Hiçbir belirti göstermeden, müdahale etme şansı vermeden küçükbaş hayvanların ölümüne yol açan hastalıkları ve olayları sıralarsak; enterotoksemi (Clostridium perfringens tip D enfeksiyonu), Bradzot (Clostridium septicum enfeksiyonu) ilk 2 sırada yer alır. Ancak bu kadarla kalmaz. Ne yazık ki, ani ölümlere yol açabilecek başka sorunlar da söz konusudur.
Şarbon (Anthrax), yavrularda şap hastalığı, perakut keçi ciğer ağrısı, akut bakır zehirlenmesi, yeni doğan yavrularda koliseptisemi, Clostridium perfringens tip C’nin yol açtığı kuzu-oğlak septisemisi, şiddetli vakalarda koyun-keçi vebası (PPR), bağırsak düğümlenmesi, akut işkembe asidozu ani ölümlerle karşımıza çıkan sorunlardır.
Duruma daha geniş açıdan bakarsak, akut, şiddetli seyreden her türlü vaka ani ölümle sonuçlanabilir.
Zehirli olduğu bilinen otların merada bulunması ani ölümlerin önemli bir kısmını oluşturur.
Nitrat zehirlenmesi, nitrat içeren bitkilerden dolayı zehirlenmeler “siyanoz” meydana getirerek ölüme yol açar.
Normalde zehirli olmayan bitkilerin erken dönemde taze olarak bolca tüketilmesi ani ölüm sebebidir. Örneğin; kanyaş otu (Sorghum halepense) çiçeklenme öncesi taze tüketildiğinde hayvanları zehirleyebilir. Yalancı geven (Astragalus fallacinus), kolza (rapeseed), porsuk ağacı çekirdeği (Taxus=Taccus baccata), Orman gülü (Rhododendron) ve daha birçok bitkinin hayvanları zehirleme potansiyeli vardır. Bu potansiyel tüketilen miktara ve bitkinin tüketildiği döneme göre değişir.
Klostridial enfeksiyonların bazılarını en başta saydık. Ancak tüm Klostridial enfeksiyonlar, örneğin; botulizm, kara hastalık ve diğerleri de ani ölüm sebebi olarak akılda tutulmalıdır.
O yüzden hastalığın hikayesi ile ilgili bilgiler veteriner hekime gayet açık şekilde anlatılmalıdır (anamnez). Özellikle hayvanların aşı geçmişleri konusunda çok iyi bilgi verilmelidir.
Ani ölümlerde zaman zaman yılan sokması ve yıldırım çarpması da başa gelen durumlardır.
Ani ölümler ile karşılaşıldığında ayırıcı tanı için veteriner hekim nekropsi (otopsi) yapar veya laboratuvar tahlili isteyebilir. Çoğunlukla otopsi veya laboratuvar tahlili olmadan kesin teşhis konulamaz. En önemli yol gösterici “aşı geçmişi”dir. Aşı geçmişi doğru ve tam olarak bilinen sürülerde teşhis konulması ve önlem alınması gayet hızlı olur. O yüzden aşısı olan hastalıklarda mutlaka aşı yaptırılmış olması ve aşı kayıtlarının bilinmesi en önemli koruyucu hekimlik ilkesidir.
PPR (koyun-keçi vebası), keçi ciğer ağrısı, şap, şarbon (Anthrax) aşısı olan ve ani ölümler konusunda şüphe duyulacak hastalıklardır. Özellikle mihrak (odak) olarak bilinen bölgelerde şarbon aşısının, hastalık çıktığı bilinen bölgelerde şap aşısının ihmal edilmemesi gerekir.
Şap hastalığı yavrularda ani (Akut veya Perakut) kalp kası yangısı (myocarditis) sonucunda ölüme yol açar.
Klostridium karma aşıları, yavrular için gebe koyun veya keçilere E.coli ve Klostridyum perfringens Tip C aşıları mutlaka yapılmış olmalıdır.
Bağ aralarında otlayan koyun ve keçilerin bakır sülfat (göktaş veya göktaşı) yemeleri ani bakır zehirlenmesine yol açar. Bu konuda dikkatli olunmalıdır.
Akut rumen (işkembe) asidozundan sakınmak için tane yemlerin birdenbire tüketilmesi konusunda, özellikle anıza girmiş sürüler yönünden dikkatli olmak şarttır.