Çiftlik hayvanlarında verem (tüberküloz) işletmelerin sürdürebilirliğini önleyen en önemli hastalıklardan biridir.

Hastalığın etkeni Mycobacterium bovis adı verilen bir mikroorganizmadır. Tüberküloz tüm çiftlik hayvanlarında görülebilir ancak çoğunlukla sığırlarda görülür. Kuluçka süresi (inkübasyon dönemi) etkenin hastalık yapma gücüne (virulans) ve vücuda giriş yoluna bağlı olarak değişiklik göstereceğinden belli bir kuluçka dönemi bildirmek zordur.

Tüberküloz yerleştiği organa göre hastalıklara sebep olur. Başta pneumoni (akciğer hastalığı) olmak üzere eklemlerde, memelerde, gözde, beyinde sorun yapabileceği gibi, döl verimi sorunlarına da yol açabilir.

Tüberküloz başta damlacık enfeksiyonu şeklinde olmak üzere her türlü yolla bulaşabilir.

Hasta hayvanın öksürmesi, aksırık, tıksırık ile ortama yayılan damlacıklar en önemli yayılma sebebidir.

Solunum yoluyla, sindirim yoluyla, cinsel yolla, vücuttan çıkan her türlü sıvıyla bulaşma söz konusudur. Anne sütüyle buzağısına bulaşabilir. Burun akıntısı ile yayılabilir.

Bulaşma kötü koşullarda hızlıdır. Örneğin; sıkışık, kalabalık, havalandırmasız, gençlerle yaşlıların bir arada olduğu barınaklarda yayılma gayet hızlı şekilde olur. Yakın temas, burun buruna soluma bulaşmada önemli rol oynar.

Ekipmanlarla, yemlerle, hayvan akıntıları ile, boğa atlatmayla, yabani hayvanlarla da bulaşma söz konusudur. Bazı ülkelerde porsuk (Meles meles) önemli bir bulaşma kaynağı olarak bildirilmektedir.

Klinik belirtiler:

Verem zayıflama, iştahsızlık, halsizlik gibi birçok hastalıkta ortaya çıkan belirtilerle kendini gösterebilir. Solunum güçlüğü, hırıltılı solunum, kesik kesik kuru öksürük, ishal görülebilir.

Soğuk su içtikten sonra öksürme, soğuk havalarda sabah öksürüğü tüberküloz belirtileri olarak sayılabilir. Bölgesel lenf yumrusunun göze çarpacak şekilde büyümesi tüberküloz yönünden büyük şüphe doğurur. Ancak bunların hiçbiri teşhis konması için yeterli değildir. Şüpheli durumlarda deri testi, laboratuvar tahlili ile teşhis konulabilir.

Ülkemizde teşhis konulması çoğunlukla mezbahalarda, kesim sonrası veteriner hekimlerin karkas muayenesiyle mümkün olur. Böylece işletmede, ahırda tüberküloz olduğu ortaya çıkar ve diğer hayvanlar deri testinden (allerjik testten) geçirilir.

Tüberküloz ihbarı zorunlu ve tazminatlı hastalıktır. Mezbahada tüberküloz tesbit edilirse, veteriner hekimin kararı ve mezbahanın olanakları çerçevesinde karkas ya imha edilir ya da kavurma yapılır. Et teftiş nizamnamesine göre kaşektik olmayan (aşırı zayıf olmayan) hayvanlar dışındakilerin imhası gerekmez. Kavurma yapılması yani karkasın şartlı kullanıma sevk edilmesi mümkündür. Tüberkülozun aşırı yaygın olmadığı, kaşektik olmayan hayvanların karkasları kavurmaya sevk edilse bile, her kesim yerinde kavurma kazanı olmadığından karkasların imhasına karar verilebilir.

Tüberküloz ülkenin ve işletmelerin başına büyük dert açan önemli bir hastalıktır. Ayrıca zoonotik bir hastalık olduğundan insanlara bulaşması yönünden de ele alınmalıdır.

İnsanlarda hastalığın etkeni Mycobacterium tuberculosis’tir.

Mycobacterium tuberculosis Mycobacterium bovis ile birbirine yakın mikroorganizmalar olup, genetik parmak izi teknolojisiyle ayırt edilebilirler. İnsanların verem olduğu durumlarda hayvanlardan kaynaklı olup olmadığı anlaşılabilir.

Başlıca korunma yöntemi işletmeye dışarıdan hayvan koymamaktır. Hastalık ülke çapında hayvan hareketleriyle yayılmaktadır.

Bir ahırda hastalık çıktığında tüm hayvanların çıkarılması, damın boşaltılması, damdan çıkan her şeyin, dışkıların, altlıkların, yemlerin ve ekipmanın dezenfekte edilmesi ya da yakılması gerekir. Etken güneş ışığına dayanıklı değildir. Birçok dezenfektan etkeni yok edebilir. Dezenfeksiyonda %1’lik sodyum hipoklorit (çamaşır suyu), %5’lik fenol, peracetik asid, glutaraldehit, formaldehit gibi dezenfektanlar kullanılır.

Kapalı ve nemli ortamların yayılmada önemli bir etkisi olduğunu da unutmayalım.

Buzağılara anneden bulaşmanın önlenmesi için pastörize edilmiş süt verilmesi önerilir.

Biyogüvenlik önlemlerine uyulmalı, işletmeye dışarıdan yabani veya evcil hayvan girişleri önlenmelidir.

Hastalığın henüz aşısı ve tedavisi yoktur. Ülkemizde ari işletme sayısının çoğalması, tüberküloz ile ilgili olarak sağlık ve tarım bakanlıklarının karşılıklı raporlaşması önem verilmesi gereken konulardır.

Tüberküloz kendiliğinden sürüden çıkmaz. Sürünün malı olur ve sürüyü içten içe kemirmeye devam eder. Tüberkülozun hüküm sürdüğü bir damda, bir hayvancılık işletmesinde “sürdürülebilirlik” söz konusu olamaz.