Manda deyince ülkemizde kaymak, İtalya’da ise mozzarella akla geliyor. İtalya’da mozzarella ve dolayısıyla manda sütü o kadar değerli ki, mandaya “Siyah Altın” adını vermişler.
İncelendikçe çok değerli olduğu daha iyi anlaşılan mandaların ülkemizdeki sayısı ne yazık ki çok azalmış. 1970 yılında 1.178.000 baş manda varken bu sayı 1997 yılında 194.000 başa düşmüş. Son yıllarda 80.000 başa kadar gerileyen sayı alınan önlemler, verilen desteklerle ve manda birliklerinin kurulmasıyla tekrar yükseliyor.
Dünya’da manda sayısının %97’si Asya kıtasında bulunuyor. Onun dışında Afrika’da ve Avrupa’da manda besleniyor. Avrupa’da İtalya, Romanya, Makedonya, Arnavutluk, Bulgaristan ve Yunanistan’da manda popülasyonu var.
Asya kıtasında mandanın sütünden, etinden ve gücünden yararlanılmakta, sosyal yönü ağır basan bir hayvan olarak bilinmektedir. Kötü kaliteli kaba yemleri süte ve ete çevirebilmesi, koyun gibi kısa otları tüketebilmesi ve güçlü hayvan olması sebebiyle Çin, Hindistan, Vietnam gibi ülkelerde özellikle manda beslenmektedir. Bizde manda azgın hayvan olarak bilinse de Asya ülkelerinde tam aksine sakin mizaçlı hayvanlar olarak bilinirler.
Dünya’da çok sayıda manda ırkı vardır. Ama; öncelikle iki bölümde incelenirler. Birinci grup Bataklık Mandalarıdır ve 48 Kromozoma sahiptirler. İkinci grup Nehir Mandaları’dırlar ve 50 Kromozoma sahiptirler. Çiftleşmeleri ve melezlenmeleri sonucu ortaya çıkan melezler doğum yapabilirler. Melezlerin verimleri de daha yüksek olur.
Manda sütü %8 yağlı ve %4,5 proteinlidir. İlginç bir şekilde; sütte kolesterol oranı inek sütünün yarısı kadardır. Yıllık ortalama süt verimi 1.850-2.000 litredir. Manda eti sığır etine göre daha az yağlı olup, sığır etiyle karşılaştırıldığında daha az kolesterol ve daha çok mineral içerir. Örneğin; manda eti kalsiyum, demir ve fosfor yönünden sığır etine göre daha zengindir. Manda sütünde doğal antioksidan olarak bilinen tokoferol ( E vitamini) bulunur. Manda sütünde, Karoten A vitaminin içinde metabolize olmuş halde bulunduğundan manda sütü ve ürünlerinin rengi tipik olarak beyazdır.
Manda’nın ülkemize Hindistan’dan geldiği tahmin edilmektedir. Bizden Avrupa’ya ise haçlı seferleri zamanında götürüldüğü sanılıyor. Yakın çevremizde; Mısır’da 3.717.000 baş manda, İran’da 400.000 baş, Azerbaycan’da 290.000 baş, İtalya’da 265.000 baş manda olduğu biliniyor.
Ortalama sürü büyüklükleri İran’da 34 sağmal, Türkiye’de 8 sağmal, İtalya’da ise 90 sağmal olarak bildiriliyor. Mısır’da çok sayıda olan mandalar, yine çok sayıda küçük işletmeler halinde besleniyorlar. Mısır mandalarının rengi ise siyah değil, gri. Ayrıca, siyah olarak bildiğimiz mandaların Afrika’da Kırmızı olanlarına da rastlanıyor.
Dünya’da 185 milyon 300 bin civarında manda olduğu, en çok manda bulunduran ülkenin Hindistan olduğu ve Hindistan’daki manda popülasyonunun 105 milyon olduğu FAO verilerinde belirtiliyor. Ülkemizde manda bulunan iller içerisinde Sinop, Samsun, Çorum, Amasya, Afyon, Balıkesir, Sivas, Muş, Diyarbakır ve İstanbul sayılabilir.
Mandalara bu yörelere göre değişen isimler verilmiştir. Dombay, Kömüş, Camış, Camız denildiği gibi, eskiden “su sığırı” adının kullanıldığı da biliniyor.
Ülkemizde bulunan Anadolu Mandaları, Nehir Mandaları ırkından gelmektedir. Nehir Mandalarının alt grubu, Akdeniz Mandası, Akdeniz Mandasının bir alt soyu ise Anadolu Mandasıdır. Nehir Mandaları ise çok geniş bir ırk olup, Murrah, Pandharpuri,Kundi gibi alt soyları sayılabilir. Bu alt soyların 18 adet olduğu biliniyor, bataklık mandalarıyla, dış bakıda boynuz yapıları ile kolayca ayırt edilebiliyorlar.
Mandalar sığırlara göre daha dayanıklı hayvanlardır. Normal vücut sıcaklığı 38.20C, nabız dakikada 40-60, solunum dakikada 8-20’dir. Kolay uyum sağlayan hayvanlardır. Ancak; aşırı soğuk, aşırı sıcak ve doğrudan güneş ışığı konusunda hassastırlar.
Tüylerinin az ve seyrek olması mandaları doğrudan güneş ışığına karşı duyarlı hale getirir. Bu durumda herkesin bildiği gibi, suya ve çamura yatmayı severler. Manda ırkında, malaklar hastalıklara karşı duyarlı, ergin mandalar ise dirençli olurlar. Dünya’da mandalarda deli inek (BSE) hastalığı görülmemiştir.
Malakların solunum yolu enfeksiyonlarından ve ishalden korunmaları dışında büyük bir problemleri olmaz. Ancak; soğuk rüzgarlar gerek malaklarda, gerekse mandalarda zatürre’ye sebep olabilir. Mandaların pasteurella enfeksiyonlarına karşı duyarlı oldukları bilinir. Şap hastalığına ve mastitise karşı ise sığırlara göre daha dayanıklı olurlar.
Çamurda yatan mandalar dış parazitlere karşı bir çeşit koruma sağlasalar da, çamurdan ve sudan geçebilecek hastalıklara da zemin hazırlanmış olur. Mandaların su ve çamurdan hoşlandıkları bilinir, ancak manda yetiştiriciliği için su ve çamur şart değildir. Endüstriyel manda yetiştiriciliği inek çiftlikleri gibi işletmelerde yapılır.
Malak eti daha yağsız bir ettir. Erkek malaklar besicilikte kullanılırlar. Genellikle kesim 24-30 aylıkken 450-520 kg canlı ağırlığa geldiklerinde planlanır. Randıman sığıra göre düşüktür. Çünkü mandaların başı büyük ve derisi kalındır.
Mandaların gebelik süresi 10.5 aydır. Doğum sonrası boynuz köreltme kesinlikle yapılmaz. Boynuzla vücut ısısının dengelenmesi için kullanılan bir mekanizmanın parçasıdır. Dişi mandalarında doğum sonrası prolapsus uteri ( rahimin fırlaması) problemi sığırlardan daha fazla görülür.
Mandalarda, suni tohumlama yapmak ve östrusları sinkronize etmek yani, hormon vererek kızgınlıkları toplulaştırmak mümkündür.
Avrupa’da manda yetiştiriciliğinin en çok yapıldığı ülkenin İtalya olduğunu, İtalya’daki Akdeniz mandasının, ülkemizdeki Anadolu Mandasına en yakın ırk olduğunu belirtmiştik.
İtalyanlar mandaları süt verimi yönünden olduğu gibi uysallık, kolay yönetilebilirlik yönünden de yıllar içerisinde ıslah etmişler. Mandaların sığırlara göre olgunluk yaşları daha geç. Gebelik süreleri de daha geç. İlk doğumu yapmaları da daha geç. Dolayısıyla ıslah çalışmaları da daha yavaş gerçekleşiyor. Çalışmalarla İtalya’da ilk doğum yapma yaşı 28-32 aya çekilmişken, ülkemizde bu yaş 36 ay civarındadır. Anadolu mandalarında ortalama süt verimi 1.000 kg kadarken, İtalya mandalarında 2009 yılı verilerine göre 2.182 kg ortalama süt verimi vardır. Anadolu Mandalarında laktasyon süresi 230 gün, İtalya’daki Akdeniz Mandalarında 270 gündür. İtalya’da mandaların süt yağı ortalaması %8, sütte protein ortalaması %4,65 iken, ülkemizde bu oranlar %6,6-8,1 ve %4,2-4,6 arasında değişmektedir. Mandalarda kızgınlık döngüsü (östrus siklusu) 21 gündür. Ortalama doğum aralığı 425 gün olarak bildirilmektedir.
Zengin içerikli, az kolesterollü sütü, az yağlı, diyete uygun eti, çiftçiler arasında, düşük kaliteli yemlerden daha çok yararlanması ile, sosyo-ekonomik yapısı, gübresinin toprağı zenginleştirmesi, özelikle Asya ülkelerinde çeki hayvanı olarak kullanılması ile dünyada mandalar önemli bir hayvan türü olarak yer almaktadır.
Manda sayısı dünya üzerinde artmaktadır. Ülkemizde de çok yönlü yararları ile, manda sayısının arttırılması, endüstriyel sürüler haline getirilmesi, verimlerinin yükseltilmesi yönünde yapılan çalışmaların kesintisiz olarak sürdürülmesine ihtiyacımız vardır.