Buzağı, kuzu ve oğlakları ishal sebebiyle kaybediyoruz ya da ishal geçirenler yetiştiricilerin deyimiyle ‘’kavruk’’ kalıyorlar.
İshal görüldüğünde yetiştiriciler daha önce kullandıkları bir antibiyotiği tekrar kullanıyorlar, bazen sonuç alıyorlar, bazen de sonuç alamıyorlar. Bu arada hastalık ilerliyor ve yavruları kaybediyoruz. İshal görüldüğünde etken ile mücadele edilir. Eğer etken bakteri ise antibiyotik de kullanılır. Ama etkenin bakteri olmadığı ishaller de söz konusu olabilir. Diğer yandan etkenin kendisi değil, çoğunlukla toksinleri (zehir) hayvana zarar vermektedir.
Bir başka konu ise antibiyotiklerin etki süreleridir. Antibiyotiklerin bakterileri öldürmeye yeterli olan kan yoğunluğuna (MIC 90) erişmeleri zaman alır. Fakat mikroplar durmaz, o zaman içerisinde üremeye, toksin salgılamaya devam ederler. O yüzden ishal görüldüğünde ilk yapılması gereken hayvanı ‘’canlı’’ tutmak, ishalle mücadele edebilmesini sağlamak, ölmesini önlemektir.
İshal olan bir yavru su kaybına uğrar (Dehidrasyon). Su vücuttan çıkarken yanında mineral tuzlarını da götürür. Bağırsak içeriğindeki ekşime yüzünden ortaya çıkan ‘’asit’’ kana karışır. Kanın pH değeri çok hassastır. Küçük bir değişiklik bile büyük sorunlara yol açar. Bu asit kan yoluyla beyin sıvısını da asitleştirir. Beyindeki sorunlar ile birlikte sinirsel belirtiler ortaya çıkar. Emme refleksinin kaybolması, halsizlik, sersem, sallantılı şekilde yürüyüş, ayakta duramama, yutma gibi birçok belirti aslında sinirsel belirtilerdir.
Diğer yandan vücut enerjisini kaybeder. İshal olan bir canlıda kayıpların vücuda geri verilmesi ve oluşan metabolik asidozun giderilmesi gerekir. Enerjinin tamamlanması ve vücudun savunma gücünün korunması şarttır.
Antibiyotikler bunların hiçbirini yapamaz. Etkenle mücadele için ne yapılırsa yapılsın ‘’düzeltici’’ desteklerin verilmesi şarttır. Sadece antibiyotik ile tedavi etme girişimleri esnasında zaman kaybedildiği ve sonunda da hayvanın kaybedildiği durumlar ne yazık ki sıklıkla başa gelmektedir.
İshal için ilk yapılacak işin vücudun kayıplarının karşılanması olduğunu bilelim. Tedavi için veteriner hekim gelip, gerekenleri yapana kadar su ve elektrolit desteklerinin verilmesi hayat kurtarır. Veteriner hekim geldiğinde hayvanın mücadele gücü yerinde olmalıdır. Geç kalınan vakalarda, özellikle vücut suyunun %10’undan daha fazlasının kaybedildiği durumlarda tedavi şansı azalır.
Anahtar Kelimeler:
(Dehidrasyon, elektrolit kayıpları, metabolik asidoz, serebral sıvı, sinirsel belirtiler, enerji kaybı, ozmoz)