Türkiye
4-7 Ağustos 2008

Lindell Whitelock
World Wide Sires Teknik Danışmanı

Giriş: 
Türkiye’ye bu ziyaretimde, Konya Bölgesinde toplam 11 çiftlik ziyaret edildi.  Tüm çiftlikler birbirine benzer yapıda olup benzer idari sorunları vardı.  Her çiftlikteki özel konular/sorunlar çiftlik yöneticileri/sahipleri ile yerinde görüşüldü.  Bu raporda, bu çiftliklerde bir şekilde ortak olan genel konulara (sorunlara) değinilecektir.
Ziyaret etiğimiz çiftliklerde uygulanabilecek öneriler de bu rapora dahil edilmiştir.

Bulgular ve Öneriler:
Çiftliklere yaptığımız ziyaretler esnasında hayvanların (inek/düve) ve işletmenin genel koşullarını inceleme fırsatım oldu.  Bu gözlemlerimi doğrulayacak çiftliğin kayıt ve raporlarına bakma imkanım olmadı.  Benim yapmış olduğum gözlemleri, sadece bireysel süt verim kayıtlarının detaylı bir analizi teyit edebilir.

İnek konforu: Çiftlikleri ziyaret ettiğimizde hava oldukça sıcaktı.  İneklerin en iyi performans gösterdiği sıcaklıklar, 6 – 7 °C derecelerdir.  Ancak inekler, 20°C’ye kadar performans göstermeye devam ederler.  Bu sıcaklık derecesinde, verim düşmeye başlar.  İlk tespit edilebilen performans düşüşü, 25°C’nin üzerinde ortaya çıkar ve bu sıcaklık arttıkça düşmeye devam eder.  Bu nedenle inekleri, bu konforu temin edecek ortamlarda barındırmalıyız.  Bu konforu, mekanik havalandırma ile birlikte evaporatif (buharlaşan) soğutma sistemleri ile sağlayabiliriz.  Bu sistem özellikle yemliklerin bulunduğu bölgede planlanmalıdır.  Yemliklerin olduğu bölgede konforun arttırılması ile yem tüketimi teşvik edilerek daha çok süt verimi ve döl verimi performansında ilerleme temin edilmiş olur.

Bu konforun düşünüleceği diğer yer ise serbest yatakların bulunduğu bölgedir.  Ziyaret ettiğim çiftliklerin tümünde yatakların dinlenme yüzeyi olarak, plastik matlar kullanılmıştı.  Bu plastik matlar çok sert olup inekler için çok fazla konfor sağlamaz.  Bu sert matlar özellikle inek yatıp kalkarken, ineklerin dizleri için yumuşak bir yüzey temin edemezler.  Serbest yataklı barınaklar planlandığında ya yumuşak altlıklar ya da kum altlıklar tercih edilerek ineklerin dizlerine olan stres azaltılmalıdır.  İneklerin dinlenme yerlerinin yüzeyini geliştirerek, ineklerin ayak eklemlerinde şişme ve yüzülmeleri engellemiş oluruz.  Buna ek olarak, inekleri daha fazla yatmaya da teşvik ederiz.  Yapılan çalışmalar göstermiştir ki dinlenme yüzeyleri matlardan kuma değiştirilen çiftliklerde inekleri sürüden çıkarma oranı %30 seviyesinde düşmüştür.  Bunun yanında, ineklerin serbest yatakları kullanırken yukarı kalkarken ağırlıklarını aktararak esneyebileceği miktarda alanın yeterli şekilde temin edilmiş olması da ayrıca önemlidir.  Barınaklarının duvarlarını kaldırarak, dinlenme alan yüzeylerini geliştirerek ve konforlu yemleme yerleri temin ederek ineklerin stresini büyük ölçüde azaltabiliriz.  Bunun sonucunda ineklerin performansı artar.

Dölverimi İdaresi:  Döl verimi, verimin anahtarıdır.  Sütçü sığırlarda döl verimi olmadan verim elde edilmesi mümkün değildir.  Sürülerde maksimum seviyede döl verimini sağlayan beş tane sevk ve idare aracı mevcuttur.  Bu araçlara, aşağıdaki paragraflarda değinilmektedir:

1) Geçiş Dönemi Yemleme Programı: Geçiş dönemi periyodu, buzağılamaya 21 gün kala başlar ve doğumdan 15-20 gün sonrasına kadar devam eder.  Bu süre içinde gözlenmesi gereken başlıca faktörler; yem tüketimi ve ineğin vücut kondisyonudur.  Bu süre içinde inek çok temiz bir ortam da tutularak buzağılama sonrası mastitis riski ve döl yolu enfeksiyonlarına yol açacak patojenlere maruz kalma ihtimali azaltılmış olur.  Bu dönemde verilecek yemleme programı, süt verimi için gerekli olan uçucu yağ asitlerini üretebilecek şekilde rumeni stimule edecek yapıda ve aynı zamanda rumendeki papilla’ların, üretilecek olan uçucu yağ asitlerini abzorbe edilebilecek, maksimum uzunluğa erişecek şekilde ayarlanmalıdır.  Bu dönemdeki (rasyon), iyi rumen fonksiyonunu temin edecek şekilde, yüksek seviyede protein, enerji, doğru dengedeki mineraller, yeterli miktarda Nötral Deterjan Selülozu (NDF) ve Asit Deterjan Selülozu (ADF) bulundurmalıdır.  Bu dönemdeki ineğin sadece 9-10 kg kuru madde tüketebileceğinin akılda tutulması önemlidir.  İnek buzağıladıktan sonra da aynı rasyon verilmelidir.  Ancak günlük yem tüketimi hızla artacağı için yem miktarının arttırılması sağlanmalıdır.  Kuru dönemde ineğin ekstra kilo almamasını temin etmek ayrıca önemlidir.  Yüksek Vücut Skoru olan (yağlı) inekler kuru dönemin sonunda iyi yem tüketemezler ve çoğunlukla da doğum sonrası ketozis’den muzdarip olurlar.  Zor doğum ve doğum sonrası sonun atılamaması gibi sorunlar, doğru vücut ağırlığı dengesi olan ineklere kıyasla şişman ineklerde daha çok ortaya çıkar.  Geçiş dönemi sevk ve idaresi, ineğin bir sonraki laktasyonunu doğrudan etkiler.

2) Lohusa İnek İzleme Programı: Lohusa İnek İzleme Programı, doğum yapmış ineklerin laktasyonlarına sağlıklı bir başlangıç yapmalarını temin eder.  Yapılan çalışmalar göstermiştir ki iyi idare edilmiş bir lohusa inek izleme programı ile bir sonraki laktasyonda ortalama 1000 kg’lık ilave süt avantajı elde edilmiştir.  Lohusa inek programı, çeşitli sorunlar açısından ineklerin günlük olarak izlenmesidir.  Eğer inekte herhangi bir problem belirtileri gözlenirse hemen o sorun ile ilgili tedavi başlatılmalıdır.  Bu koruyucu hekimlik yönündeki program uygulandığında hem metabolik hem de reprodüktif açıdan daha az sağlık sorunu ortaya çıkar.  Ege Vet ile çalışarak sürünüz için bir lohusa takip programı geliştiriniz.

3) Vücut Kondisyonu Skorlama:  Vücut Skorlama uygulaması ile söz konusu yemleme programlarının etkinliğini tespit etmek mümkün olmakta ve ayrıca inekleri S.T yapmadan önce gönüllü bekleme periyodunda ne kadar süre izlememiz gerektiğini tespit etmeye de yardım etmektedir.  Bir Vücut kondisyonu Skorlama Programının amacı, erken laktasyon döneminde ineklerde ne kadar değişiklik olduğunu tespit etmektir.

4) Östrus (Kızgınlık) Tespit Programları: Bir östrus tespit programının geliştirilmesi ile daha fazla sayıda kızgınlıkta olan inek tespit edilerek sürüdeki gebelik oranları yükseltilmiş olur.  Kızgınlık tespit programı ile daha fazla sayıda kızgınlıkta olan ineğin bulunmasının yanında, söz konusu ineklerin kızgınlık süresince üzerine ne zaman atlanmasına izin verdiği zamanı tespit etmeye de imkan vermektedir.  Kısaca “Tebeşirle Boya ve Tohumla” programı diye isimlendirilen bu yöntemden ziyaret ettiğimiz her çiftlikte bahsettim ve bu yöntemin sürüdeki döl verimi performansının geliştirilmesinde çok başarılı bir araç olarak kanıtlandığını ifade ettim.

5) Mastitis Tesbiti: Sürüdeki Mastitis olgularının hem süt verimine hem de döl verimine olumsuz etkisi vardır.  Pek çok yeni mastitis vakaları kuru dönemde başladığı için mastitis açısından kontrolün buzağılamadan hemen sonra yapılması çok önemlidir (doğumdan sonraki 3-5. günlerde).  Enfekte inekler, subklinik evrede olanlar bile, hemen tedavi edilmelidir.
Ziyaret ettiğimiz her çiftliğin, verimliliklerini arttırmak için bu yöntemleri uygulamaya koymasını teşvik etmek isterim.  Bu yöntemler göreceli olarak basittir, ancak programların başarılı olması için detaylara dikkat edilmelidir.