Kriz Döneminde Sürü Yönetimi
(Lindell Whitelock – Ocak 2009)

Her yerde özellikle de süt sığırcılığı endüstrisinde 2009 zor bir yıl olacaktır. Hem A.B.D.’de hem de Avrupa’da pek çok düşüşler gözlenecektir.  Halen süt fiyatları %40’dan fazla düşmüş olup yem fiyatları da normalin çok üstündedir.  Süt sığırcılığı sevk ve idaresinde pek çok önemli noktayı süt sığırcılığı yapan çiftliklere iletmeniz için gönderiyorum.

  1. Fiyata bağlı olarak kararlar alarak, bir sütçü sığır işletmesi başarılı bir şekilde idare edilemez.  Çiftçiler piyasa fiyatlarını kontrol edemezler.  Ancak masraflara bağlı sevk ve idare kararları almak zorundadırlar.
  2. Masraflardan tasarruf yapmak daha az para harcamak olarak algılanmamalı, bunun yerine harcanan paraya karşılık en fazla kıymette olanın alınması anlaşılmalıdır.  Bir diğer deyişle odaklanma performans üzerinde olmalıdır.
  3. Döl verimi etkinliği, belki de çiftçilerin yaptığı en pahalı hatadır.  İnekler zamanında eşleştirilerek ineğin en üst seviyede performans vermesi temin edilmelidir.
    Harcamaların kısılmasında bakılacak yerlerden bazıları şunlardır:
    a) Çiftliklerin hedefi, ineklerin laktasyonun 120inci gününden evvel gebe kalmalarının sağlanması olmalıdır.  Bu bir gerekliliktir.  İneklerin zamanında döl tutmalarının sağlanamaması, genellikle kızgınlık tespiti ile ilgilidir.  Bu sebepten düzgün kızgınlık tespiti, çiftliğin başlıca önceliklerinden biri olmalıdır.
    b) Laktasyonun 180inci gününden sonra yem etkinliği çok fazla düşer.  Normal koşullarda laktasyonun başında tüketilen her 1 kg yeme karşılık 2 kg süt üretilmesi gerekir.  Bu oran 180 günden sonra 1 kg yeme karşılık 1 kg süt verimi seviyelerine düşer.  Bu süreden sonra da bir kilo yeme karşılık üretilecek süt miktarı düşmeye devam eder.  Bu da yem masrafını arttırmış olur (Özellikle süt veren ineklerin çok uzun süre laktasyonda tutulduğu hallerde).
    c) Kuru dönemin süresi de masrafların tasarruf edileceği bir yerdir.  İneklerin 60 günden fazla kuruda kalmaya ihtiyaçları yoktur.  Tüm çalışmalar, daha uzun kuru dönem süresinin ekonomik bir avantajı olmadığını ortaya koymuştur.  Kuru dönem barınağında 60 günden fazla tutulan her bir ineğin, günlük masrafı yaklaşık 5 ABD dolarıdır.  İneklerini kuru dönemde uzun süre tutan çiftçiler para kaybederler.
    d) Pennsylvania Devlet Üniversite’sinde yapılan çalışmada gösterilmiştir ki 120 günden fazla boş kalan ineklerin çiftliğe olan masrafı günde 2.85 ABD dolarıdır.  Bu rakam, ineğin verim ve performans kaybına bağlı olarak hesaplanmıştır.
    e) Önemli olan bir diğer husus ise düve yetiştirme programında tasarruf yapılmamasıdır.  Yetiştirilen düveler 24 aydan sonra laktasyona başlarlar ise size masrafı gün başına 5.00 ABD dolarıdır.  Buna bağlı olarak düvenin yetiştirme masraflarını çıkarmak için onu daha uzun süre sağmak gerekecektir.
    f) Mastitis kontrolü çok önemli bir konudur.  200.000’in üzerinde Somatik Hücre skoru olan inekler süt kaybından muzdarip olurlar.  Bu durumdaki ineklerin iyileştirilmesi için tedavi masrafları da gerekecektir.
  4. Çiftlikteki çalışanların, özellikle ineklerle doğrudan ilgilenen çalışanların etkinliğinin yeniden değerlendirilmesi önemlidir.  Çiftliğin idareci konumunda olanların da değerlendirilmesi gerekir.  İşçi başına çok fazla sayıda müdürün düşmemesine dikkat edilmelidir.
  5. İnekleri sağlıklı tutunuz.  İnekleri sağlıklı tutacak ürünleri kullanmak hasta hayvanları tedavi etmekten daha az masraflıdır.
    Yukarıda sayılanlar, şimdiki gibi ekonomik koşulların olduğu zamanlarda değerlendirilebilecek birkaç öneridir.  Ancak bu problemlerin çoğunu düzeltmek zaman alır.  Bu sebepten süt sığırcılığı işletmelerinin etkinliğini ekonominin iyi olduğu zamanlarda değerlendirip, düzeltmeler yapmak çok önemlidir.