Buzağılar erişkinlere göre daha çabuk ısı stresine girerler. Isı stresine giren buzağının soluma sıklığı artar. Yetiştiriciler arasındaki deyimle “karnını döver”. Giderek ağzını açarak solumaya başlar. Daha az yem tüketir. Daha çok su içer. Aktivite azalır. Buzağı ayakta durmayı tercih eder. Eğer ateşi ölçülürse (derecesi alınırsa) vücut ısısının da yükseldiği görülür (39.5 ve üzeri).

İyi bir gözlemle bu belirtilerin ortaya çıktığı izlenirse buzağının ısı stresine girdiği anlaşılır.

Sıcak ve nemli ortamlar buzağıları strese sokacağı gibi yemlerin bozulmasına, küflenmelere, sineklerin çoğalmasına da yol açar.

Sıcak ortamlarda buzağıların önündeki sular da ısınır. Buzağılar ısınmış ve kirlenmiş suları içmek istemezler.

Isı stresi buzağıların büyümesini geciktirir. Direnç sistemlerini kötü yönde etkileyerek, buzağıların hastalıklara karşı hassas hale gelmelerine yol açar.

İleri vakalarda ölüm bile söz konusu olabilir. Tabii ki nemli ve sıcak ortamların mikroorganizmaların çoğalmasına yol açacağını da unutmayalım.

Buzağıları ısı stresine karşı korumamız gerekir. Bu konuda proaktif davranmak, yani stres ortaya çıkmadan önce, olabilecekleri öngörerek önlemler almak şarttır.

Buzağı barınaklarının yaz aylarında ısı stresine meydan vermeyecek şekilde yapılması, çiftlik dizayn edilirken baştan hesap edilmesi gereken önemli bir konudur.

Eğer buzağılar barınak dışında buzağı bokslarına konuluyorsa, yaz aylarında yönlerini kuzeye çevirmek iyi bir uygulamadır. Dışarıdakilere gölgelik temini yapılacak olan en doğru iştir.

Suluklar her zaman dolu olmalı, buzağılara temiz ve taze su sağlanmalıdır.

Buzağılar kapalı bölümlerde bulunduruluyorsa pozitif basınçlı havalandırma (pozitif basınçlı tüp ventilasyon) sistemi kullanılmalıdır. Bu sistem üzerinde hava delikleri olan borulara dışarıdan hava verilmesi ile çalışır. Dışarıdan verilen hava boru üzerindeki deliklerden barınağın içine dolar. Barınağın içerisindeki hayvan sayısına ve ortam sıcaklığına göre içeriye verilen hava miktarı azaltılır veya çoğaltılır.

Buzağıların bulundukları ortam 25°C ve üzerinde olduğunda ısı stresi başlar.

Mutlaka termometre konulmalıdır. Önemli olan termometrenin gösterdiği sıcaklıktır. Ayrıca nemli ortamın hissedilen sıcaklığı arttıracağını da hesaba katmalıyız.

Yemlere sodyum bikarbonat (yemek sodası) ilavesi ya da sodyum bikarbonata serbest ulaşım sağlanması büyük ölçüde yararlıdır.

Kum altlıkların saman altlığa oranla daha serin tuttuğu, aynı zamanda sinek mücadelesi yönünden de daha iyi olacağı bilinmelidir.

Yaz aylarında nakliye, yer (padok) değiştirme, aşılama, boynuz köreltme gibi stres yaratacak olan işlerin sabah serinliğinde yapılması planlanmalıdır.

Buzağıların ısı stresi ile dehidrasyona girmeleri yani vücutlarındaki suyun azalması önemli bir tehlikedir. Buzağıların gözleri içine çöker ve derileri çadır halinde tutulduğunda derinin eski halini alması gecikirse dehidrasyon söz konusudur.

Bütün bunları göz önüne alırsak sürü yönetiminin temel ilkelerinin yani iyi gözlemin, kuru ve temiz ortamların önemi bir kez daha ortaya çıkacaktır.