Tarım her zaman önemliydi, halen de önemlidir.

Eski çağlarda avcı-toplayıcı olan insanoğlu tarım ile uygarlık adımlarını atmaya başlamıştır.  Atılan ilk adımlarda bugün ülkemiz sınırları içerisinde bulunan toprakların çok büyük önemi vardır.  İlk tarımın yapıldığı, ilk defa sığırın evcilleştirildiği toprakların Çatalhüyük ve Göbeklitepe olduğu bilinmektedir.  Çatalhüyük ve Göbeklitepe dünya literatürüne geçmiş iki önemli tarımsal merkezdir.

Dünya’da ünlü “bereketli hilal” olarak bilinen toprakların bir bölümü ülkemizdedir.  Çukurova’yı, Fırat, Dicle nehirleri arasındaki toprakları, Şanlıurfa’yı ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki diğer illeri içine alan “bereketli hilal” Mezopotamya’ya doğru uzanmaktadır.  Bu bölge dünya’da ilk tarımın yapıldığı, buğdayın, mercimeğin ekildiği bölgedir.  Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe’de yapılan kazılar her geçen gün insanlık tarihine ışık tutmaktadır.

Dünya’daki gelişmelere baktığımızda tarımın önemini daha yakından görmekteyiz.  Tarım ile birlikte toplumlar gelişmiş, uygarlıklar ortaya çıkmış, çok büyük ve ünlü dinsel yapılar inşa edilmiştir.  Antik dünyanın yedi harikasına şöyle bir bakarsak tümünün tarımdan kaynaklanan eserler olduğu ortaya çıkar.  Piramitlerin, Çin Seddinin, Babilin Asma Bahçelerinin yapımında binlerce işçi veya köle çalışmıştır.  Tarımdan elde edilen yiyecekler olmasaydı bunların hiçbirinin yapılması mümkün olmazdı.  Yapılan kazılarda çalışanların gıdaları ile ilgili bilgiler elde edildikçe tarımın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Tarım önemlidir.  Tarım dünyadaki birçok olaya yön vermiştir.  Fransız ve Rus devrimlerinin arka planları incelendiğinde tarımla olan ilişkisi görülecektir.

Tarım önemlidir.  Tarih boyunca önemliydi, şimdi de önemlidir.  Tarım beslenme, giyinme ile başlayan ihtiyaçlar zincirinin en önemli halkası olmakla birlikte, onların çok ötesinde önem taşır.  Geçmişe ve bugünkü Afrika ülkelerine bakarsak aç kalmış toplumların demokrasi, özgürlük, adalet kavramlarına çok uzak kaldıklarını görürüz.  Tarım sadece karın doyurmayı sağlamaz. Yaşamın tümünü kapsar. Dengeli beslenmenin de temelini oluşturur.

Tarım mı önemlidir? Sanayi mi önemlidir? Böyle bir soru sormak doğru değildir.  Konuya birkaç ayrı yönden bakalım.  Birincisi tarıma dayalı sanayidir.  İkincisi ise sanayide çalışanların beslenmelerinin, üstelik dengeli beslenmelerinin gerekli oluşudur.  Tarıma dayalı sanayide hammadde olarak kullanılan girdiler olmasa böyle bir sanayi olmayacağı gibi, sanayide çalışan işgücünün yeterli ve dengeli beslenmemesi halinde yine sanayileşmenin söz konusu bile olamayacağı açıkça ortadadır.  Bir de bunlara üçüncüsü eklenebilir.  Tarıma hizmet eden sanayi. Biçerdöverler, traktörler, yem fabrikaları, saklama depoları ve akla gelen, gelmeyen birçok tarıma yönelik alet-malzeme yapan sanayi.

Tarım “ekmek” olduğu gibi, aynı zamanda “ekmek parası”dır. Tarım istihdam kaynağıdır.  Tarlada çalışandan başlayarak, hayvan yetiştiricilerinin, ziraat mühendisi veya teknisyenlerinin, veteriner hekimlerin, makina imalatçılarının, konuya ilgili birçok iş kolunda çalışan herkesin ekmeği tarımdan çıkmaktadır.  İlk bakışta sanki çiftçilerin, toprak sahiplerinin ya da köylülerin işiymiş gibi görünen tarım aslında, dolaylı veya doğrudan birçok istihdamın kaynağıdır.  Böyle bakılırsa, açlığı önleyen tarım aynı zamanda işsizliği de önlemektedir.

Ülkemizin önemli sektörlerinden turizm için de tarım önemlidir. Turistlerin yediklerine, içtiklerine ek olarak, satın alıp ülkelerine götürdükleri pek çok eşya da tarım veya tarıma dayalı sanayinin ürünüdür.

Tarım hayvancılık için de önemlidir.  Bitkisel proteini daha değerli hayvansal proteinlere dönüştüren hayvancılık tarımın önemli bir koludur.  Hayvansal proteinleri oluşturan esansiyel=eksojen=dışarıdan alınması gereken, vücutta sentezlenemeyen amino asitler bitkisel proteinlerde yoktur.  Bu aminoasitler vücut ve zihin sağlığı için gereklidir.  Ayrıca hayvansal kökenli gıdalarda bulunan B12 vitamini de bitkilerde bulunmaz.  Hayvancılık yapabilmek için de tarım önemlidir.

Tarımın önemini kavradıktan sonra geriye ne kalıyor? Tarımın iyileştirilmesi, tarımda çalışanların eğitimi, tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi.  Tarım ile sanayi rakip değildirler.  Ülkemizdeki gibi genç ve dinamik nüfusun olduğu tüm ülkelerde tarımda da, sanayide de çalışacak işgücü vardır.

Özet olarak; tarım açlığın, işsizliğin önlenmesi, uygarlığın ve demokrasinin ileri adımları için, birçok işkolu için, toplum sağlığı ve dengeli beslenme için, yaşam için şarttır.  Vazgeçilmez ve ihmal edilemez derecede önemlidir.