İneklerde ve besi danalarında döş ödemi, sıklıkla görülmese de, bazen yetiştiricilerin karşısına çıkmaktadır.
Sorun gerdan ile ön ayaklar arasında (parasternal bölge) su toplanması ile belirgin bir hale gelir. Bu duruma yabancı literatürde brisket disease (brisket hastalığı) denilmektedir.
Hastalık yüksek yerlerde bulunan sığırlarda görüldüğü için yükseklik hastalığı, yüksek dağ hastalığı, yayla hastalığı olarak da adlandırılır. Aslında sadece yükseklikle ilgili bir sorun değildir. Döş ödeminin sebebi oksijen kıtlığı (yetmezliği) yani hipoksidir.
Şimdi hipoksiye yol açan sorunlara göz atalım. Böylece “döş ödemi”nin bize hangi hastalık ve bozuklukları işaret ettiğini anlamış oluruz.
Buradan çıkan bilgi; döş ödemi bir hastalık değil, aslında bir belirtidir (semptom).
Döş ödemi diğer belirtilerle birlikte karşımıza çıkar. Gerdan ile ön ayaklar arasındaki şişme (ödem) bazen çeneden karın altına kadar geniş bir bölgeye yayılmış halde olabilir.
Bölgenin en büyük toplardamarı vena jugularis şişmiş, gerilmiş ve hareketli (pulsasyonlu)dir.
Ağızdan aşırı salya akışı ve hatta köpük gelmesi dikkat çekicidir. Hayvanın kulakları düşüktür. Durgunluk, sık soluma, ağzı açık soluma göze çarpar.
Gözlerde şişkinlik, karın bölgesinde su toplanması (ascites) söz konusu olabilir. Soluk alıp verme esnasında hırıltı, horlama, inleme benzeri sesler duyulur. Şiddetli vakalarda hayvan yatar pozisyondadır. Durum bazen ölümle sonuçlanabilir.
Döş ödeminin asıl sebebinin oksijen yetmezliği olduğunu söylemiştik.
Kalbin sağ karıncığının akciğerlere yeterince kan pompalayamamasından dolayı oksijen yetmezliği (hipoksi) ortaya çıkar.
Kalp yeterince kan pompalayabilmek için çok çalışır, giderek kalp büyümesi ve kalp kası kalınlaşması, sonunda ise kalp sorunları görülür.
Yani döş ödemi görüldüğünde bir kalp sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu anlarız.
Kalp sorununun arkasında ise başka hazırlayıcı sebepler vardır.
En başta zatürre (pneumoni) akla gelir. Genel olarak solunum yolu enfeksiyonlarının bir komplikasyonu olarak sağ karıncığın akciğerlere yeterince kan gönderememesi ile ilgili bir sorun ortaya çıkmış olup, bölgedeki kan damarlarındaki geçirgenliğin bozulması suretiyle kanın sulu kısmı damardan dışarı sızarak döş bölgesine yayılır. Böylece ödem şekillenir.
Ancak, sebepler sadece solunum yolu enfeksiyonu ile ilgili değildir. Kalp kası yangısı (myocarditis), kalp zarı yangısı, kalp etrafında lenfosarkom (tümör) ya da retikuloperitonitis travmatica (RPT) adı verilen işkembeye batmış sert yabancı cisimlerden kaynaklanan hastalıklar kalp sorunlarına ve döş ödemine yol açar.
Ayrıca karaciğer apseleri, karaciğerde yıkımlanmalar da kalp sorunlarına sebep olabilir.
Sığırların kan paraziti hastalığı olan ve kenelerle bulaştırılan theileriosis (tayleriyoz) hastalığında alyuvarlar (eritrositler) azalmış olduğundan kan ile oksijen taşınması da azalmıştır. Yani bir oksijen yetmezliği söz konusudur.
Aynı zamanda lenflerde theileria parazitinin işgali, karaciğerde doku hasarı olduğundan theileriosis hastalığında döş ödemi görülür.
Döş ödeminin tedavisinde antibiyotikler, idrar söktürücü (diüretik) ilaçlar ve B komplex vitaminleri kullanılır.
Theileriosis ile ilgili olarak bilinen theileriosis tedavisi yapılır.
Koruyucu hekimlik:
Solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesi için stres önleyici her türlü uygulama yapılmalıdır. Solunum yolu ile ilgili enfeksiyonları önlemek amacıyla bakteriyel ve viral aşılar kullanılmalı, hastalık görüldüğünde tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır.
Karaciğer apselerinin işkembe asidozu ile ilgili olduğu bilindiğinden doğru yem formülü ve doğru yemlik yönetimi ile asidoz önlenmelidir.
Batıcı yabancı cisimlerden korunmak amacıyla düvelere mıknatıs yutturulmalıdır.
Theileriosis ile ilgili olarak kene mücadelesine önem verilmeli, kene faaliyetlerinin başlamasından önceki aylarda, özellikle şubat ayında, theileriosis aşısının yapılması sağlanmalıdır.
Döş ödeminin bazı durumlarda ishal ile kombine olma ihtimali de vardır. Böyle durumlarda ishalin diğer belirtilerle birlikte değerlendirilmesi gerekir.