Dünyada, özellikle ABD ve Avrupa’da süt sığırcılığı işletmeleri daha karlı olabilmek için nelere dikkat ediyorlar? Bunları birlikte gözden geçirelim.

Tabii ki süt sığırcılığında kazanç sağlamanın başlıca yolu 1 litre süt satıldığında 2 kg kesif yem alınabilmesinden geçer. Ancak bu ezber yıllar içerisinde ne yazık ki bozulmuştur. Her zaman aynı pariteyi bulmak ve korumak mümkün değildir. Dünya üzerinde süt sığırcılığı ile uğraşanlar sürdürülebilirliğin sağlanmasında süt/yem paritesinin dışında diğer kar merkezlerinde çalışmalar yapmaktadırlar. Süt yem paritesi 1/2 olsa, yani bir litre sütle 2 kg kesif yem alınabilse bile bu kar merkezlerinin dikkatle ele alınması şarttır. Hele ki artık parite 1/1.3’e kadar düşmüş ve zaman zamanda bunun altına kadar geliyorsa, karlılık için başka noktalara da önem vermek gerekecektir.

Örneğin; son yıllarda Jersey ırkına yönelim artmıştır. Birçok çiftlikte Jersey sürüleri oluşturulmakta, Holstein ırkı ile sütün miktarını arttıran çiftlik sahipleri, Jersey sürüleriyle de kuru madde, yağ ve protein değerlerini yükselterek prim almaktadırlar.

Başka bir uygulama etçi sığır ırkları ile melezleme yapmaktır. Yaşlı ya da verimsiz ineklerin rahimlerini kullanmak için yapılan bu uygulama epeyce yaygınlaşmıştır. Sürüden çıkarmadan önce son bir yavru almak için bu yöntemi takip eden birçok çiftlik vardır.

Başta Jersey ırkı olmak üzere sütçü sığır çiftlikleri dişi sperma kullanımını arttırdılar. Tüm dünya’da dişi sperma satışları hızla artıyor. Boğa sperması seçiminde çiftlikteki en iyi gruba mutlaka dişi sperma kullanıyorlar.

Özellikle Holstein işletmelerinde sağlık indekslerine ve uzun ömürlülük (PL) puanlarına büyük önem veriliyor. Boğa sperması seçim kriterleri çok değişti.

Örneğin; yemden yararlanma, fertilite ve karlılık indekslerinin yüksek olduğu boğaların spermaları daha çok tercih ediliyor.

Böylece döl verimi yüksek, mastitise karşı dirençli, topallığa yatkınlığı olmayan, sürüde daha uzun kalan kızların babaları öne çıkıyor. Böyle boğalar daha çok seçiliyor. Boğa sperması seçiminde meme puanının yüksek olması ise özellikle aranan bir genetik yetenek. Sarkık olmayan, meme başları düzgün, mastitise dayanıklı meme yapısı olan kızlar vermekte olan boğaların spermaları daha çok alıcı buluyor.

Yeni doğan buzağıların iyi bakım besleme sayesinde olabilecek en erken zamanda döllenmeleri ile gruba erken ve çok sayıda düve katmak, gruptan mecburen çıkan inek sayısını azaltmak için her türlü gayret sarfedilmelidir. Böylece iki yönlü kazanç elde edilir. İstenirse sürü büyütülür ya da sürünün yeterli sayıya ulaştığına karar verilirse başka işletmelere hayvan satılır.

Kısacası; sürüden daha az hayvan çıkarmak ve sürüye daha çok hayvan katabilmek önemli bir kazanç noktasıdır.

Bir kazanç noktası da zararın azaltılması, kayıpların en alt düzeye indirilmesidir. Her türlü kayıp önlenmelidir. Buzağı, süt ve döl kayıpları önlenirken, diğer yandan yem kullanımındaki ziyankarlıklara da dikkat edilmelidir.

Son olarak şunu da eklemek isterim. Genetik çevre koşulları ile ortaya çıkar veya ortaya çıkmaz. Genetik yetenekler çevre koşulları ile buluşmazsa yeterince gelişme sağlanamaz. Genetik yetenekler bizim hayvanlara sağladığımız olanaklarla ortaya çıkacaktır. Bizim hayvanlara sağladığımız olanaklar deyince, aklımıza doğru yapılmış konforlu barınaklar, serinletme, doğru yemleme, doğru sağım, strese karşı önlemler, gerektiğinde verilen yem katkıları ve kaliteli kaba yem akla gelmelidir.