Bu başlığı okuyan şaşırabilir. Biz “Yem hammaddelerinin belli ve uygun oranlarda karıştırılarak hayvanlara verilmesine rasyon deriz” diye düşünmek mümkündür. Ancak; bilmek gerekir ki gerçek yem hayvanın boğazından geçendir. Yem üç ana aşamayla bir ineğin önüne gelir. Bu işlem adeta çocukluğumuzda oynadığımız ” kulaktan kulağa” oyunu gibidir. Bir rasyon yapılır. Birisi bu rasyonu karıştırır ve ineğin yemliğine döker. İnek bunu tüketir. Acaba tüketilen yem ilk yapılan rasyonla aynı mıdır? İlk rasyon çok dengeli olabilir. Acaba ineğin yediği de öyle dengeli midir?
Genel olarak rasyonlar ineğin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek, işkembenin asidini dengeleyecek, kaba ve kesif yemleri uygun şekilde hazırlanmış karışımlardır. Bu karışım ineğin önüne gitmeden önce ufak tefek değişikliklere uğrayabilir. Eğer karıştırıcı aletler kullanılıyorsa, aletlerin yanlış, eksik ya da fazla kullanılması sonucu hazırlama hataları oluşabilir. Bu karışım ineğin önüne döküldüğünde, kağıt üstünde ya da bilgisayarın içinde duran rasyon değildir. Az ya da çok sapmalar olmuştur. İnek yerken mutlaka seçer. Çok uzun, kaba lifleri ayırır, yemez. Eğer aşırı karıştırma ile veya karıştırıcının bıçakları ile rasyonun selüloz değeri kaybedilmiş ise yine ineğin yediği ilk yapılan yem değildir. Bu durumda kağıtta ya da bilgisayarda her şeyiyle dengeli duran yem, ineğin işkembesinde dengeyi bozabilir. Özellikle kaba yemin çok ince kıyılması ya da kalitesizliği ineğin kesif yemleri seçmesine ya da aldığı selülozun yetersizliğine sebep olacağından asidoz riski artar. Asidoz ve subklinik asidoz ineklerde birçok problemi de beraberinde getirir. İneğin; giderek, yem tüketimi azalır. Yem tüketiminin azalmasına bağlı olarak enerji alımı azalır. Bununla ilgili olarak süt miktarında düşme meydana gelir. Daha da ileri vakalarda enerji eksikliğine bağlı döl tutma güçlükleri ortaya çıkar. Diğer yandan laminitis ve bunu takiben topallıklar görülmeye başlar. Asidozun bir yan etkisi olarak karaciğer apseleri sinsi bir problem şeklinde ineği hasta eder. Görüldüğü gibi dengeli bir rasyonla beslendiği sanılan inekler aslında dengesizlikle karşı karşıya kalmışlardır.
Bütün bu problemlerin önlenmesi için tavsiye edilen iki ana önlem vardır. Birincisi “yemlik okuma”, ikincisi “dışkı kontrolü” dür. Yemlik okumayı mutlaka bir yetkili yapmalı, bu iş yemi dağıtan elemana bırakılmamalıdır. Yemliğin boş kalmamasına özen gösterilmeli, yemlikte tüketilmeyen yem maddelerinin niteliğine dikkatle bakılmalı ya da ineğin önündeki yem bir “partikül separatörü“ ile incelenmelidir.
Bu tip hazırlama, ya da dağıtım hatalarına karşı alınabilecek bir önlem de yemliklerin iki ucuna birer kova yemek sodası koymaktır. Çeşitli nedenlerle işkembesi ekşiyen inekler bu kovalardaki sodyum bikarbonatı yalayarak asidoza karşı kendilerince ve acilen önlem almış olurlar.