Yemlik okuma sürü yönetimi tekniklerinden biridir. Her günün belli saatlerinde yemliklerin önünden yürüyerek yemlik içerisindeki durumu gözden geçirmek ve görülenleri değerlendirmektir. İyi bir gözlemci ve gördüklerini değerlendirmesini bilen bir yönetici için yemlik adeta “konuşur” ve olan bitenden haber verir. Diğer işleri kim yaparsa yapsın  “yemlik okuma” yı işletmenin en yetkili kişisi yapmalıdır. Bu işlem denetim, sorgulama ve düzeltme işlemi olduğundan herhangi bir kimsenin yapması halinde yararı olmaz.

Son yıllarda otomatik suluklar çiftliklerde giderek daha fazla yer almaya başladı. Sığırcılık işletmeleri otomatik sulukları ya da şamandıralı yalakları benimsediler. Yararlarını gördüler ve inandılar. Sığırların suyu istedikleri kadar, istedikleri anda ve istedikleri sıklıkta içebilmesini sağlayan bu yalaklar verimi ve sağlığı olumlu yönde etkiledi. Yemleme sistemi de aynı olmalıdır. Yani bir çeşit “açık büfe” sistemi. Hayvanların yemi de su gibi istedikleri miktarda, istedikleri anda, istedikleri sıklıkta serbestçe tüketebilmeleri sağlanmalıdır. Bu sistem suyun serbestçe verilmesiyle sağlanan yararı sağlayacaktır.

Özellikle serbest sistem barınaklarda yem de su gibi serbest olmalıdır. Sığırlar üzerinde yapılan “hayvan davranışı” çalışmalarında, ineklerin günde on bir kez yemliğe gittikleri ve her seferinde bir miktar yem yiyerek, geviş getirmek üzere yatma yerlerine döndükleri gözlenmiştir. Bu durumda günün hiçbir saatinde yemlikte boş bir an olmayacaktır. Sulukların susuz kalmadığı gibi, ineklerin önü yemsiz kalmayacaktır. Böyle bir yemleme sistemine birkaç günde geçilebilir. İneklerin günlük tükettikleri yem bellidir. Saatli yemleme yani yemin öğünlere bölünerek belli saatlerde verilmesi öncelikle subklinik asidoza ve giderek bunu takip eden diğer problemlere sebep olmaktadır. Serbest sistemde yatmak, yürümek, su içmek nasıl ineğin kendi karar ve isteğiyle yapılıyorsa, yem yemek ve geviş getirmek de aynı serbestlikle inek tarafından verilen kararla yapılmalıdır. Öğün saatleriyle verilen yemleme sisteminde sabah yemi verilmekte, yem öğleye doğru bitmektedir. Hayvanlar ya tamamen yemliği yalayacak hale gelmekte, ya da yemlikte sadece gıda değeri olmayan uzun, kalın saplar kalmaktadır.

Akşam öğünü ise saat 17.00, 18.00 de verilmekte, bu arada ineğin önü boş kalmakta, yem saatini bekleyen inek yem dağıtılır dağıtılmaz açlıkla yeme saldırmaktadır. Bu durumda inek önce mermesiyle ve diliyle toplam yemin iyi yerlerini yani kesif yem kısmını ayırıp yemekte, daha sonra ise kaba kısımlarını tüketmekte, bilmeyerek işkembesinde asidoza sebep olmaktadır. Eğer günün her saatinde önünde yem olsa böyle olaylar meydana gelmeyeceği gibi, yemlik okuma işi de yarar sağlayabilecek hale gelecektir.

“Yemlik okuma” işleminde dikkat edilecek konular: 
İnekler sürekli olarak kesif yem kısmını tüketiyor ve dağıtımdan birkaç saat sonra yemlikte sadece kaba kısımlar kalıyorsa, kaba yemin iyi karışmadığı veya kaba yemin “aşırı kaba” olduğu düşünülmelidir. Eğer birkaç saat sonra hiç yem kalmadıysa tekrar yem verilir. Buna rağmen yemlik hızla boşalıyorsa yemin kuru madde miktarı bakımından “az” olduğu kanaatine varılır. Bu iş birkaç yemleme periyodundan sonra rayına girer. Normalde tüketilen miktar, yemlikte tüketilmeden kaldıysa bir problem olduğu düşünülmeli ve problemler sırasıyla gözden geçirilmelidir. Bir hastalık söz konusu olmuş mudur? Suluklar mı bozulmuştur? Yemi verenler bir tartı hatası mı yapmıştır? Ani bir ısı değişikliği, bir stres faktörü mü oluşmuştur? Verilen yem kokuşmuş, ısınmış, ekşimiş midir? Yemliğin normal dışı bir şekilde aniden boşalması da bir tartı hatasını ya da havanın ani soğumasını akla getirebilir.

Serbest sistem besi sığırcılığında da aynı yöntemler kullanılabilir. Yemliklerin kontrolü, dışkı kontrolü ile birleştirilirse işletme için çok yararlı bir denetim mekanizması geliştirilmiş olur.