat fazla, kişi başına düşen süt tüketimi, vardır.  Buradan yola çıkarak ülkemizde sütün dokunduğu kimselerin daha çok olduğunu düşünebiliriz.  Yapılan araştırmalar da bu yönde düşünmemizi desteklemektedir.

Asyalılarda ve ataları Asyalı olanlarda daha çok “Laktoz intolerans” görüldüğü, özellikle İskandinav kökenlilerde ve atası Kuzey Avrupalı olanlarda ise “Laktoz intolerans”görülme sıklığının çok az olduğu ifade edilmektedir.

Süt içtikten sonra karnı ağrıyan, midesi guruldayan, şişkinlik ve gaz şikayetlerini yaşayan kimselerden oluşan bir toplum, doğal olarak süt tüketiminden de kaçınacaktır.

ABD’de ise,  Afrika kökenli Amerikalılar arasında süt şekerini sindirememe probleminin yaygın olduğu bilinir.  Ancak; bütün bu problemlere rağmen özellikle Kuzey Amerika’da yaşayanlar sütün yararlarını bildiklerinden veya sütten yapılmış gıdaları tüketmek istediklerinden, süt tüketebilmek ve hasta olmamak için laktaz enzimi içeren tabletler yutmaktadırlar.  Ülkemizde de laktozsuz sütler piyasada satılmakta olup, hem süt içmek hem de süt şekerinin sindirilememesi durumunda hasta olmaktan korunmak mümkündür.

Süt alerjilerine gelince, daha önce belirttiğimiz şekilde bunun ad “inek sütü alerjisi” dir.  Keçi sütü bu tip alerjik reaksiyonlara sebep olmaz.  Keçi sütünde protein ve yağ zerrecikleri inek sütünden farklı olup, sindirimi zorlaştırıcı protein olan betalaktoglobulin bulunmaz.

Kazein yani süt proteini inek sütüne göre daha az Alpha S1 fraksiyonu bulundurur.  Hatta bu kolay sindirilebilme özelliğinin tam olarak neden kaynaklandığı ise henüz kesin bir biçimde açıklanamamıştır.  Ancak; bilinir ki keçi sütü sindirimi kolay ve ” dokunmayan” bir süttür.

Diğer yandan keçi sütünde süt şekeri (laktoz) miktarı da, inek sütünden daha azdır.  Laktozun az olması, protein içeriği, yağ zerreciklerinin çok küçük olması gibi özellikler keçi sütünü daha kolay sindirebilir bir hale getirmektedir.  Bu sebeple inek sütünün kendisine dokunduğunu söyleyenler, süt içtikten sonra mide gurultusundan, karın ağrısı ve ishal’den şikayet edenler laktozsuz süt içerek hem sütün nimetlerinden yararlanmış hem de hasta olmadan süt içmiş olurlar.

(Food Allergies)