Süt temel olarak süt üreticilerinin malıdır. Sanayi bu ürünü alır. Mamül hale getirir. Süt üretenler ürünlerine
sahip çıkmalı ve bu ürünün değerini, reklamın gücünü de kullanarak, tüketicilere anlatmalıdır. Diğer yandan, sağlık yönüne değinilen ürünlerin tüketici tarafından olumlu algılandığı ve satışlarının arttığı belirgin bir gerçektir. Bir malı üretenler onu övmeli, yararlarını anlatmalı, tüketimini, dolayısıyla satışını ve fiyatını arttırmaya çalışmalıdırlar.
ABD’de süt üreten çiftlikler yıllar önce bunu görerek “süt”ü öven, yararlarını vurgulayan reklamlar yapmaya başlamışlar ve bu reklamları hem yazılı basında hem de televizyonlarda artan bir şekilde sürdürmekteler.
Örnek oluşturması bakımından ABD’de yapılan “Süt”reklamlarını ele alabiliriz. Dergilerde, gazetelerde ve televizyon kanallarında yayınlanan “süt bıyığı” ve “got milk” yani “sütünüz var mı” reklamı en çok bilinen reklamdır. Yapılan anketlerde, yıllarca, “got milk” ABD’de en çok bilinen reklam sloganı seçilmiş. Yazılı basında ise ünlü dizi kahramanlarının, ünlü futbolcu yada ünlü film sanatçıları, ünlü yazarlar “süt bıyığı” ile çekilmiş resimleri yayınlanarak, yine“got milk” “sütünüz var mı” sloganı tekrarlanıyor.
Yapılan anketlerde, yıllarca, “Got milk” ABD’de en çok bilinen reklam sloganı seçilmiş. yazılı basında ise ünlü dizi kahramanlarının, ünlü futbolcu yada ünlü film sanatçıları, ünlü yazarlar ” süt bıyığı” ile çekilmiş resimleri yayınlanarak, yine ” got milk” ” sütünüz var mı” sloganı tekrarlanıyor.
Ayrıca her reklam sayfasının altında sütün yararlarından, örneğin kalsiyum ve vitamin içerdiğinden söz ediliyor. Hiçbir marka gözetmeden sadece ” süt” reklamı yapılması ABD’de süt tüketimini arttırmış. Bu reklamları öncelikle sütü üreten çiftçiler finanse ediyor. Her 45 litre süt için 15 sent fona kesinti yapılıyor. Bu fon yıllık çok büyük rakamlara ulaşarak (76,5 milyon Dolar) medyaya reklam olarak yansıyor. Süt tüketimi ve dolayısıyla süte olan gereksinim artıyor. Doğal olarak süt fiyatları yükseliyor.
Reklamları belirlemek ve bütçeyi yönetmek 11 ayrı bölgeden çiftçilerin ve bir tüketici derneğinden avukatın oluşturduğu yönetim kurulunun görevi. Süt üreten çiftçilerin bu çabasına daha sonraki yıllarda süt sanayicisi de katılarak “Süt Tavsiye Kurulu” adı altında bir kuruluş kurmuş, onlar da markalarının dışında sadece “Süt” reklamlarını yapmaya başlamışlar. Süt tavsiye kurulunun yıllık bütçesi 140 milyon $. Hedef kitle öncelikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve sağlıkla ilgili mesleklerde çalışanlar olurken, giderek tüm toplum bu reklamlardan etkilenmiş.
Giderek süt ve peynir tüketimi hızla artmış. Diğer yandan şişmanlık sorunu olanlar için, yağsız sütler reklam edilerek, soğuk yağsız süt tüketimi kamçılanmış. Amerikan ailesinin buzdolabında ve sofrasında süt çok önemli bir yer tutmuş durumda. Süt tüketimi toplum sağlığıyla eş düzeyde tutuluyor.
Hürriyet Gazetesinde çıkan haber için tıklayınız.