İneklerde yumurtalık kistleri döl verimi yönünden sığırcılık yapan işletmelerin başına gelen en büyük sorunlar arasındadır.
Doğum yapmış olan bir ineğin tekrar kızgınlık göstermesine ve döl tutmasına engel olan kistler elle ya da ultrasonla kesin olarak teşhis edilirler.
Döl tutmama şikayetiyle veteriner hekim tarafından muayene edilen inekler için “bu ineğin yumurtalığında kist var” teşhisi açıklığa kavuşturulması gereken bir durumdur. Çünkü kistler genel olarak ikiye ayrılırlar. Kistik yumurtalık ( Kistik Ovarium veya Ovarium Kisti) ve Corpus Luteum Kisti. Bu iki farklı kistin teşhisi doğru konulmalıdır.
Corpus Luteum ( sarı cisim) kisti veya kalıcı C.L durumunda inek ya da düve kızgınlık göstermesi gerekirken, kızgınlık göstermez. Kistik yumurtalık durumlarında ise kızgınlık periyodik değil, değişken ve tutarsızdır. Bu gibi kızgınlıklarda boğaya çekilse veya suni tohumlama yapılsa bile inek döl tutmaz.
Folliküler kist adı da verilen kistik yumurtalık olgularında follikül oluşmuş ancak patlayıp yumurta yoluna bir yumurta atamamıştır.
C.L (sarı cisim) kistlerinde ise; doğumdan sonra erimesi gereken sarı cisim halen yumurtalık üzerinde inatçı bir biçimde durmakta, gebelik hormonu olan progesteron salgılamayı sürdürmekte, inek kızgınlık göstermemektedir.
Doğumdan sonra kızgınlık göstermeme ( Postpartum anöstrus) çoğunlukla rahimin irinli yangısı (pyometra) ile birlikte görülür. Rahim boynu (serviks) kapalıdır. Birçok mikroorganizma, özellikle Trueperella pyogenes adı verilen irin bakterisi rahim içinde dolgun bir irinli içerik oluşturmuştur.
Yumurtalık kistlerinde ( Kistik ovarium) ve kalıcı C.L (inatçı sarı cisim) durumlarında kesin sebep tam olarak bilinmemektedir.
Ancak; yumurtalık kisti vakalarında, kan tahlillerinde, glikoz düşük ve kortizol yüksek çıkmaktadır.
Yumurtalık kistlerinin oluşmasında öne çıkan sebepleri sıralarsak; enerji yetersizliği, yaş, küflü yem ve stres başlıca sebeplerdir.
Aslında kistik ovarium vakalarının arkasında metabolik bozukluklar olabileceği akılda tutulmalıdır.
Doğum sonrası oluşan yangısal problemler, metritis, mastitis ve sonun atılamaması gibi durumlar, güç doğum, hipokalsemi kistik ovarium için hazırlayıcı sebeplerdir.
Gerek Kistik ovarium, gerekse kalıcı Corpus Luteumun (sarı cisim kistinin) tedavileri mümkündür. Tedaviye cevap verme oranı folliküler kist ( ovarium kisti) durumlarında %60-70, C.L (sarı cisim) kisti olduğunda %70-80 dir.
Tedavi para ve zaman kaybıdır. Önemli olan korumadır. Tedavi son çare olup, tüm vakalar tedaviye olumlu cevap vermez.
Koruyucu olarak neler yapmalıyız?
Kistik yumurtalık hastalığının (COD) bir metabolik hastalık olduğu yönündeki fikirler son yıllarda ağırlık kazanmaktadır.
Doğumdan sonra ineğin hızla ve aşırı derecede zayıflamasının önüne geçmek şarttır. Kalsiyum/Fosfor dengesini de göz önüne alırsak konu kuru dönem bakım ve beslemesine kadar gider. Doğumdan sonraki negatif enerji dengesi (NEB) mutlaka halledilmelidir.
Doğumu takip eden iştahsızlık için önlem alınmalıdır. Kuru dönemde ineğin şişmanlatılmaması yönünde dikkatli olunmalıdır.
Küflü yemlerden uzak durulmalı, bile bile küflü yem verilmemeli, eğer şüphe varsa toksin bağlayıcı kullanılmalıdır.
İnekler her türlü stresten korunmalıdır. Hayvan konforuna önem verilmelidir.
Doğum öncesi ve doğum sonrası destekler ihmal edilmemelidir. Doğumun normal günlerden çok farklı olduğu bilinciyle kuru dönemin son günleri ile, lohusalığın ilk günlerinde takviyelerin yapılması sağlık ve döl tutma yönünden şarttır.