Çift tırnaklı hayvanların viral bir enfeksiyonu olan Şap Hastalığı “teorik” olarak insanlara bulaşabilir. Ülkemize doğu illerimizden giren ve NEP 84 adı verilen yeni bir Şap virusu tüketiciler arasında tedirginlik yarattı. Öncelikle söylemek gerekir ki; tedirgin olacak bir durum söz konusu değildir.
Dünyada Şap virusunun insanlara geçtiği bildirilen 40 olgu var. 1929-2001 yılları arasında kayda geçen olgulardan 5’i laboratuvar kazası. Olgular Almanya, İsveç, Polonya, Rusya, İngiltere, Fransa, Şili ve Hollanda’da saptanmış. İkisinde A tipi, diğerlerinde O ve C tipleri görülmüş. Bu “münferit” olgulara bakarak Şap virusunun özellikle direnç sistemi çökmüş kimselere, bağışıklık sistemi bozulmuş insanlara, çocuk ve yaşlılara bulaşabileceği ifade ediliyor.
Yabancı literatürde Şap’ın insanlara bulaşabilme ihtimali “extremely rare” yani “son derece nadir” olarak belirtiliyor ve halk sağlığı problemi olmayacağı vurgulanıyor.
Ülkemiz, komşularımızdan gelen Şap viruslarına sıklıkla maruz kalmaktadır. Bu sebeple Şap hastalığı, ne yazık ki, tamamen yok olmuyor. Daha önceki suşlar ile aşı uygulaması yapılmakta iken, son zamanlarda değişik bir suşun sebep olduğu Şap hastalığı tekrar gündemimize girdi. Şap hastalığı insanlara kolayca bulaşsaydı ülke olarak ağzımızdan salya akışı eksik olmaz, ağzımız, ayağımız yaralı bir şekilde gezerdik.
Beşeri hekimlikte Şap hastalığı ile karışan virus etkenli bir hastalık var. El, ayak, ağız hastalığı. Yabancı literatürde Şap hastalığı Foot and Mouth Disease, ayak ve ağız hastalığı olarak geçiyor. Kısaltılmış hali FMD. Beşeri hekimlikte, daha çok çocuklarda görülen hastalığın adı ise HFMD. Belirtiler birbirine çok benziyor. Belirtilerin benzerliği sebebiyle çok karıştırılan bir durum ortaya çıkıyor.
Hâlbuki hastalık etkeni olan viruslar kesinlikle birbirinden farklı. El, Ayak, Ağız hastalığı (HFMD) enterovirus ailesinden Coxsackie virus, Şap (FMD) ise Aphtovirus. Etkenleri farklı, ama belirtiler birbirini andırıyor. Bazen bu yüzden karıştırılabiliyor.
Dünyada uzun yıllar içerisinde nadiren insanlara bulaştığı saptanan Şap hastalığının çabucak iyileştiği, başka birine bulaşmadığı da saptanmış.
Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklara “zoonoz” adını veriyoruz. Zoonoz hastalıklardan en “ünlü” olanları; kuduz, şarbon, bruselloz ve tüberkülozdur. Şap hastalığını bunlarla aynı kategoride görmek, zoonozlardan biri olarak saymak yersizdir. Zaten OIE (Uluslararası Salgın Hastalıklar Merkezi), Şap hastalığının dünyada sadece birkaç kişisel olgu olarak görülmesi ve bu olguların da hastaneye bile gitmeden kısa sürede şifaya kavuşması dolayısıyla “halk sağlığı riski oluşturmadığı” kanaatine varmıştır. OIE resmi sayfasında bu şekilde belirtilmiştir.
Özet olarak; Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanların sahipleri açısından, hayvancılık ekonomisi yönünden büyük bir problem olup, insan sağlığı yönünden tedirginlik yaratacak bir hastalık değildir.