Kış geliyor. İnekler için aslında daha az stresli havalar geliyor. İnekler ısı stresinden kurtuldular. Ancak; ısı stresinden dolayı oluşabilecek problemler ise kışın ortaya çıkacak. Ayak hastalıkları, topallık ve döl tutmama gibi problemler aslında yaz aylarındaki ısı stresinin devamı olup, kışın bunlarla karşılaşan hiç kimse ısı stresini aklına bile getirmeyecek.
İşin doğrusu, yaz ve kış beslemesinden daha önemlisi, yeterli ve dengeli besleme yapılmasıdır. Bunun başında kuru madde bilinciyle besleme yapmak gelir. Artmayınca yetmez ve açık büfe sistemi adını verdiğimiz dolu yemlik modeli uygulanmalıdır. İşkembesi sağlıklı ve yeterince dolu olan bir inek sürekli çalışan kalorifer kazanı gibi ısı üretir. Yem tüketimini kısıtlayan her şeyden kaçınmak şarttır. Dolu yemlik ve konforlu ortam ile bunu sağlayabiliriz. Yemliğe kadar gelip, yem arayan, ancak, bulamadan dönen inek bir süre sonra işletme sahibini hayal kırıklığına uğratacak, süt ve döl verimi azalacaktır.
Kışın da, her zaman olduğu gibi, küflü yemlerden, aşırı saman kullanımından, kötü kaliteli silajdan uzak durmak gerekir. Doğru yem formülü yapmaya ve doğru şekilde sunmaya gayret gösterilmelidir. Yemlik okuma yapmak, yani günde en az iki kez yemliklere dikkatle bakarak barınakta yürümek yararlı sonuçlar verir. Böylece, ineğin tükettiği, reddettiği yemleri anlama fırsatı bulabileceğimiz gibi, boş yemlik sorununu da çözebiliriz. Yine bu yöntemle ineklerin yem seçmesi ile ilgili fikir sahibi oluruz. Yem seçen inek asidoz olmaya, topallığa, iştahsızlığa, döl tutmamaya aday hale gelir.
Kışın da yine, inekler sağım dönüşü dolu yemlikle karşılanmalıdır. Taze yemle doldurulmuş yemlik daha çok tüketim, daha çok süt , daha iyi döl tutma, yani daha çok verim anlamına gelir.
Kışın oluşabilecek problemlerin başında sulukların donması gelir. Çok soğuk havalarda, özellikle gece suluklar donarsa, derhal yem tüketimi ve verim düşer. Sığırlar tükettikleri her birim kuru madde için dört birim su tüketimine ihtiyaç duyarlar. Bilindiği gibi en önemli besin maddesi “Su”dur. Çift cidarlı suluklar, donmaya karşı önlem alınmış suluk modelleri ile problem çözülür.
Kışın yaşanan problemlerden biri de, soğuktan korkarak ineklerin kapalı barınaklara “tıkılması”dır. Halbuki temiz hava yem kadar önemlidir. İnsanlar kendileri üşüdüklerinde sığırların da üşüyeceğini sanarak soğuğa karşı aşırı önlemler alırlar. Kirlenmiş hava en büyük stres faktörüdür. Yemden yararlanmayı azaltacağı gibi, solunum yolları hastalıklarına da zemin hazırlar.
Her türlü ani değişiklik stres faktörüdür. Yemin aniden değiştirilmesinden kesinlikle kaçınılmalıdır. Kışın ani hava değişiklikleri, aniden gelip, 100C birden sıcaklığı düşüren soğuk hava dalgaları stres faktörüdür. Stres demek daha çok hastalık ve daha az verim demektir.
Bu sebeple, meteorolojik verilere göre, sığırlar ani değişiklik öncesi desteklenmelidir. Profesyonel yardım ile, sindirim arttırıcı, enerji sağlayıcı yem katkı maddeleri “anti-stres” olarak kullanılırsa bu günler hasarsız atlatılabilir.
Kışın yeterli ve uygun besleme yapılmazsa, gerekli hallerde “profesyonel yardım” ihmal edilirse, süt veriminde, süt yağı oranında, döl veriminde azalma, şirdenin yer değiştirmesi, sonun atılmaması, karaciğer yağlanması, rahim iltihabı, topallık gibi problemlerde ise artma kaçınılmaz olacaktır.