Düveler bir işletmenin en önemli yatırımıdır.

ABD’li çiftlik sahiplerinin ifadelerine göre, bir işletmede yem maliyetinden sonra ikinci sırada gelen maliyet unsuru düve yetiştirmektir. O yüzden düvelerin döl tutmaya hazır hale getirilmesi ve bir an önce döl tutarak işletmeye yavru ve süt vermeleri istenir. Ancak türlü sebeplerden bir düvenin kızgınlık göstermemesi (anöstrus) işletme sahipleri açısından büyük bir hayal kırıklığıdır. Ne yazık ki bu sorun zaman zaman yaşanmaktadır.

Bir düvenin kızgınlık göstermemesinin arkasında 3 önemli sebep olabilir;

1. Doğmasal sebepler,

2. Mevsimsel sebepler,

3. Besleme ile ilgili sebepler.

Doğmasal sebepler düvenin ‘’doğuştan kusurlu olması’’ anlamına gelir. Bunun sebebi olarak en başta freemartinizm yani ikiz eşliliği gösterilmektedir. İkiz olan buzağıların biri erkek biri dişi ise ikiz büyük ihtimalle kısır olur.

Diğer doğmasal sorunlar yumurtalıkların olmaması, küçük olması gibi sorunlardır.

Mevsimsel sorunların başında ısı stresi gelmektedir. Isı stresi dolayısıyla düveler kızgınlık gösteremeyebilirler.

En çok karşımıza çıkan ise besleme ile ilgili hatalardır. Besleme ile ilgili hatalar karşımıza enerji eksikliği, mineral, izmineral eksiklikleri olarak çıkmaktadır.

Düveler halen büyümekte olan dişilerdir. Ergin ağırlıklarının %60-65’i civarındadırlar.

Her ırkın kendine göre bir boğaya verilme veya suni tohumlama zamanı vardır. Belli canlı ağırlığa ulaştıktan sonra düveleri boğaya verebiliriz. Örneğin; Hereford ırkı düveler için en az 294 kg, Angus için 272 kg, Şarole ırkı için 317 kg, Jersey için 226 kg, Holstein için 340 kg, Simmental için 328 kg uygundur. Bunları minimum ‘’tohumlama canlı ağırlığı’’ olarak not etmeliyiz.

Enerji eksikliği yumurtalık (ovarium) aktivitesinin olmaması sonucunu doğurur. Diğer yandan enerjisi eksik olan bir düve ya da ineğin kanındaki IGF1 (insülin benzeri büyüme faktörü 1) seviyesi düşük olur. Bu seviyenin düşüklüğü kızgınlık hormonunun (östradiol) ve gonadotropin hormonların (LH, FSH) eksikliğine yol açar. Böyle bir durumda kızgınlık göremeyiz ya da kaliteli bir dominant follikül, yani döl tutmayı sağlayacak bir yumurta imalatı olmaz.

Düvelerin kızgınlık göstermesindeki diğer bir faktör ise minerallerdir. Makrominerallerden Fosfor en önemli yeri tutar. Mikrominerallerden Bakır, Kobalt, Mangan, Çinko ve Selenyum döl verimi için gereklidir. Ayrıca; A, D, E vitaminleri ve betakaroten eksiklikleri de kızgınlık göstermeme durumlarında akla gelmelidir.

Doğmasal sebepler, ikiz eşliliği gibi sorunlar tedavisi olmayan sorunlar olarak bilinirler. İkiz eşi dişilerden bazen sorunsuz doğanlar olsa bile, küçük bir ihtimaldir. 

Mevsimsel olarak ısı stresini serinletme sistemleriyle önlemek ve stresi azaltacak yem katkıları kullanmak yerinde olur.

Düvelerin büyümeleri, vücut kondisyon skorları (VKS) yakından takip edilmelidir. Buzağılık çağında ishal ve öksürük geçirip ‘’kavruk’’ kalanlara vitamin, aminoasit destekleri verilerek akranlarından geri kalmaları önlenmelidir. Vitamin, mineral ve izmineral takviyeleri ihmal edilmemelidir.

Kızgınlık takibi için her işletmenin bir ‘’kızgınlık kontrol’’ sistemi bulunmalıdır. Gözle, boyayla, aletlerle, bilgisayarla, her ne yöntemle olursa olsun, işletmede kızgınlık takibi yapılmalıdır. Bir ‘’kızgınlık kontrol sorumlusu’’ belirlenmelidir.

Düvelerin büyümekte olduklarını, sadece yaşam payına değil, büyüme payına da ihtiyaçları olduğu, bu yöndeki eksikliklerinin kızgınlık göstermeme, döl tutmama gibi sorunlara yol açabileceği bilinmelidir.

Çayır ve meralarda beslenenlerin çayırdaki, meradaki otların zenginliği ile ilgili olarak iyi beslenip beslenmedikleri önemli bir noktadır. Gerekli hallerde protein, enerji, mineral, vitamin takviyeleri yapılması gerekeceğini akılda tutmak şarttır.

Boğa istemeyen düveler için çeşitli tedavi yöntemleri vardır. İlk olarak ihtiyaçlarının tamamlanması yoluna gidilmelidir.

Tedavide bize yardımcı olacak hormonlar veya protokoller vardır. Ancak öncesindeki konuların doğru olarak yerine getirilmesi, hormonlara ihtiyaç duymadan, düvelerin kızgınlık göstererek döl tutmalarının sağlanması hayal kırıklığını önleyecektir.