Koyun ve keçilerde eklem yangıları (arthritis) sürülerde sorun yaratan hastalıklar arasında yer almaktadır. Eklem yangıları çoğunlukla kuzu ve oğlaklarda görülse de daha yaşlılarda da eklem yangıları görülebilir.

Kuzularda (oğlaklarda da) eklem yangısı ile karşımıza çıkan sorunları çoğunlukla çevresel mikroorganizmalar oluşturur. Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan mikroorganizmaların başında Streptococcus dysgalactiae subspecies dysgalactiae (SDSD) gelmektedir.

Kuzu ve oğlak arthritislerinde çokça karşılaştığımız bakteriler şunlardır; Chlamydophila pecorum, Trueperella pyogenes (arcanobacterium), Histophilus ovis, Staphylococcus aureus, E.coli, Fusobacterium necrophorum, Mannheimia haemolytica.

Bu mikroorganizmalara ek olarak insanlarda “yılancık” denilen hastalığı meydana getiren Erysipelotrix rhusiopathiae‘yi (eski adıyla Erysipelothrix insidiosa) sayabiliriz.

Adı geçen mikroorganizmaların oluşturduğu arthritis eklemlerde şişlikler ve bazen irinli akıntılarla göze çarpar. Topallık en önemli belirtidir. Bu konuda başka yazılarımda da bilgi vermiştim.

Ergin koyun ve keçilerde de eklem yangıları ile karşılaşıyoruz. Erginlerde karşılaştığımız eklem sorunları çoğunlukla hastalığın belirtileri arasında yer alır. Çünkü, hastalığın başka belirtileri de vardır. Sadece arthritis söz konusu değildir.

Örneğin; Agalaksiya hastalığında eklem yangılarının yanısıra keratokonjonktivit (göz yangısı), mastitis (meme yangısı) ve pneumoni (zatürre) de söz konusudur.

Birbirine çok benzeyen, aynı virüs ailesinden virüsler tarafından oluşturulan CAE (Caprine Arthritis ve Encephalitis) hastalığında eklem yangısı dışında beyin iltihabı ve mastitis de hastalığın diğer belirtileridir.

CAE benzeri diğer hastalık yine retrovirüs-Lentivirus ailesinden bir virusun sebep olduğu Maedi-Visna hastalığıdır. Arthritis diğer belirtilerle birlikte görülen bir belirtidir.

Arthritis görülebilecek olan hastalıklardan biri de Brucella melitensis’in sebep olduğu brusellosis’tir. Yavru atmalarla sürüye zarar veren bu hastalıkta arthritis de görülebilir.

Görüldüğü gibi; ergin koyun ya da keçilerde eklem yangısı söz konusuysa diğer belirtileri de göz önüne alarak durumu değerlendirmek gerekir.

Dünyanın heryerinde eklem yangıları hayvan refahı sorunu olarak algılanmaktadır. Özellikle yavruların aç kalmasına ve acı çekmesine sebep olan eklem yangıları sürülerde üzücü bir hal almaktadır.

Eklem yangıları her ırkta olabilir. Fakat bilim insanları Merinos ırkının diğerlerinden daha hassas olduğunu vurguluyorlar.

Yavrularda eklem yangılarının önüne geçmenin en etkili yolu göbek kordonunun iyotlu bir solüsyonla ve 2 saat arayla iki kez dezenfekte edilmesidir.

Hastalık ortaya çıktığında antibiyotikler ve kortizon olmayan yangı giderici ilaçlar (NSAID’S) kullanılır.

Tabii ki koruma tedaviden daha ucuz ve garantilidir.

Koruyucu hekimlik:

Aşısı olan hastalıklarla ilgili aşı yapılması en başta gelen önlemdir.

Kuru ve temiz ilkesine uymak, hijyene önem vermek, kapalı barınaklarda sıkışık, kalabalık ortamlardan kaçınmak şarttır.

Yukarıda sebepler arasında adı geçen Erisipel (Erysipelothrix rhusiopathiae) için yurtdışında koruyucu aşılar vardır. Fakat temizlik, dezenfeksiyon, hijyenik önlemler ile bu hastalık etkeninden uzak durmak mümkündür.

En önemlisi ise ağız sütünün (kolostrum) bolca ve sıklıkla yavrulara verilmesidir.