Sığırcılık işletmelerinin kuruluşu safhasında mutlaka “su analizi” yaptırılmasını, işletme esnasında da periyodik olarak suların tahlilini öneriyoruz. Çoğunlukla ihmal edilen bu tahliller ancak, başa bir dert gelince akla geliyor. O zaman işletme zarar görmüş olduğundan, geriye dönülmez kayıplar ortaya çıkıyor. Bu yönden bakıldığında “su analizi” yaptırmak bir koruyucu hekimlik hizmetidir.
Sığırcılık işletmelerinde su kalitesi ve kaliteyi bozan etmenler deyince nitrat, nitrit, kurşun, diğer ağır metaller, böcek ilaçları, sülfatlar, aşırı demir yüklenmesi ile birlikte E.coli bulaşmaları akla gelebilir. Bunlar hayvanlara, dolayısıyla işletmeye zarar verdikleri gibi, hayvansal ürünlerle insanlara da zarar verebilirler.
Su tahlili yönündeki önerilerimize kulak verilmesi, ihmallerden kaçınılması şarttır. Hayvanlarda gelişme bozuklukları, büyüme gerilikleri, teşhisinde zorlanılan problemler, yavru atmalar ve ishaller, özellikle buzağı ishalleri suya bağlı olarak ortaya çıkabilir. Suyun yukarıda söylediklerimizle kirlenmiş olması sonucunda üreme problemleri, kemik, eklem, diş ve deride bozukluklar, iştahsızlık, canlı ağırlık kaybı, süt azalması, bağışıklık sisteminde sorunlar meydana gelebilir. Bağışıklık sistemi bozulan veya çöken hayvanlar ise başka hastalıklara kolayca yakalanabilir.
İyi bir başlangıç, iyi bir sürü yönetimi için, su kalitesinin önemi göz ardı edilmemelidir.