Koyunlar yavru attığında hemen akla en meşhur hastalık, Brucellosis geliyor. Bilmeliyiz ki; Bruselloz koyunlarda yavru atmaya yol açan hastalıklardan sadece biridir.

Koyunlarda düşük yapma ile sonuçlanan birçok hastalık veya etmen vardır. Bakteri etkenli, virüs, mantar, protozoa etkenli hastalıkların yanı sıra besleme noksanlıkları, metabolik hastalıklar, stres, nakliye, kötü barınak koşulları, bitkisel veya kimyasal zehirler düşük yapma sebebi olarak sayılabilir.

En çok görülen bakteri etkenli yavru atmaya sebep olan hastalıkları sayarsak; Bruselloz’a ek olarak, Leptospiroz, Klamidiosis, Vibriosis (Kampilobakteriosis), Koksiellosis, Listeriosis, Mikoplazma enfeksiyonları, Salmonellosis gibi hastalıkları sıralayabiliriz.

Virüs etkenli hastalıklardan Sınır Hastalığı (Border Disease), Akabane, Mavi Dil düşük vakalarında akla gelebilir.

Babesiosis’te ateşli dönemlerin yavru atma ile sonuçlanabileceği bilinmelidir.

Çoğunlukla kuzularda problem oluşturan Çiçek hastalığının, koyunlarda yavru atmaya yol açabileceği bilinir.

Etkeni Toxoplasma gondii olan, kedi dışkısıyla bulaşan Toxoplazmoz hastalığı yavru atmaya veya ölü doğuma, ya da rahim içinde mumyalaşmış yavruya sebep olabilir.

Toxoplasma ile akraba olan Neospora caninum yavru atma etkeni olarak karşımıza çıkabilir. Bu hastalık köpek dışkısı ile bulaşır.

Mantar (Fungi) etkenlerinden Aspergillus, Candida, Mucor, Absidia yavru atma vakalarında suçlu olabilirler.

Çok bilinen ve yaygın mikroorganizmalar olan E. coli ve Staph. aureus da düşüğe yol açabilen etkenlerdir.

Selenyum, manganez, iyot, bakır ve A vitamini eksiklikleri de yavru atma ile sonuçlanabilir.

Sarcosporidiosis etkenleri (Sarcocystis ovifelis = S. gigantea, S. ovicanis = S. tenella, S. arieticanis) ülkemizde koyunların yavru atma vakalarında teşhis edilmiş olan etkenlerdir.

Görüldüğü gibi koyunlar yavru attığında Bruselloz’a takılıp, diğerlerini göz ardı etmek doğru olmaz.

Sebepler arasında saydığımız hastalıkların bazıları zoonotik potansiyeli olan, yani insanlara hayvanlardan bulaşabilen hastalıklardır. Koruyucu hekimlik yöntemleri birbirinden farklı hastalıklardır. Bazılarının aşısı vardır.

Bunlar içerisinde tedavisi mümkün olanlar, antibiyotiklerle sonuç alınabilecek olanlar vardır. O yüzden bir veya iki hastalığa takılıp kalırsak para, yavru ve zaman kaybederiz.

Klinik belirtilerle laboratuvar tahlillerini birleştirerek doğru teşhisi koymak, o yönde hareket etmek gerekir. Örneğin; viral yavru atma sebeplerinde yavru atmanın dışında, başka belirtiler de belirgin olarak ortaya çıkar. Klinik bulgular ve laboratuvar bulguları birlikte değerlendirilmeli, vakit kaybedilmemelidir.

Klinik olarak tedavi, aşılama, mineral takviyesi vs. yapılmaya başlansa bile, laboratuvara numune gönderilmelidir.