Buzağılarda kulak yangıları (otitis) bazen sorun olmaktadır. Hasta kulağın olduğu tarafa doğru başın eğik tutulması en önemli belirtidir. Kulaktan akıntı gelmesi, iştahsızlık, bazen denge kaybı, başın bir yere sürtülmesi, hasta kulak tarafına doğru dönme gibi belirtiler de görülür. Kulak yangısı tek kulakta ve her iki kulakta görülebilir. Otitis bazı durumlarda burun akıntısı, gözlerde çapaklanma gibi belirtilerle, farenjit ile birlikte olduğunda ise hırıltılı solunum belirtisiyle kombine olarak ortaya çıkabilir. İleri vakalarda yüz felci şekillenebilir.
Kulak yangılarına (otitis) çoğunlukla Mycoplasma bovis adı verilen mikroorganizma sebep olur. Ancak, solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan tüm mikropların aynı zamanda otitise yol açtığı bilinmektedir.
Pasteurella multocida, Mannheimia haemolytica, Histophilus somni kulak yangılarında en çok karşımıza çıkan bakterilerdir. Bunlar dışında Corynebacterium pseudotuberculosis, Streptococcus, Staphylococcus, Actinomyces, E.Coli, Pseudomonas gibi bakteriler de otitis vakalarından sorumlu olabilirler.
Kulak yangılarında bazı durumlarda Raillietia auris adı verilen akarların (mite) kulakta bulunduğu, bazen de ot tohumlarının kulağa kaçtığı vakalar olabilir.
Süt sığırcılığı işletmelerinde polyarthritis, tenosynovitis gibi eklem yangıları, mastitis (meme yangısı), zatürre (pneumoni), döl yolu enfeksiyonları ve yavru atma (abortus) vakaları söz konusu ise özellikle Mycoplasma bovis yönünden bakılmalıdır.
Kulak yangılarının ayırıcı tanısında Listeriosis ile karışabileceği de akılda tutulmalıdır.
Kulak yangılarında (otitis) tedavi tamamen solunum yolu enfeksiyonlarındaki tedavilerle aynıdır. Oksitetrasiklin, Tulatromisin gibi antibiyotikler, Carprofen, flunixin meglumine gibi yangı giderici (antiinflamatuvar) ilaçlar kullanılır.
Tabii ki kulaktan swab (sürüntü) alınarak kültür ve antibiyotik duyarlılık testi yapılması, ona göre antibiyotikler seçilmesi her zaman önerilir.
Eğer kulak içinde sıvı ya da irin birikmesi olursa cerrahi tedavi yöntemleri de kullanılır.
Koruyucu hekimlik:
Aşılama programında Pasteurella aşıları mutlaka bulunmalıdır.
Aşılar ihmal edilmeden ve rapelli (tekrarlı) olarak yapılmış olmalıdır. Kronikleşmiş mastitis ile sürüde bulunan hayvanların sütleri buzağılara içirilmemeli, kronik mastitisli inekler sürüden çıkarılmalıdır