Juan M. Echeverria Gueracenea, Mastitis Kontrol Uzmanı. Urkia-Sergasi Laboratuarı.
Julian Suarez de la Fuente, Ruminantlar Üretim Müdürü. Ovejero Laboratuarları, S.A.
Giriş
Kolibasiller mastitis prevalansı, düşük somatik hücre sayısı olan sütçü sürülerde, geçtiğimiz birkaç yıl içinde, muhtemelen yüksek süt verimi olan ineklerin hassasiyetinin artması ve kalabalık sürülerden dolayı belirgin şekilde artmıştır:
Klinik mastitislerin yaklaşık %20-%40’ı, koliform mikroorganizmalar, başlıca E. coli (%70 kadarı), Klebsiella pneumoniae, Enterobakter aerogenes ve Serratia marcesans tarafından oluşturulur.
Koliform bakteriler, toprak, sindirim kanalı ve gübrede yaygın olarak bulunur. Bu bakteriler, inek altlıklarının ıslak materyallerinde yaşar ve ürerler. Bu bakteriler meme başı ile temas ettiklerinde meme başı sfinkterlerinden geçerek memeden içeri girerler. Bakteriler, memenin içine girdiklerinde, immun sistem tarafından yok edilmeye çalışılır ve E. coli mastitisin klinik semptomları olan; ateş, ödemli meme, iştah azalması, anormal süt, süt üretiminde düşüş ve bazı durumlarda ölümlere sebep olan endotoksinler açığa çıkar.
E. coli mastitis salgınları mevsimseldir ve şiddetli yağmur, yüksek sıcaklık gibi değişken hava koşulları ile ilişkilidir.
Bu enfeksiyonların yüksek bir yüzdesi de laktasyonun ilk üç ayı boyunca, özellikle buzağılamadan iki hafta sonra meydana gelmektedir.
Mastitisin bu çeşidi, büyük üretim kayıplarına ve bunun sonucunda ekonomik kayıplara neden olmaktadır. E. coli mastitisin önlenmesi için ilk bağışıklık denemeleri, E. coli’nin yüzey antijenlerine (polisakkarit O) karşı antikor oluşturan bakterinleriyle gerçekleştirilmiştir. Ancak farklı E.coli serotipler arasındaki mevcut değişkenlikten dolayı pratikte başarılı sonuç vermemiştir.
Bunun yanında endotoksin olarak da bilinen lipopolisakkarit (LPS), Gram negatif mikroorganizmaların üç fraksiyondan oluşan bir hücre duvarı komponentidir:
– Lipid A: LPS’nin endotoksik aktivitesinin esas sorumlusudur.
– Oligosakkarit: Tüm Gram negatif mikroorganizmalarda mevcut olan, son derece antijenik ve çok stabildir.
– Polisakkarit O: Antijenik çeşitliliğin yan (lateral) zincir sorumlusudur.
E. coli J5 rugoz suşu, polisakkarit O sentezi için gerekli olan bazı enzimleri kaybetmiş olduğundan LPS (lipid A)’nın merkez bölgesi açıkta kalır. Buna bağlı olarak bu suşa karşı meydana gelen antikorlar, sadece E. coli’ye karşı değil diğer Gram negatif bakterilere karşı da koruma sağlar.
Koliformların neden olduğu klinik vakaların sayısı ve klinik semptomların şiddeti bu suşla aşılanmış olan hayvanlarda %70-%90 arasında azalmıştır.
Aşının ekonomik fizibilitesi diğer ülkelerde çok iyi bilinmekte olup, garanti edilmektedir. Çünkü mastitis ile ilgili ekonomik kayıplar aşağıdaki gibidir:
– Klinik vakaların fazla oluşu
– Hiperakut vakalarda mortalite
– SHS (Somatik Hücre Sayısı)’nda artış.
Sürüde koliformların sebep olduğu klinik mastitislerin insidansı, %1’den daha fazla olduğunda, aşı uygulanması karlıdır.
Kolibasiller Mastitis Bulunan Çiftlikteki Deneyim
Özet
Klinik mastitis ve SHS (Somatik Hücre Sayısı) yüksek olan bir sütçü sığır işletmesinde, aşı uygulamasından önceki aylardaki Somatik Hücre Sayısı değerleri ile kıyaslama yaparak MASTİVAC (Ovejero S.A. Laboratuarları) ile aşılanan hayvanların yanıtını değerlendirmek.
Materyal ve Metot
Navara’daki (İspanya’nın kuzeyinde), sütçü sığır işletmesinde, 60 sağmal inek bulunmakta idi. Hayvan barınakları, yataklı, talaş altlıklı sundurma şeklinde idi. Otomatik bir süt sağım makinesi, yeni kurulduğu için, yüksek Somatik Hücre Sayısı ve yüksek oranda klinik mastitis ortaya çıkmıştı.
Aşı uygulamasından önceki aylarda, test edilen süt örneklerinde, bulaşıcı (contagious) mastitis meydana getiren mikroorganizma bulunmamıştır (S. aureus, Str. agalactiae, Mycoplasma spp.). MASTİVAC, çiftlikteki her ineğe yirmi gün ara ile iki doz şeklinde inek başına 5 ml. olarak aynı zamanda uygulanmıştır.
Aşılamayı takiben 6 ay boyunca Resmi Süt Kontrol Kurumu görevlisi tarafından sağlanan veri ile bir izleme uygulamaktayız (Çiftlikteki her inekten süt örnekleri, aylık bazda toplanmış ve Somatik Hücre Sayısı, yağ ve protein için test edilmiştir. Bağımsız örgüt tarafından süt endüstrisi, damızlık birliği ve hükümet işbirliğinde gerçekleştirilmiştir). Çiftlikteki her bir ineğin aşılamadan 6 ay önceki verileri ile toplanan veriler karşılaştırılmıştır.
Sonuç ve Tartışma
1. Çiftlik
Aşılamadan önceki aylarda, (ortalama) 600,000 hücre/ml. olan Somatik Hücre Sayısı aşılamayı takip eden aylarda 350,000 hücre/ml.’ye düşmüştür. Somatik Hücre Sayısında sadece bir ay sonra görülen bu azalma önemlidir (tank sütü – SHS=400,000). Ayrıca, aşılama öncesi gözlenen pik değerine kıyasla, aşılamayı takip eden aylar boyunca Somatik Hücre Sayısının pik değerindeki azalma dikkati çeker. Aşılamadan sonra MASTİVAC uygulaması sonrasındaki aylarda, sütteki yağın % 4.02’den % 4.16’ya artışı gözlemlendi.
SOMATİK HÜCRE SAYISI DEĞERLENDİRMESİ
YAĞ
2. Bireysel
Aşılamadan önce Somatik Hücre Sayısı 800,000 hücre/ml. den fazla olan ineklerin sayısı ortalama % 15.3 iken aşılamadan sonra % 5.7’ye düşmüş ve bunun yanında Somatik Hücre Sayısı 200,000 hücre/ml. olan ineklerin sayısı artmıştır.
Somatik Hücre Sayısı yüksek olan ineklerin sayısındaki bu azalma, tank sütündeki Somatik Hücre Sayısının da düşmesine neden olmuştur.
SOMATİK HÜCRE SAYISI ARALIKLARI VE HAYVAN SAYISI YÜZDESİ
Sonuç
Ortam kaynaklı mastitis problemleri meydana gelen sürülerde MASTİVAC ile aşılama sonucunda:
I. Somatik Hücre Sayısı yüksek olan ineklerin sayısında azalma.
II. Tank sütündeki Somatik Hücre Sayısının azalması.
III. Süt kalitesinin ve dolayısıyla süt fiyatının (kıymetinin) artması.
Elde edilen sonuçlar;
MASTİVAC uygulamasının, koliform mikroorganizmaların neden olduğu mastitisin kontrolünde, teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğunu göstermiştir.