Isı Stresi ve Rumen Sağlığı
(WDMC 11-13 Mart 2009)
Isı stresinin, rumen sağlığını ters bir şekilde etkilediği uzun zamandan beri bilinmektedir. İneklerin sıcağın etkisi ile baş edebilme yollarından birisi, hızlı soluk alıp vermeleridir. Artan respirasyon oranına bağlı olarak CO2 (karbondioksit)’nin nefes ile dışarı atılması da artar. Kanda etkin bir tamponlama olabilmesi için, vücut 20:1 oranında bir HCO3 (bikarbonat)-CO2 oranı temin etmek zorundadır. Hızlı soluk alıp vermeye (hiperventilasyon) bağlı olarak kanda CO2 düşer. Böbrekler, bu oranı sağlayabilmek için HCO3 salgılar. Bu durum sağlıklı rumeni tamponlayarak koruyan salya içindeki bikarbonat (HCO3) oranını düşürür. Buna ek olarak, hızlı soluk alan hayvanlarda salya akar ve bu salya akışı, normalde rumende depolanması gereken salya miktarını azaltır. Dahası, yem alımının azalması ile sıcaklık stresindeki inekler daha az ruminasyon yapar ve buna bağlı olarak daha az salya meydana getirirler. Salya miktarında ve HCO3 miktarındaki düşüş olması ve rumene daha az salya girmesi sebebi ile sıcaklık stresindeki inekler, subklinik ve akut rumen asidozuna karşı daha hassas durumdadırlar (Bkz. Kadzere ve ark. 2002 derlemesi).
İnekler üzerinde sıcaklık biriktikçe, internal enerjiyi uzaklaştırma çabası ile ekstremitelere kanın tekrar dağılımı söz konusu olmaktadır. Bunun sonucunda gastrointestinal kanalda azalmış kan dolaşımı meydana gelmekte ve besin maddeleri alımından ödün verilmektedir (McGuire ve ark., 1989). Buna bağlı olarak fermentasyon yarı ürünleri (VFA/Serbest Uçucu Yağ Asitleri) muhtemelen birikmekte ve pH düşüşünü arttırmaktadır.
Isı stresi ile azalan yem tüketimine ve kaba yemlerin ısı ile ilişkili fermente olmasına bağlı olarak, genellikle beslenme uzmanları rasyonda enerji dansitesini arttırırlar. Bu durum çoğunlukla, ekstra konsantre yem ve daha az kaba yem şeklinde ortaya çıkar. Bunun ayarlanması çok dikkatli yapılmaz ise düşük rumen pH’ına yol açar. Daha yoğun bir hal almış bu rasyon ve ineklerin azalmış olan rumeni nötralize edebilme yeteneğinin kombinasyonu ile (çünkü azalmış salya HCO3 muhtevası ve artmış salya salgısı) doğrudan rumen asidozis riskini arttırır. Bu durumda, dolaylı olarak sağlıksız bir rumenin olumsuz yan etkilerini teşvik eder (örn. laminitis, süt yağı oranında düşme, vb.)
Kaynak: Baumgard, L.H ve Roads, R.P., Department of Animal Sciences, Arizona Universitesi, ABD.
Dokuzuncu Western Dairy Management Conference (WDMC) Sunumları, 11-13 Mart – Reno, NV ABD (sayfa 192)