Canlıların aç, susuz ve havasız kalmaları en büyük refah sorunudur. Yemlik boyu mesafesinin dar olması, aşırı kalabalık, sıkışık barınaklar, sürü yönetiminin temel ilkeleri olan kuru ve temiz sistemine aykırı, pis ve ıslak ortamlar refah sorunu olarak karşımıza çıkan durumlardır.
Barınaklar aşırı kuş istilasına uğramışlarsa yine bir refah sorunu ile karşılaştığımızı düşünebiliriz. Çünkü kuşlar inekleri rahatsız edebilirler, tane yemlere ortak olurlar ve hastalık taşıyabilirler, yemlikleri, sulukları kirletebilirler.
İşletme sahipleri hayvanlarının aç, susuz ve havasız kaldıklarını düşünmeseler bile, kötü koşulların varlığına sık sık şahit oluyoruz. İneklerin yattıkları yerlerin sert oluşu da ayrı bir sorun. Yürüme yollarının yanlış dizayn edilmesi, baklava şeklinde, kare şeklinde ya da gelişigüzel çizgiler çizilmesi de bir refah sorunu.
Yemleme yönetimindeki yanlışlar ineklerin aç kalmasına, barınak yapımındaki hatalar ineklerin havasız kalmasına sebep oluyor. Halbuki süt sığırcılığında hayvanlara sağlanan refahın sonuçta işletmeye verim, kazanç, sürdürebilirlik olarak geri döneceğini bilmeliyiz. İneğine refah sağlayamayan işletmelerin sahiplerinin kazancı azalacak ve kendi refahları da tehlikeye girecektir. Çünkü strese yol açan her konu verimsizlik ile sonuçlanacak, verimsizlik ise zarara yol açacaktır. Stresin önlenmesi, refah sağlanması aslında bildiğimiz sürü yönetimi yöntemlerinin doğru yapılması ile mümkündür. Nakliye, ani hava değişimi gibi stresin önlenmesinin mümkün olmadığı durumlarda ‘’stres giderici’’ önlemler alınmalıdır.
Barınaklar havalandırma sistemlerine uygun, çatı açıklığı olan, duvarsız ama perdeli olarak dizayn edilmelidir. Mutlaka bir fan ve duş sistemi kurulmalıdır. Ya da çapraz havalandırma, tünel tipi havalandırma, basınçlı havalandırma gibi bir sistem en başta düşünülmelidir.
Doğum için diğerlerinden ayrı, geniş bir doğum bölümü barınak planına yerleştirilmelidir. Buzağı bölmelerinde 2 kova olması, 2 kovanın da dolu olması, birinin su, birinin yemle dolu olarak, her zaman buzağının kolayca ulaşabileceği şekilde bulunması şarttır. İneklerin çoğunluğunun yatar hâlde görülmesine dikkat edilmeli, yatmayan ineklerin yatmama sebepleri irdelenmelidir. Biz her zaman keyifle yatan inekleri görmeyi tercih ederiz.
Bunun için temiz- kuru, konforlu, yumuşak yatma yerlerinin gerektiğini bilmeli, barınak dizaynının bunları temin edecek şekilde yapılması sağlanmalıdır. İneklerin tümünün yemliğe ulaşımı ve yemliğin dolu olması kesinlikle şarttır. Boş yemlik ‘’refah’’ sorunudur. Ayrıca boş yemliğin ardından yemliğe yem konulması yem seçme ve dolayısıyla asidoza yol açacak, giderek ardından başka sorunlar getirecektir. Sorun iştahsızlık, verim düşüklüğü, topallık ve döl tutmama ile büyüyerek karşımıza çıkacaktır.
Doğumdan sonra hızlı zayıflayan inek ‘’aç’’ demektir. Verimine orantılı kalite ve miktarda yem tüketemeyen inek hızla zayıflayacak, refah sorunu ile karşılaşacaktır. Sürüdeki ağrı, sancı, yetersiz besleme, kötü muamele, ishal, öksürük, topallık refah sorunudur ve arkasındaki etmenler ortadan kaldırılmalıdır. Bakıcılar mutlaka eğitilmeli, kontrol edilmeli, sürü sıklıkla gözlenmelidir.
Şamandıralı ve donmayı önleyen sulukların kullanılması ineklerin susuz kalmasını önledi. Fakat pis, yosunlu, kirlenmiş suluklar, suyun aşırı sert olması ineklerin yeterince su içmelerini önlüyor. Suluk temizliği, su kalitesi ve gözlem bu konuda büyük önem taşır.
Görüldüğü gibi refah barınağın dizaynından başlayan ve sürü yönetiminin doğru uygulanmasıyla devam eden bir zincirdir. Zincirin tüm halkaları doğru olarak takip edilirse gideceği nokta kazançtır, sürdürülebilir bir işletmedir. Tersi ise işletmenin zararı, borçlu ve mutsuz işletme sahibi anlamına gelir.
Hayvanların ve sahiplerinin refah içinde olduğu bir ortamda yaşamak için kuralların uygulanması gerektiğini bilelim.