Buzağıların doğar doğmaz ilk içecekleri süt “Ağız Sütü” ya da Kolostrum adı verilen, yoğun yapılı, koruyucu maddeler içeren süttür. Kolostrum üç – dört gün sürer ve giderek süte dönüşür. İlk 24 saat içerisinde, annenin maruz kaldığı hastalık etkenlerine karşı ürettiği antikorları yani koruyucu maddeleri içeren ağız sütü buzağıları korur. Rahimdeki yavru zarlarının yapısı itibariyle annesinden buzağıya koruyucu maddelerin geçmesi sadece ağız sütü vasıtasıyla olur. Daha sonraki saatlerde koruyucu maddeler azalır. Ama ağız sütü içerdiği enerji, vitamin ve mineraller ile zengin içeriğini, besleyiciliğini üç, dört gün boyunca sürdürür.
Ağız sütü normal süte dönüştükten sonra, buzağıya anne sütü veya buzağı maması verilebilir.
Buzağı mamaları, süt yerine geçen yemlerdir. Toz halinde olan mamalar ılık suda eritilip, yine ılık olarak buzağıya içirilir. Ülkemizde çoğunlukla çiğ süt fiyatı ile ekonomik yönden kıyaslanarak kullanılır. Sulandırılmış haldeki buzağı mamasının fiyatı çiğ süt fiyatının altında olursa, buzağı maması kullanmak ekonomiktir.
Buzağılar ilerideki ineğin başlangıcıdır. İyi beslenen buzağılar ileride verimli inekler olurlar. Erkekler buzağıların da iyi besi materyali olabilmeleri için buzağılık dönemlerinde iyi beslenmeleri gerekir. Buzağılık dönemlerinde besleme hataları ile, ishal veya öksürükle karşı karşıya kalan buzağılar halk arasındaki deyimle “Kavruk” kalırlar. Verimlerini gösteremezler. Halbuki çiftliğin devamlılığı iyi buzağılar ile mümkündür.
Buzağılar doğduklarında abomasum denilen, şirden olarak da bilinen tek bir mideye sahiptirler. Daha sonra ön mideler oluşur. Buzağılar süt içtiklerinde, süt doğrudan şirdene gider. Sütün şirdene gitmesini sağlayan sıcaklığıdır. Süt ya da buzağı maması sıcak olarak içirilmelidir.
Buzağı mamaları süt tozu, peynir altı suyu tozu ve yayık altı suyu tozundan oluşur.
Ayrıca içine bitkisel yağlar ile, bitkisel proteinler de eklenir. Vitamin ve mineraller ile takviye edilen karışım buzağı maması haline gelir. Mamalar ya kuru karışım şeklinde, ya da yukarıda sayılanların önce karıştırılıp, sıvı haldeyken toz haline getirilmesi şeklinde imal edilebilir. Önce karıştırılıp, sonra toz haline getirilmiş olan mamalar, her zerresinde eşit gıdalar olması, aynı zamanda yağ zerreciklerinin proteinlerin içinde bulunması sebebiyle daha kaliteli olurlar.
Buzağı mamalarının en önemli hammaddesi, peynir üreten fabrika veya mandıraların artığı olan, peynir alt suyunun toz haline getirilmiş şekli, yani peynir altı suyu tozudur. Peynir altı suyu tozu ne kadar çok kullanılmışsa, mama o kadar yararlı, besleyici olur. Mama yapımında kullanılan bitkisel yağ ve bitkisel proteinler de, inek sütündeki yağ asitleri ve aminoasitlere uygun yapıda seçilirlerse buzağı daha fazla yararlanır. Sindirilebilme özelliği ile ilgili olan bu hammadde seçimi buzağının gelişmesini sağlamasının yanı sıra, ishal olmasını da önler. Çünkü sindirilemeyen protein ve sindirilemeyen yağlar bağırsaklara geçerek ishale neden olurlar.
İyi bir buzağı mamasında yağlar ayrışmamalı, kovalara yağlar sıvaşmamalıdır. Mama ılık suda kolayca çözülmelidir. Birkaç buzağıya birden mama verilecekse hazırlanan mamanın soğumaması için özen gösterilmelidir.
Buzağılar süt içen yavrulardır. Halbuki ileride selüloz tüketebilen canlılar olacaklardır. Bu yüzden buzağı başlangıç yemlerine ve kaba yemlere alışmaları sağlanmalı, 2 aylık olduklarında ise sütten kesilmelidirler. Eğer 1 kg civarında buzağı başlangıç yemi tüketebiliyorlarsa 8 haftalıktan sonra sütten kesme mümkündür.
Buzağıların önünde her zaman temiz ve taze su bulundurulmasına mutlaka dikkat edilmelidir. Buzağı mamaları tariflerindekinden daha fazla verilirse, buzağılar daha gürbüz olurlar. Ilık suda çabuk eriyen, topaklaşmayan, ishale sebep olmayan ve buzağının büyümesini sağlayan mamalar ile buzağıların beslenmesi ve uygun sütten kesme programı geleceğin verimli ineklerinin başlangıcı olacaktır.