İneğimizin doğum yapacağı günler yaklaştığında bazı önlemler almalıyız. Fakat daha önceden yapılması gerekenler vardır. Bunların başında “geçiş dönemi yemlemesi” gelir.
Geçiş dönemi yemlemesinde önemli olan bol ve kaliteli kaba yemdir. Bol, kaliteli kaba yem yonca ve silaj olmamalıdır. Kuru çayır otu veya diğer kuru otları tercih etmeliyiz. Ayrıca ineği, doğumdan sonra vereceğimiz yeme, alıştırmaya başlamalıyız.
Kuru dönemde ineğimizi şişmanlatmamak en önemli işimiz olmalıdır. Şişman inek doğum yaptığında başımıza çok büyük dertler açılabilir. Güç doğum problemi olabileceğini akla getirelim. Doğum sonrası karaciğer yağlanması, ketozis, sonun atılamaması ve birçok problem birbirini izleyebilir.
Doğum yapacak olan ineğe kuru dönemde gerekli aşılar yapılmalı, parazit mücadeleleri ihmal edilmemelidir.
Doğum yakınlaşan ineğin mutlaka ayrı, temiz, kuru, ışıklandırılmış, suya ulaşımı kolay ve geniş bir bölmeye almalıyız. Doğuma bir hafta kala veya doğumdan 2-8 gün önce yüksek dozda D3 vitamini enjekte etmeliyiz. Bu uygulamayla doğum sonrası olabilecek gizli ve klinik hipokalsemileri önlemiş oluruz.
Doğum bölmesinin geniş olması, ineğin bu bölmede serbest olarak bırakılması kolay doğum yönünden çok yararlıdır. İneklere ıkınmaları, sancılanmaları için yer ve zaman verirsek doğum daha kolay ve kendiliğinden gerçekleşir. Gereksiz ve erken müdahaleden kaçınalım, gözleyelim gerekli olduğuna karar verirsek temiz ellerle, temiz malzemeyle, eldiven kullanarak müdahale edelim.
Holstein ineklerde güç doğum oranı % 3, holstein düvelerde de bu oran % 8′ dir.
Demek ki güç doğum ihtimali az, kolay doğum ihtimali ise yüksektir. İnekler yeterli yer ve zamanda kendiliklerinden doğururlar.
Doğum öncesi aşılar;
Doğan yavrunun septisemi ve ishalden ölmemesi için anneye aşı yapılması şarttır. Kuru dönemde anneye yapılacak aşılar sayesinde ağız sütüyle yavruya koruyucu maddeler aktarılacağını unutmayalım. Programa uygun şekilde anneyi kuru dönemde aşılayalım.
Buzağı doğar doğmaz göbek kordonunu dezenfekte edelim. Bu işlemi 2 saat sonra tekrarlayalım. Soluk almasını sağlayalım. Hemen bir antiserum uygulayarak buzağıyı korumaya alalım.
Doğum sonrası en çok dikkat edilecek konu ağız sütünün içirilmesidir. En kısa sürede, mümkünse, ilk 2 saat içerisinde, en az 2 litre ağız sütünün içirildiğinden emin olmalıyız.
Emin olmamızın yolu biberonla içirmektir. Buzağıyı annesinden ayırarak, kuru, temiz bir yere alalım. Ağız sütünü içmesini sağlayalım ve mutlaka içirelim. Eğer içmiyorsa sabırlı olalım. Gerekli olursa hortumla midesine verelim. Her ne şekilde olursa olsun ağız sütünü almasına dikkat edelim. İlk 2 saat içinde en az 2 litre içirdiğimiz ağız sütünü ilk 12 saat içinde en az 6 litreye, tercihen 8 litreye tamamlayalım. Anneden buzağıya ağız sütü dışında koruyucu madde aktarmanın başka bir yolu yoktur. Ağız sütü içirilmesi şarttır. Buzağı bakımında temiz ve kuru barınak konusunda özenli davranalım..