İneklerin işkembeleri bir enerji üretim ünitesidir.  Hiç sönmeyen bir kalorifer kazanı gibi sürekli çalışır ve metabolik ısı üretir. Sıcak havalar ineklerin strese girmelerine sebep olur.  Ortam sıcaklığı 24°C’nin üzerine çıktığında ineğin yem tüketimi azalır.  Sıcaktan dolayı vücut ısısı 39°C’nin üzerine çıkar.  Aktivite azalır.  Solunum sayısı, normalde, dakikada 26-50 olması gerekirken dakikada 80’nin üzerine çıkar.  Hormon seviyeleri etkilenir, su ihtiyacı ve tüketimi artar.   Su tüketimi artmasına rağmen inek hücre içi susuzluk çeker (İntrasellüler dehidrasyon).  Bunun sebebi ineğin içtiği suyun hücre dışında kalıp, hücre içine girememesidir.

 

Problemler sıcaklık stresine maruz kaldıktan 30 dakika sonra başlar.  İlk olarak bağırsaklar etkilenir.  Sıcaklıktan etkilenen inek diğerlerinden uzakta ve ayakta kalmayı tercih eder.  Ağzını açar, ağzından salya akıtır.  Bu arada salya üretimi de azalır.  Ağızdan dışarı akan salya aslında vücudun tamponlama sisteminde kullanılacağından, ziyan edilmiş olur. Bu durumda tamponlama kapasitesi azalır.

 

Sıcaklık stresi sebebiyle selüloz sindiriminde düşüş, asidoz, süt yağında azalma ve daha sonra topallık baş gösterir.  Vücutta bikarbonat/ karbondioksit oranı bozulur.  Vücut dengeyi korumaya çalışarak böbrekler yoluyla sodyum bikarbonatı atar.  Bu suretle bikarbonat seviyesi azalır ve tamponlama etkisi düşer.  Bu durum ise sistemik asidoza ortam hazırlar.  Sadece süt verimi ve süt yağı azalmakla kalmaz, sütteki kuru madde ve protein oranı da azalmış olur.

 

Sodyum bikarbonat rezervinin azalması metabolik asidoza yol açar.  İnek sıcaklık stresi dolayısıyla zayıflarken yağlarını değil, kaslarını eritir.  Protein mobilizasyonu yüzünden üre miktarı çoğalır.  Kanda ve karaciğerde üre artışı ile inek üremi’ye girer.   Üremi, metabolik asidoz ve daha önce sözünü ettiğimiz intrasellüler dehidrasyonun toplamı ineğin solar şoka girmesine ve ölmesine sebep olur.  Özellikle yüksek verimli ineklerin ölüm riski daha fazladır.

 

Sıcaklık stresinde kan vücudu soğutma çabasıyla deri altına hücum eder, bağırsaklarda kan dolaşımı ve buna bağlı olarak besin alımı azalır.  Zararlı bakterilerin hücre duvarındaki lipopolisakkaritler (LPS)bağırsak içerisine, daha sonra da kan dolaşımına girerek endotoksinler ile vücudu zehirlemeye başlarlar (Endotoksemi).  Lipopolisakkarit birikimi karaciğerin bozulmasına sebep olur, bu sebeple vücudun “enerji elde etme sistemi” bozulur.

 

Lipopolisakkarit birikimi sebebiyle yangısal reaksiyonlar ortaya çıkar.   Vücut ısısı yükselir.   Kas yıkımlanması, halsizlik, iştahsızlık artar, verim düşer.

 

Sıcaklık stresinin etkisiyle östradiol,  GnRh, LH hormonlarının seviyeleri düşer.  İnek kızgınlık göstermez.  Kaliteli yumurta veya kaliteli embriyo üretemez.  Embriyonun rahime yerleşmesi ile ilgili mekanizma bozulur. Erken embriyonik ölümler olur.  İnek bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken verim veremez.  Yavru atma şekillenebilir.  Yavru gebelik süresini tamamlasa bile, olması gerekenden daha küçük, daha zayıf doğma ihtimali yüksektir.

 

Neler yapabiliriz?
En başta gelen önlem serinletmedir.  Duş ve fan sistemlerini kullanarak inekler serinletilmelidir.  Fanlar çapının 10 katı mesafeyle barınağın başından sonuna doğru dizilmeli, duşlar ise hava durumuna göre 15 dakikada bir yarım dakika veya 45 saniye çalıştırılmalıdır.  Bu zaman duruma göre arttırılmalıdır.  Pülverizasyondan uzak durulmalıdır.   Önerilen duşlamadır.

 

İkinci olarak alınacak önlem ise; kayıpların karşılanmasıdır.  Enerji veren, elektrolitleri, vitaminleri karşılayan yem katkıları kullanılmalıdır.   Ayrıca, suyun hücre içine girmesini sağlayan betain kullanımı yararlı olur.  Alkali rezervi desteklenmek amacıyla sodyum bikarbonatın yemlere katılması veya serbest ulaşımlı olarak ineklere sunulması büyük ölçüde yarar sağlar.

 

Önlemler zamanında, hatta zamanından önce alınmalıdır.  Örneğin; havanın ani ısınması meteorolojik olarak bildirildiyse önlemlerin daha önce alınması ve hasarsız olarak aşırı sıcakların atlatılması mümkündür.