Hayvanlar arasında meme tümörlerinin en çok görüldüğü tür köpeklerdir. Fazla sıklıkla olmasa bile, zaman zaman inek, keçi ve koyunlarda da meme tümörleri görülür.

Tümörlerin bir kısmı dışarıdan belli olur. Bazıları ise meme bezi içerisinde olup, dışarıdan belirgin bir şekilde görünmezler. Meme dokusu içerisindeki tümörler memenin büyümesine genişmesine yol açtıklarından, ilk bakışta, mastitisten şüphelenmeye neden olabilir. Ancak dışarıdan iyi bir palpasyon (elle muayene) ile durum ortaya çıkar.

Bilim insanları meme tümörlerini yaşlılık, östrojenik etki, yüksek süt verimi gibi sebeplerle ilişkilendiriyorlar. Dışarıdan görülen meme tümörleri ise papillomatosis virüsü ile ya da aşırı güneş ışınlarına maruz kalma ile açıklanıyor. Güneşin ultraviyole ışınlarına maruz kalan ineklerin memelerinde, deri üzerinde squamöz hücre karsinomu tarzında tümörler şekillenebiliyor.

İneklerde meme dokusu tümörleri süt yapan hücrelerde veya süt kanallarında görülür. Bu tip tümörler fibroma, fibrosarkoma, fibroadenoma tarzında gelişirler. Keçilerde daha çok myxosarcoma tarzında gelişen tümörler ve süt kanallarındaki karsinom tarzındaki tümörlere rastlanır.

Tümörler bazen meme dokusu apseleriyle de karışabilir. Palpasyon (elle muayene) ile şüphe duyulan durumlarda biyopsi yapılarak patolojik bulgular değerlendirilir ve böylece teşhis konulur.

Gerekli hallerde kan testleri yapılabilir. Kan tahlillerinde SGOT değeri yükselmiş olarak karşımıza çıkar.

Meme dokusu tümörlerinin metastaz yaptığı, lenf bezlerine, böbrek, karaciğer, dalak, pankreas, akciğer ve kalbe sıçradığı vakalar da söz konusudur.

Çiftlik hayvanlarında meme içerisindeki tümörlerin birçoğu ise kesim sonrası nekropside göze çarparak teşhis edilebilir. Bu yüzden beklenmedik aşırı meme büyümesi ve anormalliklerde böyle bir sorunun olabileceği akılda tutulmalıdır.

Meme içerisindeki neoplastik hücre üremelerinin (karsinom) tedavisi bazen mümkün olabilir. Tedavinin endikasyonu ve ekonomisi değerlendirildikten sonra cerrahi yöntemler ve cryosurgery, cryotherapy gibi sıvı azot gazı ile yapılan cerrahi müdahaleler ile tedavi yapılabilir.