Mastitis, yani meme yangısı bakterilerin meme kanalından içeri girmesi ile oluşur.

Ancak; keçilerdeki mastitis vakalarında memedeki yangı ile başka belirtilerin birlikte olup olmadığına bakmak şarttır. Ben kişisel olarak keçilerdeki mastitisleri iki bölüm altında görüyorum. Birincisi sadece memede görülen Mastitis, ikincisi başka belirtilerle birlikte görülen Mastitis. Başka hastalıkların belirtileri arasında görülen mastitis, birincisi gibi bakterilerin meme kanalından içeri girmesi ile oluşan mastitislere göre; çok daha farklı sebeplere dayanıyor.

Örneğin; Pasteurella Mastitislerinde oğlakların öksürüp öksürmediği mutlaka kontrol edilmelidir. Pasteurellalar meme başından içeri girerek keçilerde Mastitis oluştururlar. Ama; etken öksüren oğlakların annelerini emmesi esnasında bulaşır.

Mikoplazma ile ilgili mastitislerde Poliartrit (eklem yangıları) Pneumoni (zatürre), Encephalitis (beyin yangısı), Septisemi ve bazen Abortus (yavru atma) birlikte olabilir.

CAE (Caprine arthritis, encephalitis) adı verilen viral enfeksiyonda meme yangısı memenin sertleşmesi (Indurative Mastitis, Hard Udder) şeklinde karşımıza çıkar.

Kazeöz Lenfadenitiste memelerdeki lenf bezlerinde apse oluşabilir. Ektima olaylarında ise oğlakların ağızlarında yara olup, keçilerin memelerine bulaştığı vakaları görebiliriz.

Bunlar dışında keçilerin mastitisleri Klinik (görünen) Mastitis, Subklinik (gizli) Mastitis, Akut (şiddetli, ateşli ve öldürücü) Mastitis olarak ele alabiliriz. Gangrenli Mastitis ise keçiler için başlı başına ele alınacak bir konudur.

Keçilerde mastitise neden olabilecek mikroorganizmaları sayarsak; Stafilokoklar, Streptokoklar, Pseudomonas, E. coli, Serratia türleri, Nokardia, Klostridyum perfringens olarak listeleyebiliriz. Stafilokoklar ise Koagülaz negatif ve Koagülaz pozitifler olarak mastitis olgularında karşımıza çıkabilir.

Streptokokları, S. agalactiae, dysgalactiae, uberis olarak görebiliriz.

Bazen aşırı antibiyotik kullanılan durumlarda, maya ve mantarlar da işe karışır.

Memedeki apseli yumrular aklımıza Trueperella mikroorganizmasını getirir. 

Subklinik mastitislerin başlıca etkeni Staph. aureus’tur. Ayrıca Staph. aureus’u Gangrenli Mastitis etkenleri arasında da sayabiliriz.

Keçilerin meme yangılarında tedavi girişimlerinden önce Mastitisin başka hastalıkların belirtisi tarzında mı, yoksa memeye mikroorganizmaların meme başından girmesi ile oluşan Mastitis mi olduğunu anlamamız gerekir. Bunun içinde diğer belirtilere dikkat edilmelidir.

Bakterilerin meme başından girmemesi için en önem verilecek konu, tabii ki koruyucu hekimliktir. Buna rağmen bazı Mastitis olgularında tedaviye ihtiyaç duyulabilir. Laboratuvar teşhisi, kültür, antibiyotik duyarlılık testleri tedavi için en büyük yardımcımızdır.

Antibiyotiklerin bakterilere karşı etkilerinin giderek azalması, bakterilerin direnç kazanması gibi sorunlarla baş etmek üzere bilim insanlarının yapmış oldukları çalışmalar sonucu bioterapi uygulamaları ortaya çıkmıştır. Yaşayan organizmalarla tedavi anlamına gelen Bioterapi uygulamalarında Bacteriosinler keçi mastitislerinin tedavisinde denenmekte olup bilim insanları tarafından umutlu olarak nitelendirilmektedir. Bakteriler tarafından üretilen ve diğer bakterileri öldüren veya çoğalmalarını önleyen protein yapısındaki toksinler olarak açıklayabileceğimiz Bakteriosinler ileride tedavide kullanılabilecektir.

Koruyucu Hekimlik;

Aşısı olan kombine hastalıklar için aşılamalar ihmal edilmeden yapılmalıdır. Örneğin; Agalaksi aşısı, Pasteurella aşısı, Kazeöz Lenfadenitis aşısı gibi.

Sürüde CMT (Kaliforniya Mastitis Testi) testi sık sık kullanılmalı, sütün yoğunlaşması, kalınlaşması ile ilgili olarak durum gözlenmelidir. Somatik hücre sayımından yararlanmak yerinde olur. Fakat somatik hücre sayılarında inekler için olan rakamların keçilerde farklı olacağı bilinmelidir.

Keçi sütünde somatik hücre sayılarının artışına sebep olan daha çok epitel hücre ve sitoplazmik partikül söz konusudur. O yüzden somatik hücre sayımında 500 binin altındaki rakamlar sağlıklı, 500 bin ve 1 milyon arasındaki rakamlar sorunlu, 1 milyon üzerindeki rakamlar ise gerçekten hasta anlamına gelir.

Legal Limit (Yasal Sınır) ülkelerarası değişkenlik gösterir. CMT testi daha pratik olarak kullanılabilir.

Koruyucu önlemlerin başında kuru ve temiz barınaklar gelmektedir. Kalabalık ağıllar sorunu arttırır.

Sağım hijyeni, gençlerin önce sağılması, kuru dönem tedavisi, sürekli sorun çıkaran keçilerin sürüden ayrılması, meme ve meme başı yaralanmalarının derhal tedaviye alınması, daldırma solüsyonlarının kullanılması akla gelen diğer önlemlerdir. Islak zeminlerin kesinlikle mastitise yol açtığı bilinmeli, özellikle su yalaklarının çevresinde oluşabilecek ıslaklıklara dikkat edilmelidir.

Mastitisin doğumu takip eden günlerde yüksek oranda olmasını, bilim insanları Ketotik strese bağlamaktadır. Yapılan araştırmalar doğumdan sonra kan glikoz seviyelerinin düşük olması ile mastitis sayısı arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir.

Besleme düzeyinin doğru olmasına özen gösterilmelidir.