1. Genç sürüye (buzağılara) bakanların, büyük hayvanlarla işi olmamalı, buzağı bakıcıları büyük hayvanlarla uğraşmamalıdır. Böylelikle genç hayvanlara, portör hayvanlardan etken taşınmamış olur.

2. Genç hayvanların, aşılanmadan önce kuvvetli bağışıklık temini için, iyi aşılanmış annelerden, ilk 4 gün ağız sütü almaları sağlanmalıdır. Ağız sütünü biberona alıp bakıcılar içirmelidir. Buzağıların aldıkları ağız sütü, bakıcının insafına bırakılmamalıdır. Ağız sütü verilmesinin temel kuralı, “mümkün olan en kısa sürede, mümkün olan en çok miktarda” olmalıdır.

3. Yeni doğan buzağılara ağız sütü ile daha fazla antikor verilmesi hedeflendiğinde, doğumdan 2-3 ay önce IBR aşısı ile bir rapel daha yapılması yerinde olur. Diğer bir deyişle, annelere aşıyı yılda bir kez değil, yılda 2 kez uygularsak daha yüksek antikor seviyesi elde etmiş oluruz. Yılda bir kez aşılamada, ilk 8 aydan sonra humoral antikorlar (IgG) kanda azalmaktadır. Aşılı anne korunmuş olmakla birlikte, sütle geçen antikorların miktarı düşmektedir. Buna karşın yıllık rapeli yaklaşan hayvanlar, hücreye bağlı bağışıklık ile korunurlar. Olası hastalık etkenine maruz kaldıklarında, T hücreler uyarılır ve onlar kan hücrelerini aktif hale getirerek enfekte hücrelere saldırırlar (lenfositler gibi). T-lenfositlerin özel antikorlara yanıtı çok yüksektir. Çünkü T-sistemde de kuvvetli bellek hücreleri mevcuttur.

4. Yılda 2 kez aşılanan annelerinden alınan ağız sütleri, boş tetrapak süt paketlerinde de buzlukta dondurulmak suretiyle saklanmalıdır. Ilık (37°C) su içine tetrapak paketini koyarak donmuş ağız sütünü çözmeliyiz.

5. Tüm bu bilgilerin ışığında, 3 aydan küçük hayvanlarda kuvvetli koruma sağlamak için annelerini yılda 2 kez aşılayıp, ağız sütünü 4 gün boyunca kontrollü bir şekilde vermek hastalıkla mücadelede yardımcı olacaktır.