Şirketimiz Ege Vet sektöre verdiği hizmetlerle bilinen bir kuruluştur. Özellikle ırk ıslahı ve koruyucu hekimliğin öncüsü olarak ülkede yepyeni bakış açıları getiren Ege Vet, aynı zamanda birçok ilklere imza atmıştır. Sektöre sperma, aşı, ilaç, yem katkı maddesi ve dünyanın gelişmiş ülkelerinden bilgi sağlayan, bunları her zaman meslektaşlarımızla, sektörün içindekilerle paylaşan bir firma olarak, görüşlerimizi uygun platformlarda ortaya koymayı her zaman bir görev bildik.
Süt sığırcılığında son yıllarda Avrupa Birliğinin de etkisiyle birçok desteklemeler ortaya konulmuş, ancak et sektörü için spesifik bir destek politikası henüz benimsenmemiştir. Kalitesinden ve miktarından tam emin olmadığımız, tahminen onbir milyon ton olduğunu sandığımız, çiğ süt miktarımızın nicelik olarak yeterli olduğunu umuyoruz. Ancak nitelik olarak yapılması gereken çok şey olduğunu da biliyoruz. Bu yönde devletin destekleri ve yol göstericiliği de, Avrupa Birliğine uyum sağlamak adına, devreye sokulmuştur. Ülkenin her yerinde aynı desteklemeler, yaklaşık aynı yönde uygulanmakta olup, ırk ıslahı hep süt temeline dayalı olarak düşünülmektedir. Ya sütçü ırklar ya da süt ağırlıklı kombine ırklar desteklenmekte, buna karşın etçi ırklarla ilgili hiçbir ıslah faaliyeti destek görmemektedir. Güç doğum olmaması, dayanıklılığı, koşullara adaptasyonu, etinin kalitesi yönünden Angus ırkı etçi sığırlar özellikle iç Karadeniz ve doğu bölgelerimizde desteklenebilir. Bu suretle doğan buzağıların müşterisi hazırdır. Buzağılar doğu bölgelerimizdeki TAR-ET projesinde, ya da batı bölgelerimizde besicilik faaliyetinde bulunan çiftliklerde beslenebilirler. Yine doğu bölgelerimiz’de 5-8 litre civarında süt veren ve “çok sütlü inek” denilen ineklere göre, Angus inekleri 10 Litrenin üzerinde süt vererek bölgenin süt potansiyeline bir zarar vermez. Daha hızlı canlı ağırlık artışı, daha erken besi potansiyeli ve sonuçta daha kaliteli et ile herkese kazanç sağlayacak bu ırk, en azından pilot bölgelerde, denenmelidir.
Antrikot, bonfile, kontrfile, nuar, sokum, yumurta, ayna gibi değerli kısımların etin kıymalık kısmının oranı hesap edildiğinde Angus ırkının et işleme yönünden daha karlı olacağı ortaya çıkacaktır.
Yurt dışı ile teması olanlar bilir. Angus eti özel etiketle satılan, ABD ve Japonya’da diğer etlere göre daha çok müşterisi olan bir ettir. Ülkemizin ortalama karkas ağırlığını arttıracak, besiciye, yetiştiriciye daha çok para kazandıracak bu etçi ırkı gözardı ediyoruz. Bu ırk yetiştiricilerimizin refah seviyesine olumlu katkıda bulunacaktır. Gerek et, gerekse süt yönünden yapılan sığırcılık faaliyetlerinde, diğer birçok konuda olduğu gibi, ne yazık ki eskiye aşırı bağlılık, yeniliklerden uzak durmak, yeniliklere şüpheci bir şekilde yaklaşmak gereksiz gecikmelere yol açmaktadır. Besicilikte ve süt sığırı yetiştiriciliğinde eskimiş, köhnemiş yapıyı kıramıyoruz. Ortalama hayvan başına alınan süt miktarımız, ortalama karkas ağırlığımız düşük olmasına rağmen yeniliklere inatla direnmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki en büyük engel körükörüne geçmişe bağlılık ve bizden öncekilerin hatalarını tekrar etme yönündeki inadımızdır. Geleneksel yapıda ısrarcı olmakla biryere varamadığımız ortadadır. Sayısal olarak hayvansal varlığımız fena değildir. Irkı ne olursa olsun bir inek gelecek neslin buzağısını taşıyacak bir rahime sahiptir. Böyle bir potansiyeli kendi lehimize çevirmenin yolarlını aramalıyız. Bu bakış açısıyla gerek besicilik gerekse et işleme sektörümüzün önüne yepyeni fırsatlar koymak mümkündür. Safkan etçi ırk yetiştirmesi ve ticari kullanma melezlemesi yöntemleriyle daha çok kazanç, daha kaliteli et, daha yüksek karkas ağırlığı ve daha refah içinde yaşayan bir toplum şansını geri çevirmeyelim.
Etçi ırklara zaman zaman karşı çıkanlar olmuştur. Bu karşı çıkışların üç ana sebebi vardır. Ancak hiçbiri doğru değildir. Özetlersek; etçi ırkların sütü olmadığı söylenir. Angus ırkı etçi ırk olarak bilinmekle birlikte yerli ırklarımıza kıyasla daha çok süt sağlamak mümkündür. Tabii etçi ırkı Holstein ırkıyla kıyaslamazsanız. Etçi ırkların yavrularını bizim yerli ırklarımızın doğuramayacağı iddia edilmektedir. Angus ırkı dünyada kolay doğum yapmasıyla ünlüdür. Güç doğum sorunu göz önüne alınarak önerilmiş bir ırktır. Örneğin; bir Şarole, Hereford ya da diğer etçi ırklar önerilmemiş, Angus ırkı önerilmiştir. Diğer bir karşı iddia adaptasyon konusudur. Hangi ırk olursa olsun ” Koruyucu hekimlik” hizmetlerinin eksiksiz yapılması şarttır. Öte yandan Angus ırkı etçi ırklar içerisinde adaptasyon yeteneği en fazla olan, dayanıklılığı bilinen bir ırktır. Yetiştirme hastalıklarıyla ve parazitlerle mücadele gereklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle adaptasyon problemi tamamen ortadan kalkacaktır. Yeter ki yeniliklere gözümüzü kapamayalım.