Hayvancılık işletmeleri, özellikle süt sığırcılığı işletmeleri, günleri telaş içerisinde geçen işletmelerdir. Bazen bu telaşlı günlerde bir takım işler ihmale uğrayabilir. Ancak bazı konular vardır ki ihmale uğradığında üretimi ve karlılığı büyük ölçüde aksatabilirler. Burada “üzerinde durulması gereken başlıca konular nelerdir? Neler mutlaka yapılmalıdır?” soruları akla gelir.
1.Sütçü işletmelerde kızgınlık kontrolü mutlaka
Kızgınlık kontrolü yapıldığı sanılan, ancak en çok aksayan işlerin başında gelir. İneklerin genetik olarak verimleri arttıkça kızgınlık belirtileri gösterişsiz bir hale gelir. Başka bir deyimle kızgınlıkları daha sessiz geçer. Kızgınlığın en önemli belirtisi olan durma ve atlama azalır. Çoğunlukla da gözleyecek olan insanların uyudukları saatlere denk gelir. Sütçü sığır işletmelerinde en önemli konu ÜREME olduğuna göre bunun aksatılmaması için kızgınlık kontrollerinin kesinlikle bir kişinin sorumluluğunda olması şarttır. Herkes sorumlu ise “hiç kimse sorumlu değil” anlamına gelir. “Her gören haber verir” ya da “her gören not alır” tarzında bir düşünce yine işin ortada kaldığını gösterir. Böyle durumlarda ineklerin boş kaldığı süreler uzar. ABD’de yapılan çalışmalarda günlük 3$ hesap edilen bu kaybın, iki kızgınlık arası ortalama 20 gün olduğu göz önüne alınırsa, her dönemde 60$ olduğu ortaya çıkar. Kızgınlığı kaçırılan inek sayısı ve dönemi arttıkça kaybın hangi boyutlara geleceği inceden inceye düşünülmelidir. Kızgınlık kontrolü için tek bir sorumlunun gözetimi altında yararlı olabilecek her türlü yardımcı alet ve malzeme de kullanılmalıdır. Yeter ki kızgınlığı kaçırmayalım.YAPILMALIDIR.
2.Spermanın saklanması ve uygulaması özenle
Dondurulmuş sperma bilindiği gibi sıvı azot içerisinde korunur. Sıvı azot tankının bakımı, azotun tamamlanması, spermanın seçilirken, taşınırken, uygulanırken talimatlara uygun davranılması şarttır. Üreme performansını çok yakından etkileyecek olan bu durum yine ihmale gelmeyecek kadar önemlidir. Ancak işin telaşı bazen ihmal sebebi olabilir. Sıvı azot seviyesinin kontrolüne, sperma payetlerinin termostan çıkarılıp seçilirken çok fazla dışarıda tutulmamasına, spermanın uygun sıcaklıkta çözündürülerek, en uygun zamanda, uygun yere verilmesine mutlaka dikkat edilmelidir. YAPILMALIDIR.
3.Sürü Sağlığı ve Koruyucu Hekimlik Programları
Koruyucu hekimlik başa gelebilecek problemlere karşı önceden önlem almaktır. Bu problemlerin neler olduğu çoğunlukla bilinir. Koruyucu hekimliğin başında aşılama programları gelir. Diğer yandan kenelerle ve hastalık taşıyıcı her türlü etkenle mücadele etmek gerekir. Bilindiği gibi keneler hayvana bizzat zarar verebilirler ve hastalık etkeni taşıyıcısı olabilirler. Ayrıca temizlik, dezenfeksiyon, karantina, sinek mücadelesi ve benzeri her türlü önleyici işlemin dikkatle, ihmal edilmeden yapılması gerekir. Basit görünen, ihmal edilen küçük tedbirler, büyük problemler getirebilir. Örneğin; çalışanların ayakkabılarının, çizmelerinin dezenfeksiyonu, çiftliğe giren araçların lastiklerinin dezenfeksiyonu, kuş, fare mücadelesi, ellerin dezenfeksiyonu çok önem taşır. Bu önemin çalışanlara anlatılması büyük yararlar sağlayacaktır.YAPILMALIDIR.
4.Uygun besleme
Uygun besleme süt üretiminin ve döl veriminin temelidir. Kötü ve dengesiz besleme önce süt üretiminin azalmasına, daha sonra metabolik hastalıklara ve üremenin aksamasına sebep olur. Örneğin; kötü beslenen bir sürüdeki ketosis olaylarının aynı zamanda döl kaybına sebep olacağı unutulmamalıdır. Klinik veya subklinik asidozun topallıklara, topallıkların kızgınlık gösterme ve döl tutma konularında aksamalara sebep olabileceği akılda tutulmalıdır. Subklinik ketosis olaylarında kana karışan betahidroksibutirat’ların ineklerin yumurtalıklarında adeta “zehir” etkisi göstereceği unutulmamalıdır. Uygun besleme dengeli rasyon demektir. O yüzden belli aralıklarla Sütte üre nitrojen testi (Syncrotest) yapılmalı, yemlik kontrolleri, dışkı kontrolleri ve vücut skoru belirlemeleri ihmal edilmemelidir. Vücut skoru mutlaka her periyodda aynı kişi tarafından yapılmalı, zayıflamada ya da şişmanlamada görülen ani ve belirgin değişiklikler not alınmalı, sebepleri bulunmalı ve mutlaka önlenmelidir. Vücut skoru tespiti ülkemizde ne yazık ki sistematik olarak yapılmamakta, bu yüzden döl tutmama, doğum sonrası metabolik hastalıklar, kızgınlık göstermeme, gizli kızgınlık gösterme, rahim iltihabı, yatıp kalkmama gibi problemler sıklıkla görülmektedir. Özellikle enerji açığı, enerji – protein dengesizliği, sütçü sığır işletmelerinin başlıca dertlerinden olup, bu konu ülkemizde iyi bilinmediğinden gözardı edilmektedir. YAPILMALIDIR.
Bütün bunlarla ilgili olarak, periyodik bir şekilde, örneğin; ayda bir, iki ayda bir, dört ayda bir gibi periyodlarla profesyonel yardım almak yararlı olacaktır. Günlük yaşam içerisinde ihmale uğrayabilecek bu konular profesyonel bir şekilde ele alınırlarsa işletmenin üretimi, karlılığı ve devamlılığı sağlanmış olur.