Sütçü İnek Sevk ve İdare Programı
Lindell Whitelock
Teknik Danışman
World Wide Sires

Verimi yüksek olan ve kar sağlayan sütçü inek, doğru bir şekilde sevk ve idare edilmeli ve inekten en uygun zamanında en yüksek kar elde edilmelidir.  Aşağıdaki çizelge ve program, çiftçilerin sürülerini sevk ve idare etmeleri için bir program geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır.  Döngünün her bir periyodu, çizelgeyi takiben verilmiş olan bilgiler içerisinde ele alınmıştır.

Kuru Dönem (Doğuma 60 gün kala~buzağılamadan önceki 60 gün)
Kuru dönem, ineğin laktasyon periyodundan çıkıp doğum (buzağılama) için hazırlanmasına imkan tanıyan süredir.  Bu dönemde ineğe gösterilen özenin, bir sonraki laktasyon performansı üzerinde belirgin bir etkisi vardır.  Yapılan çalışmaların pek çoğu, bu dönemde ineğe uygulanan bakım, beslenme ve özenin bir sonraki laktasyon üzerinde büyük etkisi olduğunu ortaya koymuştur.

1. Kuru Dönem Ekonomisi: Yapılan çalışmalar, 60 günden uzun bir kuru dönemin herhangi bir yararı olmadığını göstermiştir.  Bu dönemde inekten süt alınmadığı için daha uzun kuru dönem periyodunun olması, karlılığı düşürür.  İlave kuru dönemin günlük maliyeti (her bir inek için) 3.00-5.00 ABD Doları arasında seyretmektedir.
2. Kuru Dönemde Barındırma: Kuru dönemdeki inekler, laktasyondaki sürüden ayrı bir bölümde tutulmalıdır.  Kurudaki inekler çiftlikteki en temiz bölümde barındırılmalıdır.  Patojen (hastalık yapan) etkenlerle temasları ne kadar azaltılır ise mastitis ve diğer enfeksiyonlara yakalanma oranları o kadar azaltılmış olur.  Kurudaki ineklerin barınaklarında serbest yataklar kullanılıyor ise ölçüleri biraz daha büyük olmalıdır. Aynı zamanda, yemlik önünde ek alan da temin edilmelidir.  Normal laktasyondaki inek için yemlik önünde gereken alan, inek başına 60 cm iken, kurudaki inekler için bu alan inek başına 80 cm olacak şekilde düzenlenmelidir.  Yürüme zemini ise inekler için rahat olmalıdır.
3. Kuru dönemde Yemleme/Beslenme: Bu dönemdeki rasyon, çoğunlukla kaba yem diyeti şeklinde olmalıdır.  Bir inek, gün içinde canlı ağırlığının yaklaşık olarak %2’sine denk gelen şekilde, kuru madde esası ile yem tüketir.  Örneğin 650 kg canlı ağırlığı olan bir inek, günde 13 kg kuru madde (yem) tüketebilir.  Söz konusu rasyonun besleyici yoğunluğu aşağıdaki gibidir:
a) Ham protein: % 10-12
b) Enerji: 1.10-1.25 Mcal/kg NEL.
c) Ca: P Oranı (Kalsiyum Fosfor Oranı): 1.6:1
d) NDF: % 32-35
e) ADF: % 16-19
4. Tırnak Bakımı: Kuruya alınan dönem, ineklerin tırnaklarına bakım yapmak için iyi bir zamandır.  Tırnakları törpülerken ayağın komple bir muayenesi yapılmalı ve herhangi bir lezyon veya enfeksiyon var ise hemen tedavi edilmelidir.
5. Vücut Kondisyon Skoru (BCS): Bu skor, 5 değerli bir skalada 3.50-3.75 arasında olmalıdır.  Düşük bir skor, yüksek bir skordan daha fazla tercih edilmelidir.  Bu skor kuru dönemde çok az değişmelidir.  Bu dönemde olan tek ağırlık artışı, sadece anne karnındaki yavru ile ilgili olmalıdır.
6. Mastitis Kontrolü: Yeni mastitis olgularının pek çoğu, kuru dönemde başlar, bu sebepten bir kuru dönem tedavi programı uygulanmalıdır.  Onaylanmış bir kuru dönem preparatı ile her ineğin, her bir lobuna uygulama yapılmalıdır.
7. Kuru dönem periyodunun doğru şekilde başlatılması:
a) İneğin kuruya alınacağı gün belirlenir.
b) İnek tamamen sağılır.
c) Sağım tamamlandıktan sonra meme başları dezenfektan solüsyona daldırılır.
d) Meme daldırma solüsyonu, 20-30 saniye sonra silinir.
e) Her bir loba onaylanmış kuru dönem mastitis preparatı kısmen içeri doğru sokularak uygulanır.  Uygulanırken, kanülün ucu içeri doğru 3 mm’den fazla sokulmaz.
f)
 İşlem tamamlandıktan sonra meme başı tekrar meme dezenfektanına daldırılır.
g)  Bu işlemden sonra inek, kuru dönem padoğuna alınır.
h) Kuru dönem padoğundaki inekler izlemeye/gözlemeye devam edilir.
8. İç Parazit Kontrolü: Bu dönemde iç parazit mücadelesinin yapılması önerilmez.  İç parazit mücadelesi yapılmasına karar verilmişse, kuru dönemin ilk günlerinde yapılması, uygulanacak ilacın prospektüsünün iyice okunması tavsiye edilir.  Eğer söz konusu çiftlik, iç parazitler açısından yüksek risk altında ise, bu uygulama lohusa inek programının bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

Kurudaki ineklerin çiftlikte nasıl barındırıldığının, sonraki dönemdeki laktasyon performansı üzerinde, hem süt verimi hem de döl verimi etkinliği açısından etkisi vardır.  Resimdeki çamurda duran bu ineğin, dinlenebileceği/yatabileceği kuru bir yeri yoktur.  Bu ineğin vücut kondisyon skoru 4.5 olmakla beraber önünde samana dayalı rasyon bulunmaktadır.  Ortam koşulları pek çok patojene maruz kalmasına neden olduğu için bir sonraki laktasyonda mastitise yol açabilir.  İnekteki aşırı vücut yağı ineğin iştahsız olmasına ve kuru dönem sonunda yemden uzaklaşmasına neden olur.  Bu da bir sonraki laktasyonda, ketozise yol açar. Kuru dönemdeki ineğin nasıl bakılıp beslendiğinin bir sonraki laktasyondaki performansı üzerinde hayati önemi vardır.

Geçiş Dönemi (Buzağılamadan 21 gün öncesi)
İneğin yaşam döngüsünde bu dönem çok önemlidir.  Bu dönemde ineğin nasıl sevk ve idare edildiğinin, bir sonraki laktasyon periyodunda hem süt verimi hem de döl verimi üzerinde çok belirgin bir etkisi vardır.
1. Ekonomisi: Geçiş dönemi, beklenen buzağılama tarihinden 21 gün önce başlamalıdır.  Geçiş döneminin daha uzun tutulmasının belirgin bir ekonomik etkisi yoktur.   Geçiş dönemini iyi sevk ve idare eden sütçü sığır işletmelerinde, iyi idare edilmeyenlere kıyasla bir laktasyonda 1000 kg daha çok süt ve 35 gün daha önce suni tohumlama yapabilme imkanı temin edilmektedir.  İneğin yaşam döngüsündeki bu dönem, en zor ve güçlükle dolu olan süredir.  İyi bir geçiş dönemi idaresi yönünde çaba sarf edildiğinde, hem ineğin doğum zamanı buzağılama stresi ile baş etmesi hem de arzu edilen ekonomik sonuçların ortaya çıkması sağlanmış olur.
2. Barındırma: Geçiş dönemindeki inekler, küçük gruplar halinde temiz bir ortamda tutulmalıdır.  Geçiş dönemindeki inek grubu (veya grupları), çiftlikteki mevcut inek trafiğinden ve diğer çiftlik trafiğinden uzakta tutulmalıdır.  Ancak ineklerin bulundurulduğu yer, görevlilerin onları izleyebileceği mesafede/yerde olmalıdır.  Sıcak iklimlerde, özellikle yaz aylarındaki yüksek sıcaklıklarda (25 °C’nin üzerinde) inekler için yeterli serinletme temin edilmelidir.  Yemlik önündeki alan ve serbest yataklar, inekleri barındıracak şekilde büyük olmalıdır.
3. Yemleme: Geçiş dönemindeki beslenme programı çok önemlidir. Bu dönemde rumen ortamının değişim geçirmemesine gereksinim vardır.  Uçucu yağ asitlerinin (VFA) üretilmesi artacak ve rumen içindeki pililer, uçucu yağ asitlerinin emilimini gerçekleştirebilmek için uzayacaktır.  Bu dönemde ek protein ve enerjiye gereksinim vardır.  650 kg ağırlığında bir inek için ortalama kuru madde tüketimi (DMI) 11 kg, 550 kg ağırlığında düvenin ise 10 kg miktarındadır. Buzağılamadan 5-7 gün önce kuru madde tüketimi belirgin şekilde düşecektir.  Rasyonların besleyici (nutrient) yoğunluğu (NRC tavsiyelerine göre) aşağıdaki gibi olmalıdır:
a) Ham Protein: İnekler için %12, düveler için %14 olmalıdır.  Eğer rasyonda ham protein %14’ten fazla ise proteinin %35’i rumende parçalanmayan nitelikte olmalıdır.
b) Enerji: 1.50-1.70 Mcal/kg NEL
c) Ca:P oranı: 2:1 (Kalsiyum tüketimi, kuru madde tüketiminin % 0.8-1’i oranında olmalıdır.  Fosfor ise kuru madde tüketiminin % 0.4-0.5’i oranında olmalıdır).
d) NDF: % 30-35
e) ADF: % 16-19
f) Not: Pek çok çalışma, düşük NDF ve düşük Eter Ekstraktı (Yağlar) bulunduran diyetlerin, bu içerikleri (NDF ve Eter Ekstraktı) daha çok bulunduran diyetlerden daha fazla tüketildiğini göstermiştir. Ayrıca çalışmalar, düşük vücut kondisyon skoru olan ineklerin, şişman ineklere kıyasla daha yüksek seviyede yem tükettiğini de göstermiştir.
g) Not: Pek çok araştırma göstermiştir ki, buzağılama ve erken laktasyon ile ilgili problemler (süt humması, ketozis, sonun atılamaması ve meme ödemi), kuru dönemdeki ve geçiş dönemindeki mineral dengesizlikleri ile ilişkilidir.  Hem kuru dönemde, hem de geçiş döneminde mineral verilmesi çok önemlidir.
4. Vücut Kondisyon Skoru:  İdeal olarak bu dönemde ineklerin vücut kondisyon skoru 3.50-3.75 oranında olmalıdır.  Bu periyot kısadır ve bu süre içinde bu skorda çok az bir değişim olur.
5. Mastitis Kontrolü: Sütün gelmesi, doğumdan birkaç gün önce başlar.  Ancak meme bezi içinde kuru dönem antibiyotikleri ve kuru dönem preparatları etkisini kaybetmiş haldedir.    Bu sebepten, geçiş döneminde ineklerin çok temiz bir ortamda tutulması önemlidir.  Bu dönemde, meme başı mühürleyici preparatlar, ortam kaynaklı mikroorganizmaların memeye girmesini engeller.
6. Doğuma Hazırlama: Geçiş dönemi barınağındaki inekler sık sık izlenmelidir.  Doğum zamanı yakınlaştıkça, inek kendini gruptan uzaklaştırma çabasına girer.  İneğin doğuma yaklaştığı belirlendiğinde, mümkünse onu doğum padoğuna almalıdır.

Doğumu bekleyen inekler, küçük gruplar halinde tutulmalı ve doğuma kadar aynı grupta kalmalıdırlar.  Bu barınaklarda serbest yatak bulunmasına gerek yoktur, ancak altlık olarak kum bulunmalı ve ineklerin dolaşabilecekleri kadar alanları olmalıdır.  İnekler kolaylıkla izlenebilmeli ve doğum zamanı geldiğinde ya bulundukları padokta buzağılamalı ya da bir sorun görülür ise doğum padoğuna alınmalıdır.  Bu padoklar temiz, iyi havalandırılmış olmalı ve inekler için yeterli alan bulunmalıdır.

Buzağılama Günü (0.Gün)

Buzağılama günü, gebelik periyodunun bittiği ve laktasyon döneminin başladığı gündür.  Bu zamanda inekte pek çok fizyolojik değişiklik meydana gelir.  Hem yeni doğan buzağının, hem de ineğin düzgün bakılması önemlidir.  Buzağıya bu dönemde uygulanan pek çok pratiğin, buzağının hem hayatta kalması hem de büyümesi ile doğrudan ilgisi vardır.  Unutulmaması gereken nokta ise, doğum esnasında inek ve düvelerin sadece %7’sinin yardıma ihtiyacı olmasıdır.  Eğer çiftlikte doğumlarda yardım etme oranı bu rakamdan yüksek ise inek sevk ve idare performansınızı gözden geçirerek güç doğumları azaltma yönünde değişiklikler yapmalısınız.
1. Barındırma: Doğum sancıları başladığı görüldüğünde inek, doğum bölmesine alınır.  Doğum bölmesi en az 3.5m x 3.5m ölçüsünde olmalıdır.  İnek bağlı olmamalı ve bölme içerisinde hareket edebilecek serbestlikte olmalıdır.  Bölme temiz olmalı ve kum, saman veya benzeri uygun bir altlık ile kaplı olmalıdır.  Yardım gerektiğinde kullanılmak üzere aydınlatma donanımı olmalıdır.  Doğum için kullanılan padoklar, hasta hayvanlar için kullanılmamalı ve her doğumdan sonra da temizlenmelidir.  Gerektiğinde inekleri zapt edebilmek için düzenek bulunmalıdır.  Yem ve su temin edilmelidir.
2. Kalma Süresi: Buzağılama süresi boyunca inek, doğum padoğunda kalmalıdır.  Doğum işlemi tamamlandığında kolostrum (ağız sütü) sağılmalı ve inek lohusa barınağına alınmalıdır.  İneğin kulak numarası kayıt edilmeli ve onun sütü 4-5 gün boyunca süt tankına karıştırılmamalıdır.  Bu geçiş dönemi sütü buzağılara verilmelidir.
3. Beslenme (Yemleme): Buzağılama gününde inek fazla yem tüketememesine rağmen, ineğin önünde, geçiş dönemi rasyonundan bulunmalıdır.  Aynı zamanda yeterli miktarda taze, temiz su da bulundurulmalıdır.
4. Doğum (buzağılama) İşlemi: Çok acele bir şekilde ineğe yardım etmeye kalkışılmaması önemlidir.  Buzağılama (doğum) işlemi zaman alır.  İneği izlemeli ve herhangi bir belirti veya problem olmadığı takdirde müdahale edilmemeli, doğal seyrine bırakılmalıdır.  Doğum kanalına buzağının inmesinden önce bir düvenin 2-4 saat sancılanması oldukça sık görülür.  Doğum süreci 1-2 saat sürebilir.  Ergin inekler için sancılanma süresi genellikle 1-3 saat ve doğum süresi ise 1 saat sürebilir.
5. Doğuma Yardım: Eğer yardım gerekiyor ise şunlara dikkat edilmelidir:
a) Başlamadan önce eller yıkanmalıdır.
b) Suni Tohumlamada kullanılan omuz boyu plastik eldiven giyilmelidir.
c) Eldivenin üzerine kayganlaştırıcı sürülür.
d) İnek muayene edilir.  Serviksin açıldığı ve buzağının doğru doğum pozisyonunda olup olmadığı kontrol edilir.  Buzağının gelişini kolaylaştırmak için pozisyonunu ayarlayabilirsiniz.   Buzağının canlı olup olmadığından emin olmak için tepkisini kontrol edebilirsiniz.
e) Buzağıyı çekmek için kullanılacak aletler temizlenir.  Buzağıyı çekmek için sadece paslanmaz çelikten olan doğum ipleri kullanılmalıdır.  Kontamine olabilecek ip veya benzer şeyler kullanılmaz.
f)  Sadece inek kasıldığı zaman arkasını aşağı doğru çekiniz.
g) 30 dakika içinde başarılı olamaz iseniz profesyonel yardım çağırınız.
6. Doğum Sonrası Aktiviteler: Doğum işlemi tamamlandıktan sonra şunlar yapılmalıdır;
a) Ağız sütü sağılır.  6 litre ağız sütü alınır ve kalanı dondurulur.  Eğer inekte mastitis var ise ağız sütünü buzağıya vermeyiniz.
b) Buzağıya (45 kg ağırlığında) 2 litre ağız sütünü mümkün olan en kısa sürede veriniz.  Tavsiye edilen süre, doğumdan sonraki ilk 30 dakikadır.  Doğumdan 6 saat sonra 2 litre daha ve 12 saat sonra tekrar 2 litre veriniz.
c) Göbek kordonu tentürdiyot’a (%7’lik) batırılır.
d) Buzağıyı kurulayınız.
e) Buzağının kimliğini belirleyiniz (küpesini takınız) ve kimlik numarasını ve annesini kayıt ediniz.
f) Buzağıyı, bireysel buzağı padoğuna alınız.
7. Kayıt Et ve İzle: Sürünün idaresinin gelişmesinde doğru kayıt tutulması önemlidir.  Buzağı, inek ve doğum işlemi ile ilgili bilgileri içeren bir kayıt sistemi, çiftlikte uygun protokollerin hayata geçirilmesinde yardımcı olur.  Bu kayıt edilen bilgiler, en azından, ineğin kimliği, cinsiyeti, doğum zamanı (tarih ve saat), gözlemi yapan kişinin adı, zorluklar ile ilgili yorumlar ve yemleme bilgisi şeklinde olmalıdır.  Ayrıca ineğin vücut kondisyonunu tespit etmek için de uygun bir zamandır.
8. İneği lohusa padoğuna geçiriniz.

Burası buzağılar için uygun bir yer değildir.  Ne yazık ki resimde görülen bu çiftlikte ineklerin bağlı sistem barınaklarında doğum yapmalarına izin verilmektedir.  Buzağı dünyaya geldiğinde bu kirli ve patojenlerle kaplı ortama girmektedir.  Burada olan doğum, çalışanların ineği sağıp beslemesi açısından uygun olsa da buzağı çok fazla patojene maruz kalmakta ve buzağı üzerinde ek stres yaratmaktadır.  Bunun sonucunda, iyi sevk ve idare koşullarında yetişen hayvanlara kıyasla, böyle kötü koşullarda doğan hayvanlar ergin hale geldiklerinde iyi performans göstermezler.  Buzağılar temiz bir ortamda, bol temiz havada yetiştirilmelidir.   Ancak ne yazık ki bu resimde görülen olumsuz koşullar, dünyanın pek çok yerinde görülmektedir.

Lohusa İnek Periyodu (Doğumdan sonraki 0-15. günler)

Lohusa takip programı, sütçü sığır sevk ve idare programının en gerekli olan bölümüdür.  Bu programın amacı, lohusa ineklerin olası problemlerini belirleyip erken bir şekilde tedavi etmektir.   Çiftliğinizdeki lohusa takip programını, veteriner hekiminizle birlikte oluşturmalısınız.  Bu programı uygulama görevi olanların sorumluluğu büyük olduğu için, hangi davranışların normal olmadığı ve bu durumla ilgili olan çözümün ne olduğu açısından iyi eğitilmiş olmaları gerekmektedir.  Başarılı bir lohusa takip programı sadece süt verim performansını değil, aynı zamanda döl verimi performansını da geliştirir.
1) Barınaklar: Lohusa inekler, serbest yataklı, günlük muayeneye imkan verecek şekilde yemlik önünde makasları olan bir padokta tutulmalıdırlar.  Barınak koşulları laktasyondaki diğer ineklerinki ile aynı olmalıdır.
2) Besleme: Bu gruptaki ineklerin rasyonu, geçiş dönemi rasyonu ile aynı olmalıdır.  Ancak bu gruptaki ineklerin kuru madde alımları daha fazla olacaktır.  Yemleme süresinin sonunda, yemlikler kontrol edilerek biraz yemin kaldığını kontrol etmek önemlidir.  İnek başına günde 15 kg yem verme esası iyi bir beslenme noktası oluşturur.  Bu değer, doğumdan sonraki 1-15inci günlerde, eşit sayıda inek bulunduğu esasına göre tahmin edilmiştir.  Eğer farklı ise, gruptaki ineklerin hangi günde olduklarına göre ya daha az ya da daha çok verilmelidir.   Lohusa inekler, 15 günlük periyodun sonuna doğru günde yaklaşık 20 kg civarında yem tüketmelidirler.  Fazla miktarda içme suyunun da temin edilmesi önemlidir.  Serbest erişim esası ile bir tampon preparatı (yemek sodası) ve uzun saplı kuru otun bulundurulması da önerilmektedir.  Bu ikisinin bulundurulması, ineklerde asidozis olma riskini azaltacaktır.
3) Lohusa İzleme Programı: Bir lohusa izleme programının olmasının nedeni, inekleri yakından izleyerek laktasyonun sonraki günlerindeki performansını tehlikeye atacak herhangi bir metabolik veya diğer sonuçlara yol açacak durumları zamanında engellemektir.  Pek çok program mevcuttur, ancak kendi sürü veterinerinizle birlikte kendi sürünüze en iyi sonucu vereni hazırlamanız sizin için daha iyi olur.
İzleme programı aşağıdakileri kapsamalıdır:
a) Rektal vücut sıcaklığı: Vücut sıcaklığının yükselmesi bir enfeksiyonun habercisidir.
b) İştah: Yemden kesilen bir inekte, rumen sorunları olabilir veya abomasum’un yer değiştirmesi ile ilgili bir belirti olabilir.
c) İneğin Hareketleri ve Duruş Pozisyonu: Süt humması ile ilgili erken görülen bir belirtidir.
d) Somatik Hücre Skoru: Memedeki enfeksiyonunun göstergesidir, subklinik (gizli) seviyede bile olsa ineğin performansı üzerinde negatif bir etkisi vardır.
e) Genel Görünüm: İneğe baktığınız zaman, kendinize şu soruyu sorun; “Bu inek sağlıklı görünüyor mu?”
f) Vulva’dan akıntı veya koku gelmesi: Bu belirti, döl yolu enfeksiyonunu veya problemini işaret eder.
g) Kayıt Tutma: Lohusa ineklerle ilgili günlük kayıtlar tutulmalıdır.
h) Duruma göre tedavi/müdahale: Eğer inekte sorun görülüyor ise ona uygun tedavi yapılmalıdır.
i) Kapsamlı bir lohusa inek muayene programı hazırlamak için veteriner hekiminize danışınız.

Lohusa inek programı ve geçiş dönemi programı olan çiftlikler, inek performansını arttırmaktadırlar.  Lohusa inek ve geçiş dönemi programlarının uygulanması ile hem süt verimi hem de döl verimi performansı büyük oranda artmaktadır.  Başarının temin edilmesinde bu görevin ciddi bir şekilde algılanması ve çiftliğe uygun olarak düzenlenmesi önemli bir yer teşkil eder.  Programın düzenli ve değişmeyen şekilde devam etmesi için bu izleme/takip görevinin her gün, aynı kişi tarafından yapılması gerekmektedir.  Bu işten sorumlu kişinin, her bir ineği inceleme (muayene) işini çok aceleyle yapmaması önemlidir.

Laktasyon ve Gebelik Periyodu (15inci Günden Kuru Döneme kadar)

Laktasyon periyodu boyunca ineğin süt vermesi ve gebe kalması beklenir.  Bu dönemde ineğin performansını izleyip, doğru zamanda, önerilen sevk ve idare pratiklerini uygulamak önemlidir.  Özellikle süt verimini, günlük süt verimi ortalaması şeklinde değil her bir inek için laktasyon eğrisi şeklinde takip etmek çok önemlidir.  Bunun yanında, vücut kondisyonu ve kuru madde tüketimi de yakından takip edilmelidir.  Yine bu dönemde, bir ineğin gebeliği teyit edilene kadar, bir döl verimi (reprodüksiyon) izleme programını uygulamaya koyup, inekleri kızgınlık açısından izlemek çok önemlidir.
1) Barınaklar: Laktasyondaki ineklerin barınakları temiz, kuru ve rahat olmalıdır.  Sıcak iklimlerde, hava sıcaklıklarının yükseldiği periyotlarda (25°C’nin üzerinde) ek soğutma temin edilmelidir.  İlk kez yavrulamış düvelerin, tüm laktasyonları boyunca ayrı bir grupta tutulması önerilmektedir.  Bu şekilde ayrı tutularak bu düvelerden yüksek süt verimi elde edilmesi yanında, ilk laktasyon boyunca büyümeleri temin edilmiş olur.  Yemlik önünde her bir inek için yeterli alan olması gerekir.  İnek başına en az 60 cm’lik bir alan yeterlidir.  Çok kalabalık padoklar, özellikle yemlik önünde aşırı yoğunlaşma, ineğin süt verimini ve döl verimini düşürür.  Yüksek döl verimi elde etmek için inekler gebelik elde edilene kadar aynı yerde tutulmalıdır.  İneklerin farklı gruplara aktarılmasından kaçınılmalı veya kısıtlanmalıdır.  İnekler başka bir gruba her geçtiklerinde veya rasyon aniden değiştiğinde, ineklerin yeni gruba ve yeni yemlere alışması yaklaşık 30 gün almaktadır.  Bu yüzden, ineklerin yıllık döngüleri içinde, minimum miktarda değişiklik onların performansını arttırır.
2) Yemleme/Besleme: Yemleme rasyonları, sürünün verim seviyesine göre geliştirilmelidir.  İneklerin vücut kondisyonları yakından izlenmelidir.  Doğumdan sonraki ilk 60 gün içerisinde ineğin zayıflaması (kilo kaybetmesi) beklenen bir durumdur.  Fakat bu süreden sonra laktasyonun yaklaşık 180inci gününe kadar stabil (sabit) olmalıdır.  Bu zamanda biraz ağırlık artışı elde edilebilir.  Hedef, laktasyonun sonunda ineğin vücut kondisyon skorunun 3.50 olmasıdır.  Yemleme programının bazı anahtar faktörleri aşağıdaki gibidir.
a) Kuru Madde Tüketimi (DMI): Laktasyonun ilk başlarında, 35-40ıncı günler arasında, inekler canlı ağırlıklarının %4.00-4.25’i oranında kuru madde tüketmelidirler.  Bu oran, laktasyonun sonunda canlı ağırlığın %3.25-3.50 oranına düşer.
b) Besleyici (Nutrient) Yoğunluk: Rasyonun besleyici yoğunluğu (protein ve enerji seviyesi), laktasyonun başında ve sonunda aynı seviyeye yakın olmalıdır.  Laktasyonun sonunda, süt verimi daha az düşer, fakat inek gebelik ve canlı ağırlık artışı için ek protein ve enerji gereksinimi içinde olur.
c) Selüloz Miktarı (Seviyesi): Rasyondaki Nötr Deterjan Selülozu (NDF) %27 ile %32 arasında olmalıdır.  Söz konusu NDF miktarının %75’inin kaba yemden gelmesi gerekmektedir.  İyi bir rumen fonksiyonu sağlamak için Asit Deterjan Selülozu (ADF) oranı ise %16-19 oranında olmalıdır.  Daha fazla miktarda ADF, sindirilemez ve kuru madde tüketimini düşürür.
d) Rasyon: Ulusal Araştırma Konseyinin (NRC) tavsiyelerini kullanarak rasyon hazırlanmalıdır.  Yemliği dikkatlice izleyip yem tüketiminin, hangi yem maddelerinin reddedildiğinin ve ineğin performansının da takip edilmesi önemlidir.  En önemli rasyon, ineğin tükettiği rasyondur.  İyi bir izleme programının olması çok gereklidir.  Kullanılmakta olan kaba yemin test değerlerinin gerçek analiz değerleri olup kitap bilgileri olmaması da ayrıca çok önemlidir.  Kitap değerleri, tüketilmekte olan kaba yemin gerçek değerini temsil etmeyebilir.
e) Kaba Yem Kalitesi: Rasyonun en önemli hammaddesi kaba yemlerdir.  Kaba yemin kalitesi ne kadar yüksek olur ise söz konusu rasyon, inek için o kadar yararlı olur.
f) Vücut Kondisyon Skoru (BCS): Sürüde vücut kondisyonunun izlenmesi düzenli aralıklarla yapılmalıdır.  Skorun tek başına hangi rakam olduğunun değil, elde edilen rakamda tespit edilen değişimin miktarı önemlidir.  Etkili bir skorlama programı her seferinde aynı kişi tarafından, aynı laktasyon döneminde olan ineklerle değişim belirlemek üzere yapılmalıdır.
3) Döl verimi (Reprodüksiyon): Döl verimi olmadan verim söz konusu olamaz.  Dölverimi; laktasyonun başında çok önemli bir aktivite olup ineğin tekrar, zamanında gebe kalmasını sağlayan bir husustur.
a) Gönüllü bekleme periyodu belirleyiniz.  Bu periyot, ineğin ilk kez suni tohumlama yapılacağı zamanı belirlemek için kullanılır.  Bu bekleme süresi çok kısa olur ise, suni tohumlamada daha fazla sperma kullanılmasına ve gebeliğin gecikmesine yol açar.  Pek çok durumda, inekler laktasyonun ilk 50-60 gününde negatif enerji balansı (değeri) yaşarlar.  İnek kızgınlık belirtisi gösterse bile, enerji değeri sağlandıktan 15-17 gün sonra yumurtlayabilir.  Gönüllü bekleme periyodu ile ilgili tavsiyeler şu şekildedir:
i) Kızgınlık Tespiti: Laktasyonun 50-55inci günlerinde, tüm inekler kızgınlık yönünden kontrol edilmelidir.
ii) Suni Tohumlama: İlk suni tohumlama, laktasyonun 75-80inci günlerinde yapılmalıdır.
iii) Gebelik: Laktasyondan 120inci güne kadar gebelik temin edilmelidir.  Bu sürede gebelik temin edildiğinde buzağılama aralığı 13 ay olur.
b) Gerçekçi hedefler belirleyerek iyi bir döl verimi performansı temin edin.  Hedef belirlerken sadece elde etme seviyesi değil aynı zamanda bir zaman temeline de bağlı olmalıdır.
c) Kızgınlık Tespiti: İyi bir döl verimi için anahtar, kızgınlık tespitidir.  Bir çiftlikte kızgınlık tespit oranı %70’in üzerinde olmalıdır.  Çiftlikte bir program geliştirilip, kızgınlık tespitinin izlenerek bu seviyenin elde edilmesi çok önemlidir.  Pek çok kızgınlık tespit modelleri vardır ve sizin çiftliğiniz için biri adapte edilebilir.
4) Vücut Kondisyon Skorunun Belirlenmesi: Düzgün aralıklarla, sürünün Vücut Kondisyon Skoru izlenmelidir.  Laktasyonun çeşitli safhaları için çeşitli skor değerleri hedeflenmelidir.
5) Mastitis Kontrolü: İyi bir mastitis kontrol programı takip edilip uygulanmalıdır.  Toplu şekilde Somatik Hücre Skorunun düşürülmesi sadece daha fazla sütün elde edilmesini sağlamaz, aynı zamanda döl verimini de arttırır.

ÖZET

Bu döküman, sütçü ineklerden daha yüksek seviyede süt verimi ve döl verimi etkinliği temin etmek için genel bir rehberdir.  Üstün verimli bir sürü ile düşük verimli bir sürü arasındaki fark, çoğunlukla yüksek verimli çiftlikte detaylara daha fazla önem verilmesidir (dikkat edilmesidir).  Başka bir deyişle, söz konusu işin yapılması gereken zamanda yapılmış olmasını temin etmektir.  Bahsedilmiş olan bu kategorilerin her birisine, ineğin performansını arttıracak şekilde pek çok başka aşamalar da ilave etmek mümkündür.