Gizli ketosis (Subklinik ketosis, SCK) süt sığırcılığı işletmelerini zarara uğratan, maliyetleri yükselten 4 önemli “gizli dertten” biridir.
Ketosis (asetonemi, acetonemia) doğumu takiben ineğin yüksek enerji ihtiyacının karşılanamadığı, enerji yetmezliğinin kendini belli ettiği durumlarda ortaya çıkan metabolik bir hastalıktır. Enerjiyi vücut yağlarını eriterek karşılamaya çalışan ineğin kanında aşırı miktarda keton cisimcikleri dolaşmaya başlar ve inek hasta olur. Keton cisimciklerinin (aseton, BHB) karaciğerde tekrar vücudun yararına çevrilmesi mümkündür. Fakat aşırı miktarda olunca karaciğerin kapasitesini aşar. Keton cisimcikleri kana karışır.
Özet olarak Ketosis hakkında bu şekilde bilgi verebiliriz. Ketosis (asetonemi) hakkında daha önce çeşitli yazılarımda söz ettim. Bilgi verdim. Bu yazının konusu ise “gizli ketosis”.
Gizli (subklinik) ketosis, ketosisin erken dönemi olarak açıklanabilir. Gerekenler yerine getirilemezse klinik ketosis ve ileri safhasında ise yağlı karaciğer hastalığı (hepatic lipidosis) ortaya çıkar.
Gizli (subklinik) ketosis yani hiperketonemi (hyperketonemia) genellikle doğumu takiben dördüncü haftada kendini belli eder. Bu zaman dilimi 3. hafta ile 6. hafta arasındadır. Eğer doğumu takip eden 30 günlük zamanda sütte azalma, iştahsızlık gibi birçok hastalıkta ortaya çıkabilecek olan genel sağlık sorunları görülürse, ketosisin diğer belirtileri görülmese bile, mutlaka teşhis için harekete geçilmelidir.
En önemli konu; ihmal etmeden, derhal ineğin yanında yapılan sütte, idrarda veya kanda keton cisimleri aranmasıdır. Bu hızlı tahliller hızlı teşhise ve hemen gereken yardımın yapılmasına olanak sağlayacaktır.
Ketosis süt hırsızıdır.
Geç kalınan hergün için sütün azalması ile bizi zarara uğratır. Sorunlar bununla kalmaz. İleriki zamanda döl verimi sorunları ortaya çıkar.
Ketosis kovamızdaki 2 büyük deliğin sebebidir. 1- Süt kaybı 2- Döl kaybı.
Ketosis çoğunlukla abomasum deplasmanı (midenin yer değiştirmesi) ve metritis (rahim yangısı) ile kombine olur.
ABD’de çok yaygın bir uygulama olan “lohusa takip programı”nın büyük ölçüde yararı olacaktır. Sağımdan dönen lohusa ineklerin nereye gittiği gözlenir. Lohusa inek sağımdan döndüğünde yemliğe gider ve yem yemeye başlarsa sorun yoktur. Ama lohusa inek sağım dönüşü yatmaya giderse ya da yemliğe gittiği halde yem yemeden durursa derhal vücut ısısı alınır ve işkembe hareketleri kontrol edilir. Bu program bize enfeksiyonlar, hipokalsemi ve ketosis yönünden “erken uyarı sistemi” olarak yardımcı olur.
İşkembe hareketleri 5 dakikada 8-12 kere olmalıdır. Son yıllarda çiftliklerde geviş alma sayısını ölçen cihazlar geliştirilmiştir. Geviş sayısı 24 saatte ortalama 500 dakika olmalıdır. Bu rakamın altına düşen durumlarda tereddütsüz ve beklemeden keton cisimleri yönünden testler yapılmalıdır.
Ketosis tahmin edilmez, teşhis edilir. Basit bir test (tahlil) ile ketosis olmadığı bile ortaya çıksa yine önemli bir bulgu elde edilmiş olur. Fakat doğumu takip eden 3-6 hafta arasındaki süt azalması ve iştahsızlık bize, çoğunlukla “subklinik ketosis” ile ilgili bir işaret vermektedir.
Derhal şekere (enerjiye) dönüşen destekler ile müdahale ederiz. Kalsiyum propionat, propilen glikol (PG) bize yardımcı olacaktır.
Yurtdışında amonyum laktat ile zenginleştirilmiş peynir altı suyu bu amaçla çokça kullanılmaktadır. Niasin ve kolin (choline) katkıları hem koruyucu hem de tedavi edici olarak başarıyla kullanılır. Henüz subklinik haldeyken bu müdahaleler yeterli olacaktır.
Koruyucu hekimlik:
İşin sürü yönetimi ile ilgili kısmı kuru dönemde ineği şişmanlatmamak ve gebeliğin son günlerinde silaj vermemekten geçer. Silajın içerdiği yüksek bütirik asit miktarı doğum sonrası ketosise yatkınlık oluşturur.
Doğuma şişman (obez) olarak giren bir ineğin hızla zayıflaması ve tahminen 30-40 gün sonra vücut skorunun 1’e düşmesi ketosisin ya da karaciğer yağlanmasının (hepatic lipidosis) habercisidir.
Koruyucu olarak gebeliğin sonu ve lohusalığın başında yemlere kolin ve niasin katılması ise önemle tavsiye edilir.
Subklinik haldeyken ketosisi yakalamak (teşhis etmek) sürü yönetimi hatalarının telafisi için en doğru yöntemdir.