Şifalı bitkiler olarak bilinen birçok bitkinin özü veya yağı insanlarda gıda katkısı olarak kullanılmakta olduğu gibi, hayvanlarda da yem katkısı olarak kullanılmaktadır. Şifalı bitkiler ile çiftlik hayvanlarının beslenmesinde iştahı, yemden yararlanmayı ve dolayısıyla verimi arttırıcı yönde yapılan çalışmalar başarıyla sonuçlanmış, böylece endüstriyel olarak yem katkı maddesi üretimine geçilmiştir.

Şifalı bitki özleri ve yağları organik hayvancılıkta ve çevreci yaklaşımlarda da yerini almıştır.  Tamamen bitkilerden elde edilmiş yağ ve özlerden vücudun yararlanması yani biyoyararlanım yüksek seviyede olduğundan kullanımları halinde antibiyotik kullanımı azalmakta ve kalıntı riski ortadan kalkmaktadır.  Hayvansal gıdalardaki kalıntıların insanların gıdalarına geçmesi önlemiş olmaktadır.  Ürünleri üretenlere yararı olan şifalı bitkilerin, tüketicinin korunması yönünde de yararı ortadadır.   Bir başka konu ise çevreci duyarlılıktır.  Şifalı bitki yağları veya özleri işkembede oluşan metan gazını azaltır.  Bu sayede atmosfere yayılan ve ozon tabakasını bozan metan gazı kirliliği azaltılmış olur.  Diğer zararlı gazlarla birlikte sera etkisi yaratan metan gazının da azaltılması şifalı bitkilerin birçok yararlarından birisi olarak ortaya çıkmaktadır.

Şifalı bitkilerin özlerinden veya yağlarından yem katkı maddesi olarak nasıl yararlanabileceğimizi görelim;

Kekik: Mikrop kırıcı, sindirime yardımcı ve antioksidandır.
Karanfil: İştah açıcı, sindirime yardımcı ve mikrop kırıcıdır.
Tarçın: Mikrop kırıcı özelliğinin yanı sıra sindirime yardımcı, solunum yolları temizleyicisi etkileri vardır.  Kalbe destek, antioksidan, sakinleştirici, gaz söktürücü, bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklere sahiptir.
Biberiye: Sindirimi kolaylaştıran ve antioksidan etki gösteren maddeler içerir.
Keçi Boynuzu: Antiseptik, bronş genişletici, antioksidan, antiviral etkilerinin yanı sıra vücudun bağışıklık sistemini ve karaciğeri destekleyici etkileri vardır.  Ayrıca;  keçi boynuzu kalsiyum, çinko, E vitamini açısından zengindir.
Mercanköşk: Balgam söktürücü, sindirime yardımcı, antioksidan, antiviral özelliklere sahiptir.
Keklik otu: İştah açıcı, sindirimi kolaylaştırıcı etkileri vardır.  Yemlerden yararlanmayı arttırır.
Okaliptüs:  Balgam söktürücü, antiseptik, solunum yolları temizleyicisidir.
Ekinezya (Koni Çiçeği): Yangı giderici, vücut direncini arttırıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri vardır. Ekinezya A, C, E vitaminlerinden zengin olup, akyuvarların sayısının artması ve enfeksiyon bölgelerine göç etmeleri konusunda yardımcıdır. Ekinezya vücut savunma sisteminin başlıca öğelerinden biri olarak T hücrelerin aktivitesini arttırır.
Keten Tohumu: Latincesi çok faydalı bitki anlamına gelen keten tohumu antioksidandır.  B12 vitamini, magnezyum, demir, bakır, çinko ve omega 3 içerir.  Sindirime yardımcı olur.  Solunum yolu uyarıcısıdır.
Enginar: Karaciğer destekleyicisi, safra çalıştırıcısı etkileriyle birlikte, kalbi kuvvetlendiren, sindirimi kolaylaştıran, iştah arttıran özelliklere sahiptir. A ve C vitaminleri, potasyum, demir, manganez, fosfor içerir.
At Kuyruğu Otu:  Kalsiyum kaynağıdır.  İçerisindeki silisik asit ile kalsiyumdan yararlanmayı arttırır.  Vücut direncini yüksek tutar.
Çemen Otu: Vücut direncini arttırır.  Kas yapmayı sağlar.  Çemen otu kas yapısını desteklediğinden besi danalarının et tutmasını sağlamak için kullanılır.
Tahtabiti Otu: Rahmi çalıştırır.  Rahim içerisinin temizlenmesine yararlı olur.  Rahim hareketlerini arttırarak rahim iltihaplarının oluşmasını engeller.  Özellikle Klamidya’lara karşı etkisi bilinmektedir.
Çam Kabuğu: Antioksidandır.  C vitamini içerir.
Deve Dikeni: Latincesi Silybum olan bu bitki “Karaciğer Koruyucu” etkisiyle tanınır.  Aynı zamanda antioksidandır.
Aynısafa: Latincesi Calendula’dır.  Gece sefası adı da verilen bu bitki kan temizleyici, ağrı giderici etkiye sahip bileşikler bulundurur.  Ezik ve yaraları iyileştirme özelliği ile bilinen bir bitkidir.

Özet olarak; şifalı bitkilerden hayvan beslemede yararlanmak mümkündür.  Bunları kullanarak geviş getirenlerin yemden yararlanma oranlarını yükseltmek, süt ve besi sığırcılığında karlılığı arttırmak, çevreyi ve tüketiciyi korumak, antibiyotik kullanımını azaltmak gibi olanaklara sahip olabiliriz.