(26 Ekim 2007 tarihinde SÜT SIĞIRCILIĞI KURULTAYI’nda bildiri olarak sunulmuştur)
(Konuyla ilgili sunumu indirmek için tıklayınız)

Süt sığırcılığı tarımın bir üst kolu, sığırcılığın bir ihtisas alanı ve hayvansal protein üretiminin başlıca unsurlarından biridir. Ülkemizdeki üretimin artması gerektiği konusunda herkes hemfikirdir. Üretim artışı hayvancılıkta ve özellikle süt sığırcılığında en önemli hedefimizdir. İnsan sağlığı ve ülkelerin gelişmişlik düzeyi yönünden bakıldığında; hayvansal kökenli protein üretiminin gelişme ile paralellik gösterdiği ortaya çıkmaktadır.

Süt sığırcılığında genetik iyileştirmeler yapılmasına hem ekonomik yönden,hem de sağlıklı nesiller yetiştirmek yönünden ihtiyaç olduğu genel bir kanaattir.

Genetik Islah Neden Yapılır?
Genetik ıslah deyince genetik iyileştirme ve düzeltme akla gelmelidir. Bilindiği gibi genetik iyileştirme daha çok verim artışı yönünde ele alınmaktadır. Ülkemizde düşük verimli yerli sığır ırklarımızın yüksek verimli kültür ırklarına dönüştürülmesi çalışmalarında yıllar içerisinde bir ilerleme kat edilmiş olup, gelinen noktada kültür ırkı ve melezlerinin toplamdaki yeri % 65 oranına yükseltilmiştir. Kendi içimizde başarılı gibi görünen bu rakama süt verimi bakımından göz atacak olursak, henüz istenilen duruma ulaşamadığımız görülecektir. Ülkemizde bölgesel farklılıklar olmakla beraber kültür ırklarından sağlanan yıllık süt, ortalama 3.250 kg’ dır. Bu rakam bazı Avrupa Birliği ülkelerinde 7 tonun biraz üzerinde, ABD’de 11 ton civarındadır. Demek ki daha yapılacak çok iş vardır.

Genetik ıslahın sadece süt miktarı açısından ele alınması doğru olmaz. Bununla birlikte süt yağı, süt proteini gibi verim özelliklerini de ele almak, ayrıca ineğin tipini de gözetmek gerekir. Örneğin; meme yapısı, ayak yapısı, kalça açısı, sütçü tip özellikleri ve uzun ömürlülük de hesaba katılarak genetik düzeltme yapmak yerinde olur.

Genetik Islah Yöntemleri Nelerdir?
Bilinen en yaygın, en uygulanabilir genetik ıslah yöntemi suni tohumlamadır. Suni tohumlama kızgınlıktaki ineğin döl yoluna boğa tohumunun, özel bir aletle, bırakılmasıdır. Eğer döl yoluna verilen boğa tohumu üstün yeteneklere sahip bir boğadan sağlanmışsa doğal olarak genetik ilerleme de sağlanmış olur. Bu iş sistemli bir şekilde sürdürülürse yıllar içerisinde istenen yetenekler sürüde geliştirilebilir. Suni tohumlamadan daha kısa bir yol embriyo transferidir. Çok üstün verim özelliklerine sahip bir inek, yine çok üstün yetenekleri ispatlanmış bir boğa tohumuyla tohumlanır ve oluşan yedi günlük safkan embriyo başka taşıyıcı ineğe nakledilirse, bu işleme “Embriyo Transferi” diyoruz. Hormonlarla çoklu yumurtlama yaptırılan ineklerden bu yöntemle yılda 8-20 buzağı elde etmek mümkün olabilmektedir. Yine genetiğini geliştirmiş ülkelerden dondurulmuş embriyo ithal etmek suretiyle hızlı, kestirme yoldan ırk ıslahı yapılmış olur. Sıfırdan başlanmış bir ıslah çalışmasında altı nesil yani en az on sekiz yıl kazandıran bu uygulama, fiyatların yüksekliği dolayısıyla, fazla yaygınlaşamamıştır. Genetik ilerleme sağlamanın bir diğer yolu da yine bu konuda kendini ispatlamış ülkelerden boğa, gebe düve ya da anaç materyal olabilecek düve ithal etmektedir. Bilinen sağlık ve genetik koşulların eksiksiz yerine getirilmesiyle ithal edilebilecek anaç materyallerin ve bunların döllenmesini sağlayacak olan spermaların ya da spermanın alınacağı boğaların ithal edilmesi ırk ıslahında kullanılabilecek yöntemlerden biridir. Bu yöntemlerden her birinin bazı dezavantajları ve avantajları vardır. Ancak; dünya’da en çok uygulanan, en çok kabul gören, ayağı en sağlam yere basan yöntem, yetenekleri ispatlanmış boğa spermaları kullanılarak suni tohumlama yapılmasıdır.

Genetik Islahta Önemli Noktalar ?
Genetik ıslahta tek bir yöntem seçmek zorunda değiliz. Suni tohumlama, embriyo transferi, hayvan ithalatı ve bunları kullanarak çekirdek sürü oluşturmak kombine kullanılabilecek metotlardır. Her bir metot, uygun uygulamalarla, ülkedeki süt sığırcılığının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Ancak; kullanılan yöntemler ne olursa olsun programın başarısı için üzerinde durulması gereken konular vardır:

1. İyi uygulanan, güvenilir bir kayıt sistemi
2. Progeny test ( Döl Kontrolü)
3. Yayım ve eğitim
4. Sürü hastalıklarıyla mücadele (Bruselloz ? Tüberküloz mücadelesi)

Bunların biri diğerinden daha önemli değildir. Hepsi aynı derecede önemli olup, eksikliği halinde program aksar. O yüzden yukarıda sayılanların ulusal bir politika olarak kabul edilip, izlenmesi şarttır. Şunu unutmamak gerekir ki yıllık progeny test’e alınan boğa sayısıyla, genetik ıslah arasında çok yakın bir ilişki vardır.

Genetik Islahın Geleceği:
Genetik ıslahta mesafe katetmiş ülkeler durmamıştır. Çalışmalarını gereksinimler yönünde arttırarak sürdürmektedirler. Bu yönde yapılanların ve yeni geliştirilen teknolojilerin ülkemize getirilmesi, hayvancılığımız yararına kullanılması sağlanmaktadır.
Yeni geliştirilen teknolojileri şöyle sayabiliriz;

1- Dişi sperma (Cinsiyeti belirlenmiş sperma)
2- Affirm
3- Bovatel
4- Igenity (DNA)
5- Health Mark (Marker)
6- Bilgisayarlı Eşleştirme
7- Kızgınlık kontrolünde yardımcı materyal
8- Döl tutma problemlerine profesyonel yaklaşım.

1- Dişi Sperma ( Cinsiyeti belirlenmiş sperma):
Dondurulmuş sperma üreten şirketler teknolojinin olanakları ve piyasanın istekleri doğrultusunda yeni araştırmalarını sürdürüyorlar. Bu araştırmaların en çarpıcısı XY teknolojisi ya da Flow cytometer teknolojisi olarak bilinen cinsiyeti belirlenmiş sperma. Özellikle Holstein ırkı ve diğer sütçü sığır ırkları için ” dişi sperma” teknolojisi olarak algılayabileceğimiz bu teknik son on yıldan beri üzerinde çalışılan, ancak son üç yıldan beri ticari olarak piyasaya sürülen bir teknik. Flow cytometer, laser, elektrik yükleme teknolojilerinin bir araya getirildiği ” dişi sperma” uygulaması giderek yaygınlaşıyor. Ancak; normale göre döl tutma oranındaki düşüklük ve pahalılık gibi bazı problemleri var.

2- AFFİRM: 
ABD’de bir sperm üretim şirketinin patentli keşfi olan Affirm teknolojisi “fertility first” yani “önce döl tutma” sloganıyla oluşturulmuş. Geleneksel üretimde, dondurulmuş sperma hücrelerinin ilk bir saatten sonra giderek hareketleri ve canlılıkları azalırken, bu yöntemle üretilen sperm hücreleri üç saat sonra bile aynı hareket ve canlılıklarını korumaktadırlar. Böylece döl yolunda daha çok canlı spermatozoit bulunmakta, döl tutma oranları % 6,5 civarında artmaktadır.

3- Bovatel:
Bu yöntemin patenti yine Affirm ile aynı firmaya ait olup, ” dişi yönünden zenginleştirilmiş sperma” olarak adlandırılabilir. Geleneksel üretime göre; %10 daha fazla dişi buzağı doğmasını taahhüt eden bu yöntemde, döl tutma oranında düşüklük söz konusu olmuyor.

4- Igenity: 
Igenity teknolojisi aslında bir DNA teknolojisidir. Böyle bir ihtiyaç embriyo transferinden doğan annesi, babası aynı erkek buzağılar arasında en iyisinin seçilmesi için doğmuştur. Daha sonra progeny test adayı olan erkek danaların isabetli seçimi için kullanılmaya başlanan bu teknolojiden giderek daha yaygın yararlanma olanakları ortaya çıktı. Şimdi boğaların aktarabildikleri genleri bulmakta yararlanılıyor. Verimlilik ömrü, sütçülük formu, süt verimi, süt yağı, süt proteini, peynir verimine etki eden beta ve kappa casein, beta lactoglobulin gibi genlerin yanı sıra, holstein ırkında kırmızı genin olup olmadığı ya da genetik hastalık yapan genlerin olup olmadığı yine Igenity teknolojisiyle belirleniyor. Örneğin, *CVM, *BLAD, *DUMPS gibi resessif (çekinik) genlerle aktarılan genetik bozukluklar bu teknikle belirlenebiliyor. Bu tekniğin günden güne ileriye gitmesi çok uzun yıllar sonra progeny test’e gerek kalmaması hayalini de beraberinde getiriyor. Yapılan çalışmalar progeny test sonuçlarıyla Igenity sonuçlarının paralellik gösterdiğini ispat ediyor. Bilindiği gibi progeny test yüksek maliyetli, meşakkatli ve uzun zaman alan bir iş. Belki Igenity çok yıllar sonra progeny test yapmaktan daha kolay bir yöntem olarak onun yerini alabilir. Tabii şimdilik bu bir hayal olmaktan öteye gidemiyor.

5- Health Mark:
Bu ise; Igenity teknolojisinin uyarlanmış hali. ABD’deki büyük sperma üreticisi bir firmanın patentini aldığı Health Mark uygulaması DNA tekniğiyle bazı markerlerin belirlenmesi işlemi. SCS ( somatik hücre sayısı), boğanın kızlarındaki gebelik oranı (DPR) ve verimlilik ömrü (PL) ile ilgili genlerin markerleri ile döllerine aktarılma yüzdeleri tesbit ediliyor. Bu yöntemle yeni başlatılan bir çalışma sayesinde Leptin geni de incelenmeye başlandı. Böylece besleme, yağlanma, vücut yağı genleriyle, bunlara ilişkin olarak döl verimi yeteneği ortaya konulacak. Sürekli yeni markerler bulunarak laboratuvardaki sonuçlarla, canlı üzerindeki çalışma sonuçları arasındaki korelasyonlar inceleniyor. Yıllar geçtikçe birçok yetenek konusunda önceden belirleme yapmak mümkün olacak. Böylece boğalar daha genç yaşta güvenle kullanıma geçebilecek.

6. Bilgisayarlı Eşleştirme:
Sperma kullanımında çiftlikteki sürünün gerçek ihtiyaçları belirlenerek o yönde düzeltme yapabilecek boğaların kullanılmasını sağlayan bir yöntemdir. Konusunda yetişmiş uzmanlar tarafından puanlanan inekler eksik yönünü geliştirecek boğa spermalarıyla tohumlanırlar. Aktarma yeteneği ve yüzdesine göre bir sonraki nesillerde bu eksiklikler olmaz. Örneğin; cüsse, sütçülük görünümü, meme başının uzunluğu, meme sarkıklığı, ayakların basışı, kalça genişliği ve benzeri birçok fiziksel yapı bu sayede düzeltilir. Diğer yandan pedigri bazında bilgiler girilirse kan yakınlığı oluşmayacak şekilde boğa seçimiyle resessif (çekinik) genlerin bir araya gelmesi önlenir. Böylece *CVM, *BLAD, *DUMPS gibi genetik bozuklukların ortaya çıkmasına engel olunur. Fiziksel eksikliklerin giderilmesiyle meme problemleri, doğum güçlükleri ve akla gelebilecek birçok problem önceden önlenmek suretiyle bir çeşit ” koruyucu hekimlik” hizmeti de yerine getirilmiş olur.

7. Kızgınlık Kontrolünde Yardımcı Aletler:
İneklerde kızgınlık kontrolünün en önemli belirtisi ineğin durması, yani üzerine atlanmasına izin vermesidir. Kızgınlık tesbitinde başarılı olmanın yolu ise iyi bir gözlemdir. İnekler özellikle verimleri yükseldikçe daha gösterişsiz kızgınlık göstererek ilgilileri yanıltabilir. Bu yanılmalar kızgınlığın gözlenememesi, tohumlamada geç kalınması, ineğin döl tutmada gecikmesi ve işletmenin zarar görmesi gibi sonuçlar doğurabilir. Kızgınlık kontrolünde insanlara yardımcı olabilen boyalı, saatli, kazı ?kazan tarzında, mıknatıslı, aktivite artışını kaydeden, atlama sayısını belirleyen yardımcı aletler üzerinde çalışılmış olup, bu konudaki etkin arayışlar devam etmektedir.

8. Döl Tutma Problemlerine Profesyonel Yaklaşım:
Döl tutma problemleri süt veriminin artışıyla birlikte artış göstermiştir. İnek konforu, barınak dizaynı, yem formulasyonu, stres faktörleriyle mücadele, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik yöntemleri, yem katkı maddelerinin yerinde kullanılması, sperma uygulamasının dikkatli yapılması gibi birçok konuyu içeren profesyonel yardımlar doğrudan çiftliklere taşınarak döl kayıplarının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Son yıllarda bu konularda gelişmeler olmuş, döl tutmanın metabolik hastalıklarla, besleme şekliyle, barınak yapısıyla ve özellikle sıcaklıkla yakın ilgisi ortaya konmuş, mücadele yöntemleri belirlenmiştir. Üreticilerin de teknolojileri kullanmaları halinde büyük zararlardan kurtulacakları gayet açıktır.

* CVM ( Complex Vertebral Malformation)
* BLAD ( Bovine Leucocyte Adhesion Deficiency)
* DUMPS ( Deficiency of Uridine Monophosphat Syntase)

Genetik Islahın Getireceği Problemler:
Genetik ıslahta çok ileride olmadığımız halde, getirdiği problemleri yaşamaya başladık. Bilindiği gibi verim sadece genetik ile ilgili değildir. Verim iki ana unsurun da tam yerine gelmesi halinde gerçekleşir. Genetik ve çevre. Genetik yetenekleri yüksek bir ineği uygun koşullarda beslemez ve barındırmazsak üretim artmayacağı gibi, tersine, problemler artacaktır. Genetik ıslah programlarının başarılı olması, benimsenmesi, problem yaratmaması için aşağıdaki önlemlerin alınması gerekir.

1- Döl tutmama sorunlarının aşılması, kızgınlık kontrolü
2- Enerji eksikliğinin önlemesi, artan verime uygun besleme koşullarının oluşturulması
3- Elverişli, konforlu barınaklar
4- Koruyucu hekimliğin her yönüyle uygulanması.

(Konuyla ilgili sunumu indirmek için tıklayınız)

Kaynaklar: 
Akman, Numan,Editör 2006. Cumhuriyetimizn 100.yılında Türkiye’nin Hayvansal Üretimi. Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yayınları No:4
aipl.arsurda.gov/publish/presentations/mısc04/121CPD_ibc.ppt  (19.03.2007)
animalscience.ag.utk.edu/dairy/pdf/pubs (20.03.2007)
edis.ifas.ufl.edu/DS089 (19.03.2007)
edis.ifas.ufl.edu/pdffiles/DS/DS09400.pdf (19.03.2007)
file://C:/programfiles/AHP/Dairy/A/A200 htm (20.03.2007)
jds.fass.org/cgi/reprint/82/11/2369.pdf (19.03.2007)
osuextra.okstate.edu/pdfs/F-3158 web.pdf (19.03.2007 )
www.agteamdirect.com/Newtechnologies.aspx  (31 Mayıs2007)
www.selectsires.com/ingenity_menu.html  ( 31 Mayıs 2007)
www.selectsires.com/dairyline_gender.html  ( 31 Mayıs 2007)
www.selectsires.com/dairyline_healtmark.html  ( 31 Mayıs 2007)
www.estrotect.com/aboutestrotect.htm  (31 Mayıs 2007)
www.holsteinusa.com  (31 Mayıs 2007)
www.nass.usda.gov/quickstats/index2.isp  (22.03.2007)
www.samsuntarim.gov.tr/yayim/strateji/sut.pdf  (21.03.2007)
www.afns.ualberta.ca/courses/ANSC472/dp472-3g.htm  ( 20.03.2007)
www.wvu.edu/~agexten/forglust/Dairy/dirm12pdf  (20.03.2007)
www.selectsires.com./reproductine/ai_technique_cattle.pdf  (19.03.2007)
www.springerlink.com/content/4W6254297X833088  (19.03.2007)
www.wvu.edu/~agexten/forglast/Dairy/dirm26.pdf  (19.03.2007)
www.das.psw.edu/user/publicantions/paf/DAS%2001-35pdf  (31 Mayıs 2007)
webstandards.psu.edu/dairy/document/heatdetection.pdf  (31 Mayıs 2007)
www.aps.uoguelph.ca/~gking/Ag-2350/estrus.htm  (31 Mayıs 2007)
www.wvu.edu/~agexten/forglust/Dairy/drim7.pdf  (31 Mayıs 2007)