Buzağıların ilk 2 günü hayatta kalıp kalamayacaklarını, ilk 2 ayı ise ileride iyi bir inek olup olamayacaklarını belirler.
Buzağılar sürünün geleceğidir. İki önemli noktaya çok dikkat etmek gerekir. Buzağıların ölmemesi ve büyüme oranlarının yüksek olması. Bilindiği gibi buzağılar 2 sebepten yitirilmektedir. İshal ve zatürre. Her ikisi de buzağıların bulundukları yerlerin temiz , kuru, iyi havalandırmalı yerler olmasıyla önlenir. Gerekli zamanda annelerin aşılanması, doğan yavrulara antiserum enjekte edilmesi, ilk iki gündeki kayıpları önleyecektir.
Besleme kaplarının temizliği ise en başta gelen önlemdir. Havalandırma ve barınağın hava kalitesi ise zatürreyi önlemek için şarttır.
Kuru dönemde, gebeliğin son 45 veya 60 günü içerisinde parazit mücadelelerinin yapılması, annelerin selenyum ve D vitamini bakımından takviye edilmesi buzağının yaşamı açısından dirençli olması ve ağız sütünün zenginliği, koruyuculuğu, kalitesi açısından çok büyük önem taşır.
Buzağıların yaşamındaki önemli dönem annenin doğum öncesi bulunduğu alandır. Doğum padoğu kuru ve temiz olmalı, doğuma gereksiz müdahale yapılmamalıdır. Doğum zaman alır ve sabırlı davranılmalıdır. Annenin döl yolu yeterli genişlemeyi sağlamadıkça çekme-çıkarma işlemine başvurmak her zaman olumsuz sonuçlar vermektedir. Holstein ineklerde güç doğum oranı, genel olarak %3, düvelerde ise ortalama %8 dir. Güç doğum olma ihtimali, rakamlardan anlaşılacağı üzere, çok düşüktür. Doğumun normal koşullarda kendi haline bırakılması yerinde olur. Döl yolunda tam bir gevşeme ve genişleme olmadan yavruyu zorla çekmeye çalışmak daha sonra rahim yangısı ( metritis) oranlarını arttırıyor.
Buzağıların gerek annelerinin, gerekse, doğduktan sonra kendilerinin bulundukları ortam kirli, çamurlu, ıslak olursa ölüm oranları yükseliyor.
Doğum sonrası düvelerin annelik içgüdüleri özellikle izlenmelidir. Düveler bazen yeterli annelik içgüdüsü göstermeyebilir.
İlk işimiz her zaman ağız sütünün içirilmesi olmalıdır. Mutlaka 4 litre ağız sütü içirilmelidir. Buzağı annesinin yanından ve diğer tüm büyüklerden ayrı, temiz ve kuru bir bölmeye konulmalı, 12 saat içinde 2 şer litrelik öğünlerle ağız sütü 8 litreye tamamlanmalıdır. Üşüdüğü gözlenen buzağılar varsa üzerlerine bir örtü konulmalı, tercihen bir buzağı ceketi giydirilmelidir.
Sürü yönetiminin iki temel ilkesi kuru ve temiz ise, diğer iki temel ilkesi de iyi kayıt, iyi gözlemdir.
Doğum kaydı tutulması çok önemlidir. Mümkünse doğum ağırlığı bilinmelidir. Ayrıca; doğuma yardım edilip, edilmediği, yardım edildiyse ne şekilde yapıldığı not alınmalıdır. Örneğin; müdahale edildi, 1 kişi çekti, 2 kişi çekti, sezaryen ile doğum oldu v.s gibi.
Özellikle 4 üncü günden itibaren Kriptosporidiosis vakalarının görülme ihtimaline karşı, sıklıkla dışkı gözlenmelidir. Dışkının kıvamı nasıldır? Rengi nasıldır? Gri, yeşil, beyaz, ishalli, kanlı, normal, anormal gibi her konu her zaman gözden geçirilmelidir. Bu dönemdeki gözlem buzağı veya buzağıların yaşamı için çok değerlidir. Erken önlem almamızı sağlayan gözlemleri ihmal etmeden yapmamız gerekir.
Buzağılar en azından üçüncü günden itibaren oynayan, zıplayan, neşeli bir halde olmalıdırlar. Gözlemlerimiz bu yönde de sürdürülmelidir. Durgun, halsiz buzağıların erken fark edilmesi için böyle bir gözlem şarttır.
Buzağıların dayanıklı, gürbüz olmalarının koşulu iyi beslenmeleridir. Bilinen, canlı ağırlığının %10 u kadar ağız sütü, süt veya buzağı maması verilmesi geçerli değildir. Daha fazla verilmelidir.
İlk hafta 4 litre süt veya buzağı maması 6 litreye, 2. Hafta 6 litreden 8 litreye, üçüncü ve dördüncü haftalar 8 litreden 10 litreye, 5 inci hafta ise 10 litreden 12 litreye çıkarılmalı, daha sonra ise üçer, dörder litre azaltılarak geriye doğru gidilmeli, sekizinci haftada sütten kesilmelidir. Bu arada mama tüketimi ve büyüme iyice izlenmelidir.
Buzağıların önünde daima “buzağı başlatma yemi” ve su olmalıdır. Süt veya buzağı maması verilmesi su ihtiyacı olmaması anlamına gelmez. Buzağılara buzağı maması veriliyorsa her zaman “süt bazlı” buzağı mamaları tercih edilmelidir. Böylece buzağılar gürbüz, dayanıklı olup, daha hızlı büyürler. Buzağılara asla anormal süt, mastitisli süt verilmez.
Buzağıların 56 günlük oldukları ve en az 1 kg buzağı başlatma yemi tüketebildikleri zaman sütten kesme hedeflenir. Eğer doğum ağırlığı biliniyorsa, sütten kesme günlerinde buzağı doğum ağırlığının en az iki katına ulaşmış olmalıdır.
Buzağılar eğer bu koşullarda büyümüşler ise, ileride erken gebe bırakılacak duruma gelebilirler.
Gebe bırakılacak düve haline gelmeleri 14 aylıkken 375 kg canlı ağırlığa ve 127 cm boya ulaşmaları anlamına gelir. Her şey yolundaysa bu rakamlara ulaşılır. Gecikmeler işletmenin zararınadır. Çünkü, düve yetiştirmek çiftliğin en önemli maliyet kalemidir. Bir an önce gebe bırakılmalı, doğurmalı, yavrumuz ve sütümüz olmalıdır.