Buzağıların ani kaybı hayvan sahipleri için büyük üzüntü, işletmeler için ise büyük zarardır.

Buzağıların ani ölümüne yol açan birçok hastalık söz konusudur. Bunların en çok bilineni E.coli septisemisidir. Eski yıllara göre elimizde çok sayıda önleme olanağı var. Ama halen, ne yazık ki, bu sebepten buzağı kayıplarımız devam ediyor.

Buzağıların ani ölümlerine değinirken akşam sağlıklı olup, sabah ölü bulunan buzağılardan söz edeceğiz.

Sebepler sadece E.coli septisemisinden ibaret değil. Diğer sebepleri de gözden geçirelim;

IBR (Bovine herpesvirus 5) neonatal septisemik formu, aynı zamanda ensefalitis yani beyin yangısına yol açan şekli ani ölüm sebeplerinden biridir.

Akut ve perakut yani çok hızlı ve hızlı seyirli hastalıklar ani ölümlere yol açmaktadır. Örneğin; Salmonellosis, Kriptosporidiosis, Pasteurellosis gibi.

Aniden ortaya çıkan Clostridium perfringens enfeksiyonları, mycoplasma enfeksiyonları ve abomasumda şişmeye yol açan sorunlar da buzağıların aniden ölümleri ile sonuçlanmaktadır.

Diğer yandan rotavirus, coronavirus gibi viral etkenlerin diğer etkenlerle, özellikle de E.coli ile birlikte oluşturdukları hastalıklar ani ölüme yol açmaktadır.

BVD-MD hastalığıyla ilgili olarak canlı doğan buzağılar doğumu takiben kaybedilmektedir. Bu buzağıların beyincikleri (cerebellum) normalden çok küçük olmakta, boynun ve başın geriye doğru kasılmış olması, buzağının ayağa kalkamaması ile göze çarpan belirtilerin hemen ardından buzağıyı kaybetmekteyiz.

Solunum sıkıntısı ile doğan buzağılar da bir süre sonra ölmektedir. Yabancı literatürde RDS (Respiratory Distress Syndrome) olarak adlandırılan bu durumun surfaktan eksikliği ile ilgili olduğu açıklansa da yapılan ayrıntılı çalışmalar sendromun izmineral eksikliğinin bir sonucu olduğunu ortaya koymuştur.

Rahim içi büyüme geriliği, yabancı literatürde Intra Uterine Growth Retardation (IUGR) olarak bilinen sorun ile doğan buzağılar ise kaybedilmeye aday buzağılardır. Bunun arkasında ise ikizlik ve sıcaklık stresi olduğu bildirilmektedir.

Görüldüğü gibi; yazının başında da söz ettiğim şekilde, ani buzağı ölümleri E.coli’nin ETEC, EPEC (toksijenik ve patogenik) suşları dışında başka sebeplerden dolayı da karşımıza çıkmaktadır.

Ölümler aniden geliştiği için müdahale fırsatı olmadığından tedavi gündeme bile gelmez.

O yüzden koruyucu hekimlik ve sürü yönetimi konularına değinmek yararlı olacaktır.

Öncelikle; aşısı ve antiserumu olan hastalıklar için elimizdeki olanakların, ihmal edilmeden kullanılmaları şarttır.

E.coli, Clostridium perfringens için aşılama ve doğumu takiben ilk iş olarak antiserumların kullanılması buzağı kayıplarımızı önleyecektir.

Pasteurella ve Mannheimia enfeksiyonları için de aşılamalar ihmal edilmemeli, hatırlatma dozları mutlaka yapılmalıdır.

Ayrıca Salmonellosisi önlemek ve tedavi etmek için hazırlanan antiserumlar ile, Trueperella pyogenes, Mannheimia haemolytica, Pasteurella multocida gibi patogenlere karşı da hazır hiperimmun antiserumlar vardır. Koruyucu ve tedavi edici olarak bu antiserumlardan yararlanmalıyız.

Viral etkenlerden, Coronavirus, Rotavirus, IBR, BVD gibi etkenlere karşı aşıların kuru dönemdeki ineklere yapılması konusunda hiçbir eksikliğimiz olmamalıdır.

Pasif bağışıklık aktarılmasındaki aksaklıklar dolayısıyla buzağı kayıplarımız olduğunu bildiğimize göre, bunu önleme yöntemlerimizi devreye sokmalıyız.

Ani buzağı ölümlerine yatkınlık oluşturan hastalıklara meydan vermezsek yavru kayıplarımız en düşük seviyeye inecektir.

Hazırlayıcı (predispozisyon oluşturan) sebeplerin başında göbek kordonunun doğumdan hemen sonra usulüne uygun şekilde dezenfekte edilmemesi gelmektedir.

Diğer sebepler; ıslak ve pis ortam, sıkışık, kalabalık ve tüm hayvanların bir arada olduğu barınaklardır.

Stres en önemli sorundur.

Buzağıların soğuk ve sıcak stresine maruz kalmaları ile ani hava değişiklikleri strese girmeleri ve ardından da hasta olmaları ile sonuçlanır.

Stresin en büyüğü ise buzağıları sütten kesme dönemindeki değişikliklerdir. O yüzden stresin nereden geldiğini bilerek, o dönemlerde mineral, izmineral, vitamin, aminoasit ile desteklemek önerilen başlıca önlemlerdir.

İneklerin kuru dönem bakım ve beslemelerinin buzağı sağlığına yönelik kısmı da vardır. Örneğin; sıcak stresi, izmineral desteği gibi konulara dikkat edilmelidir.

Buzağılardaki beslemeye ilgili kalp sorunlarının (myopati) selenyum eksikliğiyle ilgili olduğu biliniyor. Yukarıda sözünü ettiğim solunum sıkıntısı sendromunun (RDS) izmineral eksikliğiyle, IUGR (rahim için büyüme geriliğinin) sıcak stresiyle ilgili olduğunu bildiğimize göre önlemlerin kuru dönemde alınması gerektiği ortaya çıkıyor.

Abomasum şişkinliklerinin de ani buzağı ölmelerine yol açma ihtimali vardır. Buzağı maması veya sütün soğuk verilmesi, buzağı maması karışımının iyi yapılmaması veya kirli kova, kirli biberon gibi sorunlar abomasum şişkinliğine sebep olmaktadır. Bunlar tamamen sürü yönetimindeki aksaklıklardır. Buzağı kayıplarını önlemek için iyi sürü yönetimi uygulamalarına ve iyi gözlem yapmaya ihtiyacımız olacaktır.

Sürü yönetimini yakından ilgilendiren bir konu da güç doğumdur. Güç doğumlar daha çok düvelerde görülmektedir. Yapılan istatistiksel çalışmalar güç doğumların buzağı kayıplarını arttırdığını göstermektedir.

Önlemek için, özellikle düvelerde “kolay doğum” yönünden kanıtlanmış boğa spermalarının kullanılması, uygun besleme koşullarına dikkat edilmesi gerekir.

Özet olarak;

Zaten doğum öncesi birçok sebepten yavru kaybediyoruz. Canlı doğan buzağıları daha sonra yukarda saydığımız sebeplerden dolayı kaybetmeyelim. Elimizdeki olanakları kullanarak, bilgiye, koruyucu hekimliğe ve sürü yönetimine önem vererek ani buzağı ölümlerini önlememiz mümkündür.