Çiğ sütün maliyetiyle, sütü işleyen ünitelere satış fiyatı her zaman sorun olmuştur. Zaten sütün mandıra veya süt fabrikalarına satış fiyatı değil, mandıra veya süt fabrikalarının çiğ süt alış fiyatı söz konusu olmaktadır. Süt üreticisinin ürettiği ürüne fiyat biçme şansı kısıtlıdır.
Ulusal Süt Konseyi bu konuda önemli bir işlevi yerine getirerek dönemsel biçimde çiğ süt maliyetini hesap ederek bildiriyor. Yapılan hesaplama geçmiş yıllara göre çok daha detaylı ve gerçekçidir. Kesif ve kaba yemler, fire, buzağı geliri, gübre geliri, su elektrik, sağlık, işçilik, faiz giderleri hesaba alınarak yapılan değerlendirmede genel olarak çiğ sütün maliyeti en yüksek Marmara Bölgesinde, en düşük ise Ege Bölgesinde oluşmaktadır. Dolayısıyla, çiğ sütün gösterge olarak maliyeti artık bilinmektedir. Ancak; maliyet tamamen gösterge nitelikte olup, çiftlikten çiftliğe değişir. Bu sebepledir ki, çiğ sütün kârlılık analizi de değişiklik gösterir.
Eski yıllarda çiğ sütün fiyatı, diğer bir deyimle süt işleyen ünitelerin çiğ sütü alması gereken ideal fiyat 1 kg süte karşılık 2 kg yem olarak hesap edilirdi. Yıllar içerisinde buna bire, bir buçuk gibi bir değer biçildi. Şimdilerde 1’e, 1,3 diyenler var. Tabii, çok kaba bir hesap. Keşke ideal olan her zaman gerçekleşse. Bırakın 1 kg süt satan üreticinin 2 kg yem alabilmesini, 1 kg süte karşılık, 1 kg fabrika yemi bile alamıyor.
Sütçü sığır işletmelerinin kârlılık analizi tam olarak çiğ sütün maliyetiyle, sütün süt fabrikası tarafından alındığı fiyata dayanmaz. Çok etkilenir. Ancak; başka kâr veya zarar noktaları da vardır. Belirlenen fiyatlarla zarar eden işletmeler olabileceği gibi, kâr edebilen işletmeler de olabilir. İyi işletme ile kötü işletme arasındaki fark ayrıntılara verilen önemde gizlidir.
Bugünlerde fabrika yemi fiyatları KDV hariç, 86 kuruştan, 124 kuruşa kadar değişiyor. Süt yemlerinin protein içerikleri 21-24 arasında, enerjileri 2700-3100 K.cal arasında. Halbuki kaliteli kaba yemi olan işletmelerin bu yemlere, yani böyle yüksek proteinli, yüksek enerji içerikli yemlere ihtiyacı yoktur. Daha düşük proteinli, daha az enerjili yemlerle, dolayısıyla daha ucuz yemlerle hayvanlarını besleyebilirler. Çünkü; proteinin ve enerjinin bir kısmı kaliteli kaba yemden sağlanacaktır. Kalitesiz kaba yemin açığını fabrika yemiyle kapatmaya çalışmak pahalı fabrika yemi kullanmayı gerektirdiği gibi, işletmeye yarar yerine zarar da getirmektedir. Parasal yönden olduğu kadar, sağlık yönünden de zarar söz konusudur. Kaba yemin açığını kesif yemle kapatma hesabı metabolik hastalıkları davet eder. Bu gibi işletmelerde asidoz, ketosis, şirdenin kayması( abomasumun yer değiştirmesi) gibi metabolik hastalıklar ve topallık, döl tutmama gibi problemler daha çok görülür.
Süt sığırcılığı işletmelerinde kârlılık sütün maliyeti ile satıldığı fiyat dışında faktörlere de bağlıdır. Buzağı kayıpları, sütün uzun süre sağılmak zorunda kalınması, döl tutmama, ineğin genetiğinden gelen verimin alınamaması, hastalıklar, süt kayıpları, tedavi masrafları ve nükseden hastalıklar işletmenin kârlılığını etkiler. Aynı işi yaptığını sanan işletmelerin bazıları kâr ederken, bazıları ise kâr edemediklerinden yakınırlar. Yukarıda söylediğimiz gibi, kârlılık ayrıntılara önem verip vermemekte gizlidir. Ayrıntılar ise, sürü yönetimi uygulamalarının içerisindedir.