Çiftlik hayvanlarında titreme birçok hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkar. Titreme temel olarak sinirsel bir belirtidir. Bu belirti yalnız başına olmaz. Başka birtakım belirtilerle birlikte karşımıza çıkar.
Büyükbaşlarda Koriza (sığırların öldürücü nezlesi), Üçgün hastalığı (Ephemeral Fever), Anthrax (Şarbon), Ketosis (Asetonemi), Çayır tetanisi (Hipomagnezemi), Koksidiyoz’un özellikle nervöz (sinirsel) şekli, nitrat zehirlenmesi, her türlü ot zehirlenmeleri, Aspergillus (mikotoksin) zehirlenmesi titreme belirtisi ile ortaya çıkan hastalıklardır.
Titreme bazen tüm vücutta bazen de belli bölgelerde, bazı kas gruplarında görülebilir. Örneğin; bozuk silaj sebebiyle karşımıza çıkan Listeriosis hastalığında dudakların titremesi tipik bir belirtidir.
Hipokalsemik vakalarda (süt humması, doğum felci) arka tarafta titremeler ve kas seğirmeleri görülür. Anafilaktik şok, alerji gibi vakalarda vücutta ani gelişen kabartılarla birlikte titreme görülebilir.
Hipotermi olaylarında, yani vücut sıcaklığının düşmesi sonucunda, özellikle buzağılarda titreme göze çarpar. İneklerin gangrenli mastitis olgularında titreme diğer belirtilerle birlikte karşımıza çıkar.
Küçükbaş hayvanlarda sinirsel bozuklukların arasında titreme ve kas seğirmeleri de belirtilerden bazılarıdır. Bu belirti körlük, koma, dönme, ayakta duramama, aşırı salya akıntısı, kasılmalar, başın eğik tutulması, yatar pozisyon gibi diğer belirtilerle kombinedir. Titreme ile karşımıza çıkabilecek olan küçükbaş hayvan hastalıklarının arasında Çayır Tetanisi, Şarbon (Anthrax), Listeriosis, Gebelik Zehirlenmesi, Border Disease (koyunların sınır hastalığı), Hipotermi, Delibaş hastalığı (Coenuriosis) gibi hastalıklar ile zehirlenmeleri sayabiliriz.
Klostridyum enfeksiyonları, özellikle Clostridyum septicum (Malignant Ödem), Clostridyum perfringens tip C enfeksiyonları büyükbaş ve küçükbaşlarda titreme ile göze çarparlar.
Koyunların Scrapie hastalığına, aşırı kaşınma dolayısıyla ‘’kazıma hastalığı’’ adı verilse de Fransız literatüründe ‘’titreme hastalığı’’ olarak isimlendirilir. Kuzuların bakır eksikliği (Enzootic Ataxia) titreme, arka ayakların tutmaması gibi belirtilerle karşımıza çıkar.
Görüldüğü gibi titreme bize birçok hastalığı işaret eden bir belirtidir. Tek başına bir hastalık değildir. Diğer belirtilerle birlikte değerlendirilmelidir.
Titreme büyükbaşlarda diş gıcırdatma, yutma güçlüğü, kasılma, şaşılık, körlük gibi belirtilerle birlikte görülür. Bazı hastalıkların tipik belirtileri ile birlikte göze çarpar. Örneğin; Şarbon’da aşırı bir solunum güçlüğü titreme ile birlikte ortaya çıkar.
Titreme önemli bir işarettir. Hangi hastalığa işaret ettiğini bulmak için iyi gözlem, vücut ısısının alınması ile birlikte tam bir sistemik muayene, sürüde ölümler varsa, otopsi, hatta gerekli hallerde laboratuvar tahlilleri yapmak gerekir.
Koruyucu Hekimlik:
Aşısı olan hastalıkların aşıları ihmal edilmemelidir. Bozuk silajdan şüphelenildiği zaman kesinlikle verilmemelidir. Vitamin ve mineral destekleri ihmal edilmeden yemlere katılmalıdır. Parazit mücadeleleri zamanında yapılmalı, ikiz doğum oranı yapma ihtimali olan ırklarda gebelik toksemisi yönünden enerjili yemler verilmelidir.
Aspergillus (mikotoksin) zehirlenmelerinin küflü posalar sebebiyle görüldüğü bilinmektedir. Küflü yemlerin verilmemesi için özen gösterilmelidir.
İyi gözlemin önemi gerçekten çok büyüktür. Titreyen kuzu, oğlak ve buzağıların hipotermiye karşı korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Hipotermi için titreme, sık ve yüzeysel soluma görülen yavruların sırtları örtülmeli veya sıcak bir ortam sağlanmalıdır. Yavruları korumak için rüzgâr, aşırı soğuk ve aşırı yağış altında kalmalarına engel olunmalıdır.